- 662 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
bir işçinin günlüğü(inşaat)
18.05.2009
Öğle yemeği vakti balkonda oturuyoruz yaz sıcağında serin rüzgar bir sevgili gibi öpüyor yüzümü yedinci katın görkemli dairesinde insanlara tepeden bakıyordum insanlar karınca gibi görünüyordu her biri bir şeyler için koşturuyordu şöyle ayaklarımı uzatıp bütün yorgunluğumu kusasım geldi ama karnım aç öğle yemeğimi yeyip çayımı içtikten sonra balkon sefasını sürerim şöyle bir deniz manzarası olmalı dedim arkadaşım kendine gel dedi Antep’te deniz ne gezer parasıyla değil mi onu da getirttiririz hep beraber güldük. desenli mermer döşeli mutfak kapısında bir o kadar pahalı olan evin sedef boyası gözlerimi kamaştırıyordu büyük bir emeğin ürünüydü lüks avizenin yanı sıra spot lamba dediğimiz duvara uygun renkte asma tavana monte edilmiş ampuller eve zengin ayrı bir güzellik katıyordu mutfak ve antre dışında diğer odalara döşenen parke çok güzel bir görünüm sağlıyordu insan emeğinin muhteşem eseriydi onlarca işçinin eli değmiş harcına teri karışmış nazımın dediği gibi yapı yükselmiş kan ter içinde evet insan emeği bütün bu güzelliklerin yaratıcısıydı ama emek veren insan hiç birine sahip değildi neyiyse ben çayımı yudumlayıp manzaranın tadını çıkarayım birden kaba ses tonunu tamamlayan buruşuk öfkeli bir insan simasıyla karşılaştım _haydin öğle paydosu bitti herkes iş başına çabuk olun sallanmayın serin yeri buldunuz hemen mayıştınız çabuk!olun haydi,haydi yarın yine aynı saatte balkon sefasına kaldığımız yerden devam ederiz yine odaların tavanını boyuyorum Cuma dayı bazen kendi kendine konuşup dururken bazen şarkılar söylüyor tamirat yaparken gözden kaçırdığı yerlerde olur ara sıra cebinden göz damlasını çıkarıp bir iki damla gözüne damlatıp işe devam ediyor bazen de aniden tuhaf bir ses tonuyla kahkahalar atıyor konuşurken otomatiğe bağlanıyor hep aynı şeyleri konuşuyor _yeşil parayı götürüyor Cuma parayı düşürür gibi kalıplaşmış cümleler kullanır çayı çok sever öğle yemeğinde kişi başına düşen çay 2tane ama Cuma dayı otomatiğe bağlandığında dikkat dağıtıp 4-5tane çay içer bezende çayı yarılar bunun demi az olmuş yada şekeri çok diye üzerine ekler Mehmet öğle yemeğinde ne yeyeceğiz diye sorduğumda hep aynı klasik cevap küncülü ekmek çünkü karın duyuracak kadar küncülü ekmek 1tl mal oluyordu usta başı-lan Mehmet yinemi küncülü ekmek usta başının yumiyesi Mehmet in yumiyesinin 3 katıydı ve parasını alabiliyordu alamasa bile yan geliri vardı yanı anlaşılan sınıflar içinde bile sınıf var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.