- 1767 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Isevi Müslümanlık? !
Birgün aynen bu tanımlama ile karşı karşıya kalacağınızdan emin olun, çünkü Dinler arası Diyalog faaliyetleri Müslümanlığı buraya götürme çabasındadır. Zaten dikkat etti iseniz, son zamanda Muhammed Mustafa(sav) değilde, daha çok Hz Isa üzerine yazılar yazılmaktadır. Isa geldi gelecek diye insanların beyinlerini yıkamaya çalışmaktadırlar.
Ama bunlar niye yapıldığı apaçık ortada. Kanmayın bunlara ve yeter ki aklınızı kullanıp bazı gerçekleri gözden kaçırmayın.
Ilımlı islam, başka adı ile Dinler arası diyalogun asil sahibi Vatikandır, Asyayı hıristiyanlaştırma misyonerliğinin en önde gelen faaliyetidir. Peki Müslüman isevi, yahut isevi müslüman nedir?
Türkçede ’ Müslüman Hıristiyanlar’ manasına gelir. Yahu bir insan ya müslümandır, ya hıristiyandir. Kuran bunun ikisini bir arada olmasını kabul etmez!
Nasıl kabul edecek zaten, Isa ALLAHIN oğlu (tenzih ederim) diyen bir toplum ile, tevhidi esas alan bir toplumu nasıl birleştireceksiniz?
Tevbe Suresi 30 Yahudiler: ’Uzeyr, Allah’ın oğludur.’ dediler; hıristiyanlar da: ’Mesih, Allah’ın oğludur.’ dediler. Kendi ağızlarının sözüdür bu. Kendilerinden önce inkâr edenlerine sözlerine benzetme yapıyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da yüz geri çevriliyorlar!
Dinler arası Diyalog bu yüzyılın en tehlikeli misyoner faaliyetidir. Niye diye soracaksanız. Ilımlı islam düşüncesi ile önce Kelimeyi tevhidi yıkmaya çalıştılar. Sonrada siz farkında bile olmadan, dininizin ana temelini yok edecekler. Zaten Suat Yıldırım kuranı kerime Incil ve Tevrat´dan pasajlar alarak yayınlamadımı? Mealin ön sayfasında ’ Fethullah Gülenin yazısı ’ile, Zaman gazetesenin dağıtımı ile gerçekleşmedimi.
Zaten Almanya da yaşayan her müslümana sorun, burda Dinler arası diyalog diye bir kavram yoktur! BakınTürkiye de her köşede, nur cemaatinin ettiği propagandanın, Almanya da sözü bile geçmiyor, yani yoktur! Müslümanlar diyaloga destek çıkacak, ama hıristiyan bir toplum çıkmayacak. Burda ne medyada, ne basında, nede başka bir şekilde bu konu üzerine hiç konuşulduğunu görmedim! Gördüm diyen varsa getirsin kaynakları bende düzelteyim. Şimdi bu ilginç değilmidir? Yani Türkiye de Diyalog için Türkler çalışacak ama hıristiyan ülkeler de bu konu üzerine birşey yapılmayacak. Zaten Radikal islam ile ılımlı islamı ortaya atan kişiler, bunu bilinçli yapmaktadırlar. Hedef barışı sağlamak, yahut demokrasiyi getirmek değil. Onların hedefi tüm dünyayı hıristiyanlaştırmak ve Türkiyenin bir çok yerinde, insanlarımızı hıristiyanlığa yakınlaştırmak!
Bakın 20 yy başların da şu söylenen söz, olayı apaçık dile getirmekte:
- “Avrupalılar geldiğinde onların elinde İncil bizim ise zengin topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapatıp Tanrıya dua etmemizi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde İncil, onların ise ayaklarının altında bizim zengin topraklarımız vardı.” (20. Yüzyılın başları Jomo Kenyatta.)
Yine 1854 senesinde Kardinal Newman´in tespiti çok açık ve netdir:
- “Hıristiyanlık dini ile temasa geçen bütün ırklar, kavimler er geç Hıristiyanlık dinini kabul etmişlerdir. Bu genel kuralın tek istinası Türklerdir. Türkler Hıristiyanlığı kabul etmek şöyle dursun, ortadan kaldırmaya çalışmışlardır. Onun için Türkler ile savaşmak, onları yok etmek zorundayız.” (Liverpoll 1854 Kardinal Newman)
Dinler arasi Diyalog safsatasını ortayan atan Vatikan ve bir zamanlar onun başı olan Papa Paul´un sözleride ayrıca ilginçtir:
- “Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı İkinci bin yılda ise Amerika ve Afrika Üçüncü bin yılda hedef Asya dır.”(24 Aralık 1999 Papa 2. John Paul, Milenyum mesajı.)
