- 449 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ülkemizde Dönen Oyunlar 1 (Nükleer Hakkında)
Nükleer santrallerin kurulmasına karşı çıkan zihniyet düşüncelerini devam ettiriyor. Nedendir bilinmez ekranlara yansıyanlar hep aynı simalar. Nükleer santralleri neden istemedikleri sorusuyla karşılaşınca da ya bir patlama olursa diyorlar. Hâlbuki elde edilen veriler bir nükleer santralde patlama olma ihtimalinin boş bir tarlada yürürken kafanıza uçağın düşmesi ihtimalinden bile daha az diyor. Ne kadar düşük bir ihtimal olduğunu hesaplayın. Bu cevabı alanlar Çernobil patlaması örnek olarak gösteriyorlar. Bunu da şöyle açıklamak gerekiyor. Nükleer santrallerin ana kaynağı uranyum çubuklarıdır. 10 cm çapında ve 50 cm uzunluğundaki bir uranyum çubuğundan %1’lik enerji edilmektedir. Çernobil nükleer santralindeki bilim adamları uranyum zenginleştirme programı çevresinde uranyum çubuğundan elde edilen enerjiyi arttırma deneyleri yapıyorlar. Enerji %4-5 e ulaştığı vakit deney ısınınca santraldeki yaklaşık 6 güvenlik sisteminden biri devreye girip deneyi bozuyor. Çeşitli denemelerden sonra deney yine güvenlik sistemine takılıyor ve iptal oluyor. Bilim adamları ise güvenlik sistemlerini devre dışı bırakarak deneylerine yeniden başlıyorlar. %1’lik enerji, reaktörün aniden ısınması sonucu %50’ye ulaşıyor ve malum sonuç ortaya çıkıyor. Kendilerini önceden nükleer santrallerin zararlı olduğuna şartlamış olan zihniyet, bu sefer de kanser tehlikesini ön plana çıkarıyorlar. Uranyum elementi 238 yılda bir defa fisyon denilen kimyasal bölünmeye uğrar. Bu olay nükleer santralde olmasa bile toprakta gerçekleşmek durumundadır. Demek ki nükleer santrallerin bu konuda da bir zararı yok. Çernobil’deki patlamanın izleri km.lerce uzaktaki ülkemizde dahi görülmüştür. Zira Ağrı Dağı’ndan bakılınca görülen Ermenistan’daki nükleer santralde bir patlama olması halinde ülkemizin yarısından fazlası etkilenecektir. Gel gelelim bu zihniyetin perde arkasına. Pakistan’daki askeri darbenin ardından iktidara geçen Pervez Müşerref, dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yanına gelerek, “Nükleer bilgimizi sizinle paylaşmaktan onur duyarız.” demişti. Değerli cumhurbaşkanımız ise Amerikalı dostlarımızı! dinleyerek reddetmişti. Nükleer bilgide dünyanın en büyük 8 ülkesinden biri olan Pakistan’ın bu iyi niyetini geri çeviren cumhurbaşkanımızın neden geri çevirmiş olabileceğini sizin yorumunuza bırakıyorum. Ancak, yüzölçümü Konya ilimiz kadar olan Japonya’da 58 tane nükleer santral bulunmasına karşılık, ülkemizde 1 tane dahi bulunmaması kafaları kurcalayan bir başka durumdur. Ülkemizde dönen bu oyunları artık bilmenize rağmen bir deve kuşu gibi kafasını kuma gömen ya da uyumayı tercih edenler, takdir sizin…..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.