Çeto Ve Ceylan Gözlüsü...Öykü
...................................
Adı çetoydu.
Henüz yedi yaşında ya vardı,ya hiç yoktu.Ama yaşıtlarından daha iri,daha kuvvetli,daha sağlam kaslıydı.Yaramazdı.Yaramazlıkta kimse onu geçemezdi.Köy çocuklarının baş belasıydı.Nerede bir ziyan varsa,altında Çeto’nun imzası muhakkak bulunurdu,bulunmasa da yandaşlık ederdi köyde cereyan eden her olaya.Kolaya kaçma gibi bir lüksü olsa da,o her havadisin baş kahramanıydı...
Bağ bahçeme girmek,ufak tefek hırsızlıklar yapmak,baş kırmak,annesinin gözbebeği gibi sakladığı dolaptan bir şeyler aşırmak,aklına koyduğu camı yere indirmek,kız erkek demeden çocuk dövmek,bacadan evlere dalmak,ekinleri tahrip etmek,eşeğe ters binmek,badem ağaçlarının zirvesinde saatlerce doğayı izlemek,dağda sabahtan akşama kadar kuş avlamaya gitmek...Göz önünde bulunmak,Çeto’nun belli başlı özellikleriydi...
Lakin bir özelliği vardı her özelliğine bin çekerdi.Bu veled yaşta dediğimiz Çeto geceleri bir saatliğine kaybolurdu ortalıktan.Kimse bilmezdi nereye kendini attığını.Kim onu takip etse,koşa koşa izini kaybettirip,kuytulara,dehlizlere atardı kendini sanki.Sanki bir melek onu kaçırıyormuşsına bakışlardan kendini korurdu...aramalar nafileleri toplardı her seferinde...
Biz gelelim Çeto’nun gizliden gizliye bir sır olarak kendini attığı yere.köyün karşı tepenin yamaçlarındaki bir mağaraya atardı kendini.orayı kendine yuva yapan bir ceylan vardı.ikisinin tanışma faslı,bir bahar günü,otlar yemyeşilken başlamıştı...ceylanın güzelliği,zarifliği onu kendine hayran bırakmıştı.ilk tanışma sözcükleri şu olmuştu:
-Seninle arkadaş olabilir miyim Ceylan Gözlüm?
Ceylan:
-Neden olmasın.zaten çok zamandır yalnızım ve mutsuzum.teklifini kabul ediyorum.Ama bir şartla.
-o şart nedir?
Ceylan:
-Beni kimseye ihbar etmeyeceksin,özellikle sizin köyün kana ve cana doymaz avcılarına.Bıktım onlardan kendimi saklamaktan,biliyor musun onlar katil ruhları yüzünden çoğu gün bir tas ot bile yiyemiyorum.aç aç inime inmek zorunda kalıyorum...Bu da beni çok üzüyor doğal olarak...
Çeto,Ceylan’ın ürkekliğine bir anlam vermese de,kabul etti şartını...
İşte böyle bir bahar günü arkadaş olmuşlardı...
Bu gece de yan yana gelmişlerdi.ikisinin de gözleri mutluluktan parlıyordu.dışarıda da güzel esen bir hava esintisi vardı.gökte yıldızlar sevişme halindeyken,tepe ıssız sessiz sedadaydı...Sessizlik ölüm gibi soğuktu bu tepede...
Ve çay eşliğinde koyu bir sohbete dalmışlardı hemen.Daha çok Ceylan konuşurdu,Çeto pür u dikkat Ahusunu dinlerdi,yorulmak nedir bilmeden.Ve o yaramaz çocuk yerine uslu,naif bir çocuğa dönüşürdü Çeto Ceylan karşısında...
Bu geceki sohbetleri aşk üzerineydi.Konuyu her zamanki gibi Ceylan belirliyordu...
Ceylan:
-Yaşın küçük ama aşkı bilmeden atılma hayata.Aşk avlanmak değildir.Otlanmak da değildir.Aşk doğal halde özgürce yaşamak,hak’tan konuşmaktır.Aşk pembe renklere bürünüp kalpleri kandırmak da değil.Aksine her renge başka bir anlam kazandırmaktır.Gride siyahın tonları bulmak,siyahta beyazın melekeleriyle keşfe çıkmaktır aşk...Aşk gökkuşağı gibi durmaktır hayata karşı...
Ceylan anlaşılan diğer meselelerde olduğu gibi aşk konusunda da dop doluydu...
Ceylan devam etti:
-Aşk her şeye rağmen terk etmemektir gülü.unutma gül dikenle güzel Çeto.Mesela bir annenin yavrularına sahip çıkması,mesela bir babanın evine aş götürmesi,mesela bir yağmurun toprak rengi gözetmeksizin her tarlaya düşmesi,mesela ben ve senin dostluğu gibi çıkarsız olmalı aşk.Aşk bu sebeple paylaşımdır daha çok...Daha çok sevmek,daha çok vermek,daha çok sevdiğinin mutluluğu için yaşamaya çalışmak,daha çok katlanmaktır aşk...
Çeto,hayallere dalıyordu Ceylan Gözlüsü aşktan demledikçe,aşktan kelimelerini dalgalandıkça,aşktan rahat rahat konuştukça...
ve Ceylan son söz olarak:
-Aşk,yaşamaya ne olursa olsun sarılmaktır dedi ve sustu,derin bir ah çekerek ciğerlerinden...
Beş on dakika huzurlu bir bakıştan sonra,Çeto istememeye istememeye bir sonraki buluşmaya kadar hoşçakal Ceylanım dedi,sımsıkı bir sarılma öpücüğüyle...