Bakın bunu söylediğin de, Türkiye Dinler arası diyalog çalışmasının içinde idi. 1998 de, Fethullah Gülen Dinler arası Diyalogun bir parçası olmak için, Vatikan da papaya mektup vermiştir.
Fethullah Gülen Papaya yazdığı mektupta aynen şu ifadeleri kullanıyor:
- “Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan dinler arası diyalog için Papalık konseyi misyonunun (PCID) bir parçası olmak için burada bulunuyoruz. Ve bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz.” (9 Şubat 1998 Rabbin Aciz Kulu Fethullah Gülen)
Ve Dinler arası Diyalogun ne zaman başladığını öğrenmek istiyorsanız, 1964 senesinde söylenen şu söze bakmanız yeterli olacaktır diye düşünmekteyim:
- “Kilisemiz bütün insanlığın mutluluğu içindir. Dinler arası diyalogun bizim için anlamı bütün insanları kiliseye ve İncile yani Hıristiyanlığa ulaştırma yoludur.” 6 Ağustos 1964 Papa 6. Paul
Bir insan kelimeyi Tevhidi kalbi ile tasdik ederek söylüyorsa o insan Müslümandır. Böyle bir insana kalkıpta ’ ISEVI’ demek terbiyesizliktir. Ha yok adam diyorsa ki’ Efendim ben eski dinimden dönmem, sadece dilim ile söylüyorum ama kalbim ile tasdik etmiyorum’,o zaman bu insana da müslüman demek terbiyesizliktir.
Isevi Müslümanlıkta neyin nesi? Ne oluyor bu acep?
(Isevi Müslümanlar sözü için bkz: Said Nursi Yirmi Dokuzuncu Mektup - s.558)
İhsan Atasoy’un; “Batı’da Müslüman İsevileri gördüm. Adam Hıristiyan ama tevhit inancı var, Hz. Muhammet’i de kabul ediyor…” sözünü haydi bir an için kabul edelim.
Bu adam ALLAH birdir diyorsa, Muhammed Mustafayi kabul ediyorsa ’ MÜSLÜMANDIR’! Yok hıristiyandir diyecekseniz, yani Isevi kulpunu takacaksanız o zaman bu adam Tevhit inancına inanmiyor demektir. Öyle ya, isevi olan biri Isa için ALLAHIN oğlu diyor.Nasıl Müslüman oluyor bunu diyen biri? !
Yani olay şudur efendiler. Adam diyor ki ’ ben Hıristiyanım’ sizin üstadlarınız onları ’ müslüman iseviler ’ diye tanımlıyor. Bunun adı Dinler arası diyalog oluyor. Ama karşıda ki Hıristiyan, sizi ’ Isevi’ diye kabul etmiyor. Nasıl bir diyalog bu ALLAH aşkına?
Efendiler, Isevilik bir ırk yahut kavim adı değil. Bir dinin adıdır. Müslümanlıkta bir dinin adıdır. Bir insan hem Hıristiyan hem müslüman olamaz! ! Ne bu yaw, çifte vatandaşlık misali çifte dinmi veriyoruz artık insanlara. Peki şimdi şu soruyu sormamız gerekmiyormu. Diyelim ki bir Müslüman bunlara kandı ve dedi ki’ efendim ben müslümanım ama kiliseye de gitmek istiyorum, hıristiyanlığı beğendim sevdim’. Şimdi siz bunu kabulmu edeceksiniz? Hıristiyan oruç tutmayacak, namaz kılmayacak, camiye gitmeyecek, abdest almayacak siz ama buna rağmen Müslüman kulpumu takacaksınız? Yahut vahabiliği napacağız? Öyle ya, onlar da Müslüman değilmidir.
Bir önceki yazım da yazdığım gibi. Aleviye gelince ona ’ Dinsiz’ dersiniz, ama ne hikmet ise hırisityanı baştacı ederseniz.
Haa anladım, size göre sadece Nurcular ve Hıristiyanlar önemli, gerisi müslüman değildir. Zaten başka türlü olmuş olsa idi, insanları nurcu yapmak için çabalamazdınız.
Sizin kadar ikiyüzlülük yapan başka hiç bir kavim bugüne kadar görmedim, göreceğimi de sanmıyorum!
Sizin dininiz size, benim dinim bana!
Kafirun Suresi 6
Mustafa Çelebi
YORUMLAR
-----MEKTUBUN ASIL KISIM İTİRAZ VE İTİRAZLARA CEVAPLAR KISMINI TAM MANASIYLA OKUYUN DA GERÇEKLERİ BİLİN---------------------------------------------------------------------------
Hocaefendinin Papa'ya yazdığı mektuba gelen itirazlara verilen cevab
Yazar Dr. Emin Şimşek
25 Ekim 2005
1-Metin:
'Pek muhterem Papa Ali Cenapları,'
İtiraz:
Peygamberimiz (SAV) mektublarına başlarken mesela "Bismillahirrahmanirrahim! Allah Resûlü Muhammed'den, Habeş Meliki Necâşiye” demektedir. Ayrıca , Hadis-i Şerifte : “Münafığa "efendi" demeyin. Zira eğer o, seyyid olursa (kendine bir değer atfederse) Allah'ı kızdırırsınız."(Ebu Dâvud, Edeb 83,) denmektedir.
