- 514 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜMÜNE AŞK-35
Müjde Hanım ile Hidayet Bey, hareket saatinden önce gelerek otobüsteki yerlerine oturmuşlar, onları uğurlamaya gelen kızları Hülya, damatları Kenan ile torunlarına hüzünlü gözlerle el sallıyorlardı. Acele olarak yapılan hazırlıkların ardından, içlerindeki sıkıntı ile yolculuğa çıkıyorlardı. Müjde Hanım, bugüne kadar kocasının görev yaptığı Kayseri ve Kastamonu dışında başka bir yere gitmemişti.
Yola çıktıklarında, yol güzergâhındaki şehirleri geçerken, otobüste olmalarına rağmen dikkatlice bakıyorlar ve sanki hafızalarına kazımaya çalışıyorlardı. Hidayet Bey, o bölgede bulunan başka bir şehirde askerlik yapmıştı. Onun içinde çıktığı bu yolculukta askerlik yaptığı yeri görmenin heyecanını da yaşıyordu aynı zamanda.
Coğrafİ yapı, Bursa’ dan hareket ettikleri ve ilerledikleri her şehrin sınırında farklılaşıyor, iklimin etkisine göre değişiklik gösteriyordu. Müjde Hanım, aralıklarla uyuyor, uyandığında da çevreyi seyretmeye koyuluyordu. Neredeyse on beş saat süren yolculuğun sonunda Adıyaman yazılı levhayı gördüklerinde Halil’ e kavuşmalarına az bir zaman kaldığını anlamışlardı. Adıyaman’ a ulaştılar. Halil, Samsat ilçesine bağlı bir bölgede askerliğini yapıyordu. Terminaldeki otobüs şirketinden bilgi almaya karar verdiler.
Samsat’ a gitmek için minibüse bindiklerinde Müjde Hanım heyecandan yaprak gibi titremeye başlamıştı. Samsat’ a ulaştıklarında öğlen olmuştu. Acıktıklarını fark edince, bir lokantaya girerek, yöresel yemeklerden oluşan bir ziyafet çektiler kendilerine.
Yola çıkmadan önce Halil’ i aradıklarında Halil, Ahmet Astsubay’ ın telefon numarasını vermişti. Cebinden çıkardığı telefonuna Ahmet Astsubay’ın numarasını tuşladı. Açıldığında,
“ Alo ! Ahmet Astsubay ile mi görüşüyorum. “
“Alo! Evet benim. Buyurun. Siz kimsiniz? “
“Ben Hidayet komutanım. Halil’ in babası. Oğlum, sizin numaranızı vermişti. Biz şu anda Samsat’a geldik. “
“Merhaba Hidayet Bey. Evet, bilgim var. Numaramı vermesini ben istemiştim Halil’ den. Nasılsınız? “
“ İyiyiz komutanım. Komutanım, sizi de oyalıyorum ama biz oraya nasıl geleceğiz? “
Ahmet Astsubay, Halil’ in ailesinin geleceğini öğrendiğinde nerede kalacaklarını düşünmüş, fakat uygun bir yer bulamamıştı. O yüzden de kasabaya indiğinde otel olup olmadığını araştırmıştı. Kasabada bulunan tek otele giderek gelecekleri tarihe yerlerini ayırtmış ve bu sorunu da ortadan kaldırmıştı.
“Hidayet Bey, orada Kaya otel var. Ben, sizin yerinizi ayırtmıştım. Burada kalacak yer olmadığı için o şekilde düşündük. Siz oraya yerleşin. Ve minübüse binerek buraya gelin. Hatta yarın gelseniz daha uygun olur. Karaca ören karakoluna gideceğim dediğinizde yakın bir yerde indirirler sizi. Çok az bir yürümeniz gerekecek. “
“ Teşekkürler! Komutanım. Size de çok zahmetler verdik. Yarın görüşmek üzere. “
“ Görüşürüz Hidayet Bey. “
Telefonu kapattıktan sonra Halil’ i çağırdı yanına.
“Halil! Haydi gözün aydın olsun. Ailen gelmiş. Şimdi kasabadalar. Otele yerleşecekler. Yarın da buraya gelecekler. “
“Çok teşekkürler komutanım. Ben sizin hakkınızı nasıl ödeyeceğim. “
“Sen sevdiğine kavuş. O yeter bana. “
“İnşallah komutanım. “
Halil’ in gitmesinin ardından telefonuna uzandı. Numaraları çevirerek açılmasını beklemeye başladı. Meliha Hemşire ile görüştüklerinde, ona aile planlaması ile ilgili çalışmalarında yardım etmek istediğini söylemişti. O konuşmadan sonra bu konuda ne yapabileceğini düşünmüştü. Aklına, bu konuda muhtarı devreye sokarak kadınların toplantılara katılımını sağlamanın en doğru bir yol olacağına karar vermişti.
“Alo! Muhtar Bey, merhaba ben Ahmet Astsubay. Nasılsınız?
“Buyurun Komutanım. İyiyim. Siz nasılsınız? “
“ İyiyim. Muhtar Bey, benim senden bir ricam var. “
“Emriniz başım üstüne komutanım. Elimden gelen bir şey olursa seve seve yaparım. “
“Geçenlerde, köyünüzdeki bir kadın neredeyse ölüyordu. Sağlık ocağınızın Hemşiresi bu konuda işini tam olarak yerine getirememesi nedeniyle sıkıntılar yaşıyor. Kadınlar bu konuda ondan yardım istemiyorlarmış. Senden istediğim, kahveye herkesi toplayıp bir konuşma yapman. Ve Meliha Hemşire’ye gitmeleri konusunda onları ikna etmeni rica ediyorum.”
“Tabii ki komutanım. Elimden geleni yapacağım bu konuda. Akşam konuşurum onlarla. “
“Teşekkürler. Görüşmek üzere. “
Hidayet Bey ile Meliha Hanım, Ahmet Astsubay’ ın onlara söylediği Kaya oteli bulmak için yola çıktılar.Yolda rastladıkları bir kişinin yardımıyla otelin önüne gelmişlerdi. İçeriye girdiklerinde, girişte oturan bir kişi onları çok sıcak bir şekilde karşıladı. Otel, yörenin güzel örnekleri ile süslenmişti.
Giriş işlemlerini bitirdikten sonra odalarına yerleşmek için, üst kata çıktılar. İki katlı ahşap bir binaydı. İçeri girdikleri anda tarihin kokusu burunlarına kokmaya başlamıştı sanki.
DEVAM EDECEK !
YORUMLAR
Sanırım,Halil'in işi tatlıya bağlanacak gibi.Bu bölüm,diğer bölümü çağrıştırdığı için "acaba ne olacak,kızı verecekler mi?" diye merakta kaldım...
Ben "ha gayret,az kaldı" demiyorum.Çünkü yazar ne yaptığını çok iyi biliyor...
Devamını heyecanla beklemekteyim...saygılarımla efendim...
ayhansarıkaya tarafından 8/30/2009 3:04:38 PM zamanında düzenlenmiştir.