......................................
MESELCİ
1 eylül 2009,,,Mardin
YORUMLAR
şiir... yazayım, ama ceylan gözlüne
Arz-u hal etmeye kul arar iken
Rastladım dağlarda ceylan gözlüme
Göz pınarlarım sele yol arar iken
Rastladım dağlarda ceylan gözlüme
Dedi hele otur anlat derdini
Ebem kuşağına boya rengini
Tanrı dan gayrıya sunma sevgini
Rastladım dağlarda ceylan gözlüme
Güneş battı, yıldız selama durdu
Saatler o vakit hep aşka vurdu
Muhabbeti yaktı beni kavurdu
Rastladım dağlarda ceylan gözlüme
Doyulur mu ceylan, hasbi hal etmeye
Yudum yudum tatlı dili içmeye
Devri dursa başlar lale dönmeye
Rastladım dağlarda ceylan gözlüme.
sevgiler meselci. ceylan gözlüne selamlar
Yaşın küçük ama aşkı bilmeden atılma hayata.Aşk avlanmak değildir.Otlanmak da değildir.Aşk doğal halde özgürce yaşamak,hak’tan konuşmaktır.Aşk pembe renklere bürünüp kalpleri kandırmak da değil.Aksine her renge başka bir anlam kazandırmaktır.Gride siyahın tonları bulmak,siyahta beyazın melekeleriyle keşfe çıkmaktır aşk...Aşk gökkuşağı gibi durmaktır hayata karşı...
Çeto'nun Ceylanla yapmış olduğu söyleşisinden ders çıkarmak lazım bence...kutlarım dost.selamlar...
CEYLANIN NE KADAR DOĞRU DEMİŞ SEVGİLİ SELİM SEN KİMSEYE VERME CEYLANINI ve SAKIN BIRAKMA ...herkez bulsun kendi ceylanını (arada benide götür ama sessizce dinlerim bende onu çıt çıkarmam valla ;)) ...sevgimdesin varol
..................
sevgili h.
hımmm dedim.
bir şartla seni yanımda götürürüm.
köy sakinlerine geceleri kaybolduğum bir saatin sırrını
nereye gittiğimi ihbar etmemen koşuluyla.
kabul ise,yarın gece hazırlan
ceylan bizi bekliyor
bu defa sürpriz bir konudan bahsedecek.
Aşk,yaşamaya ne olursa olsun sarılmaktır.....Aşk bu sebeple paylaşımdır daha çok...Daha çok sevmek,daha çok vermek,daha çok sevdiğinin mutluluğu için yaşamaya çalışmak,daha çok katlanmaktır aşk...
CEYLANIN NE KADAR DOĞRU DEMİŞ SEVGİLİ SELİM SEN KİMSEYE VERME CEYLANINI ve SAKIN BIRAKMA ...herkez bulsun kendi ceylanını (arada benide götür ama sessizce dinlerim bende onu çıt çıkarmam valla ;)) ...sevgimdesin varol
Çağın klişe sözleriyle menfaat yudumlamak değildi aşk...parmaklarıyla birkaç düğmeye basıp sevgi sözcükleri sıralamakta değildi...bir kalpte herkese yer vermek ve herkesi farkıyla sevebilmekti...
ceylanını sakla sende saklan onun bakışlarında...şahmeran hikayelerine dönüşmesin sonunuz...ne olursa olsun aşk çelişkiyi kabul etmez...ihaneti kabul etmez...
sev sev herşeyi herkesi...sevebildiğin kadar...
çok güzeldi yüreğine sağlık sevgiler...
sevgili lizeya dostum,
önce verdiğiniz desteklerden dolayı size nasıl tşk etsem
azdır.
öykü dünyası başka bir yazın alemi.
sevdim ben bunu.
devam edeceğim desteğinle.
inş. seni mahçup etmem,
ve edebiyat dünyasını hayal kırıklığına uğratmam.
öyküde şiire göre kendimi daha rahat hissediyorum.
kocaman tşklerimle.
sağol
varol
lizeya.
Aşk her şeye rağmen terk etmemektir gülü.unutma gül dikenle güzel Çeto.Mesela bir annenin yavrularına sahip çıkması,mesela bir babanın evine aş götürmesi,mesela bir yağmurun toprak rengi gözetmeksizin her tarlaya düşmesi,mesela ben ve senin dostluğu gibi çıkarsız olmalı aşk.Aşk bu sebeple paylaşımdır daha çok...Daha çok sevmek,daha çok vermek,daha çok sevdiğinin mutluluğu için yaşamaya çalışmak,daha çok katlanmaktır aşk...
aşk ey aşk ne yürekler yaktın yıktın...ee biz insan oğlu acıyı seviyoruz aşk da bana göre isot gibi can yakıyor ama vaz geçilmiyorda...
Daha başka ne desem bilmiyorum ki adım adım kendimi izledim sanki ve içimdeki ceylen gözlümü ama bi ürpermede olmadı değil içimden bir his bu ceylanın sonu soğuk ölüm olacak gibi...
eyvallah yüreği kocaman dostum eyvallah...
doğa tanrısı Pan, flüdünü üfleyince(panflüt) peşinden gittim.
bir alıç kokusu geldi burnuma, bir ceylan sekti kayalıkların ardına...dağ bayır mis gibi yeryüzü koktu, tanrısal...
--------
sevgili meselci, öykün beni nerelere götürdü. doğanın şiirselliğinde, sevgi ve aşk üzerine ne varsa heybeledim.
yeni öykülerde buluşmak dileğiyle...