El-Cevab:
“Papa Ali Cenabları” bir taltif veya tazim değil, bir diplomatik uslubtur! Efendimiz (SAV) , nasılki Hristiyan Bizans Kralı Heraklius’u yazdığı mektubunda, “Rumların Büyük Reisi Heraklius’a” (bakınız.M.Hamidullah, İslâm Peygamberi, I/219) ifadesinde geçen 'Büyük Reis' hitabı nasılki bir diplomatik uslub ise , aynı şekilde 'Papa Ali Cenablarıda' veya "Hazretleride" bir övgü veya tazim değil, Diplomatik bir uslubtur! Efendimiz (SAV) ‘min bir Devlet Başkanı olarak , komşu Devlet Reislerine gönderdiği Mektublarda sizin yukarıda belirttiğiniz şekliyle hem Allah’ın İsmi ile başlaması söz konusu isede , örneğin yine Hudeybiye Barış Antlaşmasında imzaladığı Sözleşmede , muhatabların isteği üzerine sadece kendi isminin geçtiği “Muhammed” şeklinde imza attığını gözden uzak tutmamak lazım. Hudeybiye Barış Antlaşması , İslam’ın müşrik ve gayrimüslimlerle Diyalog kurmasına zemin hazırladığı ve bu vesile ile İslam’ın temsil edilmesine ve tanıtılmasına imkan sağladığı bir dönem olması ayrı bir husustur , Efendimiz (SAV) ‘in diğer Devlet Başkanlarına yazdığı doğrudan Tebliğ içeren mektublar yazması ise apayrı bir husustur ! Siz dininizi temsil etmeye çalıştığınız muhatabınıza herhalde ; “Ey ebedi cehenneme namzed kişi“ kabalığında Hitab edecek değilsiniz! Pek muhterem Yüksek Mühendis Ahmet Beyfendi veya Saygıdeğer Prof.Dr. Mehmet Bey nasılki bir övgü değil bir diplomatik ünvandır . Hadis-i Şerifde geçen "Efendi demeyin" , onu övmeyin anlamındadır. Yoksa , günümüzde bir çok meslek dalındaki insanlarada "Efendi" diye hitab edilmektedir. Diploması terminolojisinden bihaber olan kardeşlerimizin , “Ali Cenablarını” bir övgü ifadesi olarak görmeleri onların bu noktadaki bir Diplomatik uslub fukeralığının göstergesidir.
2-Metin:
'Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen Türk halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zat-ı alilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.
İtiraz: Üç Büyük Din yanlıştır , çünkü tek büyük ve Hak din İslamdır ! Ayrıca Ehl-i Kitaba selam vermek caiz midir ?
El-Cevab:
Dinler Kategorize edilirken , Hak ve Batıl olarak tasnif edilmektedir. Bir Dine mensub insanların çokluğu o Dinin büyük olmasını göstermediği kadar , o dinin Hak olmasını gerektirmez ! Diğer yandan ifadede geçen “üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen topraklar” ile Filistin (Kudüs) ve Ortadoğu kast edilmek istenmektedir ! Müşerref olma, tanışma uslubundan kaynaklanmaktadır! Müşrik Mut’im bin Adiyy, Efendimiz (SAV) Taif dönüşü Mekkeye alınmadığında ve kendisinden bir kefil istendiğinde Peygamberimize Kefil olmuş ve peygamberimiz bu iyiliği hayatı boyunca unutmadığı gibi, Mut'imin oğlu Cübeyire Bedir esirlerini taleb ettiğinde : " Senin baban bana o kadar büyük bir iyilik yaptıki , şayet baban gelmiş olsaydı Allah'a dua eder , ölülerinizi tekrar diriltmesini isterdim " diyerek , esirleri vermiş ve babasından müşrik olmasına rağmen iltifat etmiştir ! Ehl-i Kitab ile birlikte müşriklere bile selam verilebilinir (Nisa suresi , 86.Ayet-i Kerime) , hatta muhatab kendini bilmez cahil müşrik bile olsa “selam” diyerek selametle neticelenecek söz söylemelidir . ( Furkan Suresi , 63.Ayet-i Kerime )
3-Metin:
Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinler arası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.
