‘’KİMSE HAKETMEDİ HAKELDİLMEYİ KARŞILIKSIZ OLSA BİLE…’’
Sonbahar öncesi tarifi imkansız bir burukluk ve o burukluğun bana hissettirdiği anlamsız üşüme… Yalnız kalıyorum ilk eylülde, o ilk günde… Yaşamak zor,ölmek imkansız gibi ama ben yolcuyum…
Tutarsız gecelerin müdavimi olmuşum artık,kendimi bir tek kelimelerde bulsam da sarhoş olma hali beni cezp ediyor,benliğimi sensizlikte kaybediyorum.
Neresinden bakmalı bu dingil hayata ? Nasıl davranmalı ya da neresinden yakalamalı boşluğunu,hangi yöne gitmeli pusulalar bozukken,serseri bir geminin kayıp rotası mı olmalı yoksa?
sokak sonu duvar dibi sarhoşuna mı özenmeli,belki de bir hiç uğruna sıkılan kurşun kovanı kalmalı olay yerinde…
kavga etmek istiyor insan tutarsız davranmak ve canını acıtmak…Sonra da avazınca bağırmak ister ama sesi çıkmadan.Oturup düşünmek istiyor halini…Aciz kalışında ki çaresizlik onu yoksul bir düşünceye itmişken sadece ardında kalan zaman kırıntılarının ona miras bıraktırdıklarını seyrediyor.Kendine kızıyor insan…İçten içe bağırıyor kendine küfrediyor.geçmişinden geleceğine doğru giden yaya yolunun tam ortasında durmak istiyor.Yeşil ışık yandığında,bir frensiz kamyonun onu hiçe sayışını yaşıyor.
…Ve en iyi bildiği şey yine kulaklarında çınlıyor…
‘’OLMASI GEREKENLERİ YAŞADIN GÜLEGÜLE…’’
KİMMİŞ GÜN TAYİN EDEN ???