İtiraz: Papalık Misyonunun bir Hırsitiyanlaştırma olduğu bilinmesine karşın Papalık Misyonunun bir parçası olduğunu kabul etmek caiz midir ? Kafirler birbirlerinin yardımcılarıdır (Enfal suresi , 73.Ayet-i Kerime) gereği bu apaçık Küfür değilmidir ?
El-Cevab:
Bir kere ifadeyi doğru okumakta fayda vardır : Papalık Konseyinin bir parçası olmaktan bahsedilmiyor , Papalık Konseyinin Dinler arası Diyalog misyonundan bahsediliyor. Çünkü Dinlerarası Diyalog Faaliyetlerinde Hrsitiyanlığı yaymak diye Resmi bir ifade yokki bu cümleye itiraz edilsin! Dinler arası Diyalog Misyonun Ana Görevi: 3 Dinin mensublarının birbirlerini daha yakından tanımalarını sağlamaktır . Doğru temsil, en etkili tebliğ yöntemdir. (Maide Suresi, 67.Ayet-i Kerime ) .Şayet Hıristiyanlaştırma faaliyetlerine yardımcı olunmuş olsa idi , o zaman “Kafirler birbirlerinin yardımcılarıdır” hususu bir geçerlilik kazanabilirdi . 10 yılı aşkın süredir Faal olan Diyalog sürecinde , acaba kaç kişi Hırsitiyan olmuşta bu iddiayı dile getirme cüretini kendinizde buluyorsunuz ? Biz Diyalog faaliyetleri vesilesi ile İslam ile müşerref olan veya en azından hak Din olduğunu kabullenen yüzlerce Ruhani , onbinlerce insan biliyoruz . Buda sizin iddialarınız tekzib etmektedir.
4-Metin:
İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu yanlış anlamanın büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir. Müslüman dünyası, İslam'ın asırlarla ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına basacaktır. Beşeriyet, çelişen görüşler ortaya koydukları gerekçesiyle, zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar etmiştir. Bilginin tamamı Allah'a aittir ve din Allah'tandır. O halde bu ikisi nasıl çelişebilir? İnsanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü artırmaya yönelik dinler arası diyaloğa yönelik ortak gayretlerimiz çok iş görebilir. '
İtiraz: İslam’da yanlış olan nedir ? Yoksa Hırsitiyanların hoşuna gitmeyen Ayetlerin Diyaloğa uygun şekilde yorumlanması mı istenmektedir ?
El-Cevab:
İslam’da yanlış olan bir husustan bahis yok , yanlış algılanan İslam’dan bahis var ! Yani yanlış bir şekilde bir terör veya barbar dini gibi tanıtılan İslamın Diyalog vesilesi ile doğru tanıtılarak, İslamın temsil edilmesidir. Burda İslami kanadı temsil eden Gazeteciler ve Yazarlar Vakfının kendine biçtiği misyonda budur ! Kur’an-ı Kerimde Diyaloğu emreden Ayetleri , Elmalı Hamdi Yazır Tefsirinden ve Bediüzzaman Hazretlerinin yaklaşımlarından defaatle izah etmiştik. Oraya müracaat edebilirsiniz. Metinde devam eden yaklaşım ile Bilimin, Allah ile çelişmesinin mümkün olmadığını, çünkü bilginin Allah’ın ilminden geldiğini ve birtakım ateistlerin ısrarla bilim ile dini farklı vadilerde göstermelerine karşın, bu konudada işbirliği yapılması gerektiğine bir vurgu yapılmaktadır!
5-Metin:
'Kendi memleketimizde şimdiye kadar çeşitli Hıristiyan mezheplerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. Bu naçiz gayretlerin boşa çıkmadığını acizane ifade etmek isteriz. Amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir. Bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı durabiliriz.'
İtiraz: “Allah indinde Hakdin islamdır” (Ali İmran Suresi , 19.Ayet-i Kerime) ‘sine yine bir muhalefet var. Bakın üç büyük dinden bahsediliyor.
El-Cevab:
Yukarıda izah ettiğimiz üzere , Dinler hak ve Batıl dinler olarak tasnif edilmektedir. Din mensublarının çokluğu o Dinin Hak olduğu anlamına gelmez ! Metnin devamında , günümüz dünyasında, gerek medeniyetler arası gerekse kültürler arası bir çatışma ortamı oluşturmak isteyen şaşkınlara karşı, bahse konu Dinler Arası diyalog faaliyetleri bir bariyer görevi görebilir denmiştir.!
6-Metin:
'Geçen yıl bazı ünlü uluslararası bilim adamlarının katıldığı medeniyetler arası barış ve diyalog konulu bir sempozyum düzenledik. Bu gayretin başarısından aldığımız teşvikle bu tür etkinlikleri tekrarlamak istiyoruz. Halihazırda üç büyük dinin bağlıları arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik olarak dinler arası diyalog konusunda Vatikan'ın da temsil edileceğini ümit ettiğimiz bir konferans düzenleme sürecinde bulunuyoruz. Yeni fikirlerimiz varmış iddiasında bulunmuyoruz. Yine müsamahanıza sığınarak, bu misyonun hedeflerine yakından hizmet etmek için üstlenmek istediğimiz birkaç teklifte bulunmayı arzu ediyoruz.
İtiraz: Üç büyük dinin bağlılarından bahsediyor , ne gibi bir bağ var acaba ? İsa Allah’ın oğludur diyen bir zihniyetle nasıl bağ kurulabilir, diyelim kuruldu barış içinde kavga etmeden yaşadılar, güzel bu barış ne zamana kadar sürecek, hiç onlara demeyecek miyiz “Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed onun elçisidir” ,bunu dersek yine kavga başlayacak, demezsek insanı cehennem azabından kurtaracak tek kelime olan kelime-i tevhidi insanlara ulaştırma maksadıyla gönderilen peygamberlerin sünnetine ters iş yapmış olmayacakmıyız? Acaba “Muhammedür Resulullah” gerekli değildir anlamı çıkmıyormu ?
El-Cevab:
Ehl-i Kitab ile biz müminlerin arasında ortak olan bir bağdan Kur’an-ı Kerim bahsediyor : “De ki: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze geliniz. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın.”(Ali İmran suresi , 64.Ayet-i Kerime) . İşte hernekadar onlar Allah’ın vasıflarında yanılmış olsalarda , Allah’a oğul isnadında bulunmuş olsalarda , Kur’anın ifadesi ile aramızda ortak olan bir söz (Allah inancı) mevcuttur ! Bu ortak bağ , onların Ehl-i necat olmaları için yeterli olmasada , Ayetin devamında dile getirildiği üzere birkaç adım daha atabilirlerse inşallah Ehl-i necat olmaya namzed olacaklardır. İslam tarihine bakacak olursak , Barış dönemi hep İslam’ın lehine gelişmiştir. Hudeybiye Barış Antlaşması sonrası , 2 yıl gibi kısa bir zaman diliminde Mekke’nin Fethini getirmiştir. Çünkü , seviyeli temsil vicdan sahiblerini herzaman müteessir bırakır. Allah’ın birliğine iman eden ve Hz.İsa (AS) mın Allah’ın oğlu değil Allah’In bir peygamberi olduğunu kabullenen insanların , Efendimiz (SAV) ‘min nübüvvetine iman etmemeleri bekelenemez. Niyetleri sorgulamak sadece Allah’a mahsustur ! İtirazlarınızı Niyetleri sorgulamadan yapın....
7-Metin:
Hıristiyanlığın üçüncü bin yılına girişi münasebetiyle yapılacak kutlamalar vesilesiyle Ortadoğu'daki Antakya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi bazı kutsal yerlere müşterek ziyaretleri içeren birçok etkinlikler önermek istiyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel'in, cenaplarının ülkemizi ziyaretine ve mezkur kutsal mekanları göstermeye davetini tekrarlamak için bir fırsat addediyoruz. Anadolu halkı size misafirperverliğini göstermeyi ve şevkle selamlamayı hararetle beklemektedir. Filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle Kudüs'ü birlikte ziyaret etmemize davetiye çıkarabiliriz. Bu ziyaret bu mübarek şehri Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanların, hiçbir kısıtlama, hatta vize dahi olmaksızın serbestçe ziyaret edebileceği uluslararası bir bölge olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adım teşkil edebilir. '
İtiraz: Fethullah Gülen Hocaefendinin , Hıristiyanlığın üçüncü bin yılı kutlamalarından bahsetmesi nekadar doğru ?
El-Cevab:
Kutlamalar vesilesi ile birtakım etkinlikler önermektedir. Örneğin Antakya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi yerlere birlikte ziyaretler düzenlenebileceğinden bahsetmektedir. Özellikle Filistin Liderleri ile bir Diyaloğun sağlanmasında ısrarla vurgu yapılmıştır. Ki bu Filistindeki Barış sürecini mtühiş katkısı olacağı kesindir. Ayrıca , Kudüsün hernekadar bugün Yahudi Devleti topraklarındada olsa her üç din mensublarına vizesiz giriş hakkı verilmesini önermiştir ! Metnin bir kısmını delillendirip , diğer kısmını görmemezlikten gelmek sizin gibi Ehl-i iman kardeşlerimize yakışmıyor. Metnin devamında ,
Dinler Arası Diyalog faaliyetlerine müdahil olmadan öncesinde düzenlenen Medeniyetler arası Barış ve Diyalog sempozyumuna bundan sonra Vatikanın da davetli olduğunu, dönemin Cumhurbaşbakanı Demirel’in resmi davetinin kendilerine iletileceğinide bildirmektedir.
8-Metin:
Üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile, ilki Washington DC'de olmak üzere muhtelif dünya başkentlerinde bir konferanslar serisinin gerçekleştirilmesini teklif ediyoruz. İkinci serinin zamanı için Hz. İsa'nın doğumunun 2000. yıldönümü ideal olabilir. Bir öğrenci değişim programı da çok faydalı olacaktır. İnançlı genç insanların birlikte eğitim görmesi birbirlerine yakınlıklarını artıracaktır. Öğrenci değişim programı çerçevesinde üç büyük dinin babası olduğu ikrar edilen Hz İbrahim'in doğum yeri olarak bilinen Urfa şehrindeki Harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. Bu, ya Harran Üniversitesi'ndeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin ihtiyaçlarını da temin edecek şumullü bir müfredata sahip bağımsız bir üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir. Önerilen programlar aşırı büyük işler gibi algılanabilir; ama bunlar erişilmez değildir. Dünyada iki tip insan vardır. Bazıları kendilerini topluma adapte etmeye çalışır. Diğer bazıları ise topluma uymaktansa toplumu kendi değerlerine adapte etmek ister. Toplum bütün ilerlemeleri bu ikinci tip insanlara borçludur. Onları yarattığı için Rabb'e şükürler olsun.'
Fethullah Gülen
(Rabbin aciz kulu)
İtiraz: ”Rabbin aciz kulu” ifadesi Hırsitiyanların ifadesi değilmidir?
El-Cevab:
Ehl-i Sünnet vel-Cemaat anlayışına göre “Rab “ ismi , Allah’ın umumi isimlerinden biridir. Terbiye eden, yaratan, besleyen, malik, en mükemmel, sahip tutan ve idare eden anlamlarına gelir. “Aciz kul” olma , özellikle Acz-i mutlak , fakr-ı mutlak mesleğine haiz herkesin hayatlarına örnek almaları gerekn bir husustur. Şimdi , bu ifadeler madem Ehl-i Sünnet perspektifinde esastır ve haktır , başkaları da kullanıyor diye , Hocaefendi nasıl bir zan altına alınabiliniyor anlamış değiliz!
Metnin devamında;
Dinler arası Diyalog faaliyetlerinin, tüm dünyanın büyük kentlerinde konferanslar şeklinde tertip edilmesini, karşılıklı öğrenci değişim programının uygulanmasını, Hz.İbrahim (AS) ‘ın doğum yeri Urfa’da her 3 dinin öğrencilerinin eğitim göreceği bir Üniversitenin kurulması, bu vesile ile her üç dinin mensublarının birbirlerini daha iyi tanımaları sağlanmış olacaktır!
Sonuç olarak diyebilirizki, 09.02.1998 tarihli bu mektub , bazı çevrelerce İlmi ve dini delillerden yoksun olarak eleştiriler getirilsede,bu niyetleri sorgulamadan öteye geçememektedir ve müminlerin ilk şiarı olması gereken hüsn-ü zan müessesesi, adete yok sayılmaktadır!
şahmeran0700 tarafından 9/2/2009 4:42:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fethullah Gülen Papaya yazdığı mektupta aynen şu ifadeleri kullanıyor:
- “Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan dinler arası diyalog için Papalık konseyi misyonunun (PCID) bir parçası olmak için burada bulunuyoruz. Ve bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz.” (9 Şubat 1998 Rabbin Aciz Kulu Fethullah Gülen)
Su yukarda ki alintiladigim yazi , Fethullah gülenin vatikana verdigi mektubudur. Zaman gazetesinde yayinlanmistir.
Kim baslatmis Dinler arasi diyalogu? Ne diyor Fethullah gülen? Vatikan baslatmis diyor.
Siz vatikan ile isbirligi yapmak istiyorsaniz yapiverin, ben ve benim gibilerde bu tür seylere elbet karsi duracagiz, ve durmaktan vazgecmeyecegiz..
Siz bitabi , yorum getiremediginizde, karalamaktan ve sinirlendirmeye calismaktan yanasiniz.. Her zaman oldugu gibi.
Korkmayin, ben sinirlenmem ;))
Siz sinirlenmemi istedikce, ben daha sakin olurum:)
Huyum kurumaya ...
YİNE CEHALETİNİZE UYGUN YAZI YAZMIŞSINIZ.. TEBRİKLERRRR.. SİZİ AYAKTA ALKIŞLIYORUM..
BAK ÖYLE HERKESİ AYAKTA ALKIŞLAMAM.. YALNIZ SENİN GİBİ CEHALET REKORUNU KIRAN BİRİNİ ALKIŞLARIM BEN..
AYNEN DEVAM.. DURMAK YOK.. YOLA DEVAM..
YAZILARININ DEVAMINI İÇTENLİKLE BEKLİYORUM..
YA BAK İTİRAF EDİM HİÇBİR KARİKATÜR DERGİSİ KOMEDİ FİLMİ BENİ BU KADAR GÜLDÜRMEMİŞTİ.. ALLAH' TA SENİ GÜLDÜRSÜN.. AMİNNN0.. GERÇİ GÜLMEK İÇİN YAZILARINI OKUMAN YETİYO.. :D
nurulenvar tarafından 9/1/2009 2:43:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
İslamı kabul etmeyen dinlerin diyalogdan haberi olmaz
gerçek diyaloğu kuran müslümanlardır
müslümanlar tüm hak kitapalrda yazanların aynısını kurandada yazdığını diğer kitapların bozulduğunu ancak kur'anın sağlam kaldığını anlatmak için başlatmışlardır diyaloğu
Peygamberimiz yeni bir din ile indi o gelmeden islam dini yoktu ilk başta diyaloğu peygamberimiz başlatmıştır kafası sonradan çalışanlar buna akıl erdiremez
onlar Kur'an oldukca diyalok olmaz diyorlarsa sende inadına çaba göstermiyorsan yenilgiyi baştan kabul etmişsin demektir buda bir müslümana takışmayan haldir
kelimeyi tevhidin yarısını kabul eden yarısını çıkaran ya şirk koşmuş olur yada müslüman değildir son kısmı çıkareanlar gayri müslimlerdir onlar ALLAH'ı bildikleri halde peygamberimizi kabul etmezler
siz namazlarda herhalde fatihanın yarısını okuyup yarısını terk etmiyorsunuz değilmi onlarda namazda tahiyayta oturdukları zaman ettahıyyatüyü yarım bırakmazlar
hiçbir müslüman bir ayeti tahrif etmez başka manayada çevirmez ben şuanakadar okuyorumda niye başka anlamda okumuyorum bu başkalarının komplosu olmasın
peygamberimizede büyücü mkahin demişşlerdi ayetleri kendi söylüyor demişlerdi ve bu baskı tüm zamanlarda olduğu gibi şimdiki zamanlardadfa olmuştur kur'an sadece peygamberimiz zamanına inmemiş tüm zamanlara hitab edebilecek şekilde inmiştir
mal varlığı 25 miyar dolar demişsiniz bilgileri yanlış almışsınız mal varlığı trılyon dolarlarla ölçülemeyecek durumda ama kimin varlığı bu müslümanların varlığı o yapılan okullara değer biçilebilirmi zannediyorsun senin adını bile bilmediğin ülkelerde okullar açıldığını buralarda müslüman öğretmenlerin gayri müslümlere ders verdiğinive dünyada en iyi derecelerde öğrenci yetiştirdiklerini herhalde hiç duymadın bir gayri müslimi müslüman olmasına vesile olan bir okula değer biçebilirmisin asıl diyaloğun buralarda insanların kalplerine gerçeği yerli yerinde monte edildiğini bilirmisin araştır bakalım hangi ülkelerde bu okullar var ne yapıyorlar bir içlerine gir bakalım bir hrıstıyan kendi dini içinde diyalokdan bahsedecek değil herhalde dinler arası diyalok başka dinlerle olur onlar senin ülkende dinlerini anlatacak okullar yapıyorlarsa sende onların ülkelerinde dinini anlatacak okullar aç veya açanlara engelolma ve karalama
uyuyan hiçbirzaman gerçek müslüman olamaz onu kendini uyanık zannedenler düşünsün geç olmadan
1) Dinler arasi diyalogu kuran VATIKAN!!!
2) Hiristiyan bir toplumun kurdugu sistem , ne zamandir Müslümanlara hayri dokunmusta simdi dokunmasini bekliyorsunuz?
3) Adam Dinler arasi diyalogu kurduktan sonra, " Hedef ASYA" dir demis!
4) Yine Kardinal olan biri " Kuran var oldukca diyalog olmaz" diyor.
5) Kelimeyi Tevhitsen son kisminin cikariyorsunuz
6) Ibrahim suresinde ayeti tahrif ediyorsunuz
7) Suat Yildirim meal cikariyor, icinde incil ve tevratdan pasajlar eklenmis bir meal
8) Fatiha suresinin son ayetini tahrif ettiniz
9) Hutbelerde Ali imran suresi19 ayetini okutmayi yasakladiklari icin , artik okunmasi kalkmistir!
10) Hz Isa ALLAHIN oglu diyen biri sirk kostugu halde, ve kuran "ALLAH SIRKI ASLA AFFETMEZ" dedigi halde, siz kalkip, onlari ALLAH affeder demektesiniz
11) Fethullah gülen örgütünün mal varligi 25 milyar dollar
12) Fethullah Gülen kendi sözü ile aynen sunu söylemistir" Vatikan Ciyan yuvasidir", yilan yuvasi dedigi yere gidip " bu diyalogun bir parcasi olmaya geldik" diyebilmistir
13) Diyalog sadece müslüman ülkelerde islemekte, hic bir hiristiyan ülkede, hiristiyanlara" Müslümanlara merhamet ile bakin" denilmiyor, bunun propagandasi yapilmiyor.
Simdi sen kalkmis, benimi ikiyüzlülükle itham ediyorsun?
Birgün uyanirsiniz uyanmasina ama, bu uyanisiniz insallah gec olmaz...
ne yazık kur'anı kendi kafalarına ve isteklerine istediği şekillere göre yorumlayanlara
sizler hangi dine bağlı hangi peygamberin ümmetisiniz bir açıklarmısınız
peygamberimiz hangi bir hrıstıyanı kendine kötü bir söz söylediği gerekcesiyle cezalandırmış gerçeği bilselerdi yapmazlardı deyip ALLAH TAN mağfiret dilememişmi
ayetlerin içindeki derin manayı anlamadan yorum yapmak hem kendine ve hemde başkalarına zarar vermekten başka bir şey değildir
dinler arası diyaloğu çarpıtmadan düzgünce anlamaya çalışırsan anlarsın ne için kurulduğunu sen kendi dinine imanına güveniyorsan bir hrıstıyanla bir yahudiyle mulazaraya girersin sen dininin güzel yönlerini anlatırsın onlarda dinlerini anlatır sen gerçeklerle ikna edbiliyormusun işte gerçek müslüman sensin
peygamberimiz onca işkence ve zuluma rağmen bıkmadan usanmadan dini tebliğ etmiş sende gerçekten KUR'AN eri isen gerçekten peygamberin yolunda isen işte meydan göster kendini laf atmakmı basit ikna etmekmi
sen sana bakanda islamın izlerini gösterebilmen lazım ama oda sende yok sen hep müslümanların imanıyla inancıyla alay ediyorsun
ALLAHIN gazabı islamı bilmeyenlere değil kur'anı bilmeyenlere değil kur 'anı okuyupta öğrenipteonu yaşamayanlara ve yaşatmayanlaradır
bugün hadisleri inkar eden tefsiride inkar ederher
hadisler kur'anı tam manasıyla anlamayan lar için söylenmiş ,ayetlerin geniş açıklamasıdır geneli
kuran da akıl sahipleriçin öğütler vardır gerçekler vardır ama her insan akıl sahibi olamıyor ne yazıkki bunu her geçeçn gün daha iyi anlıyorum
Sayin Deniz Tayanc, iyi güzel bir ayet cimbizlamissiniz. Hani beni itham ediyorsunuz ama siz cimbizliyorsunuz. Efendim , kurani kerimde o ayet varsa, karsiliginda bakin söylede diyor:
Bakara Suresi 111 "Yahudi yahut hıristiyan olandan başkası cennete asla giremeyecek." Dediler.Bu, onların hayalleri, kuruntularıdır.De ki onlara: "Eğer doğru sözlü iseniz hadi, getirin kanıtınızı!"
Bakara Suresi 113 Yahudiler: "hıristiyanlar hiçbir şey üzerinde değil." dediler.hıristiyanlar da: "Yahudiler hiçbir şey üzerinde değil." dediler.Ve bunlar Kitap'ı da okuyup dururlar.İlimden yoksun olanlar da aynen onların söyledikleri gibi söyledi.Tartışmaya girdikleri şey hakkında, aralarında hükmü, kıyamet günü Allah verecektir.
Bakara Suresi 120 Sen onların öz milletlerine uymadıkça Yahudiler de hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar.De ki: "Allah'ın kılavuzluğu erdirici kılavuzluğun ta kendisidir."İlimden sana ulaşan nasipten sonra bunların boş ve iğreti arzularına uyarsan, Allah katında ne bir Veli'n olur ne de bir yardımcın.
Bakara Suresi 135 "Yahudi yahut hıristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." Dediler.De ki: "Hayır, öyle değil.Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım.O, şirke bulaşanlardan değildi."
Bakara Suresi 140 Yoksa siz, "İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunları Yahudi yahut hıristiyanlardı" mı diyorsunuz?Söyle onlara: "Siz mi daha bilgilisiniz yoksa Allah mı?" Allah'tan kendine ulaşmış bir tanıklığı gizleyenden daha zalim kim vardır!Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir.
Ali İmran Suresi 67 İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir hıristiyan.O, sadece hanif bir müslümandı.O, müşriklerden değildi.
Maide Suresi 14 "Biz hıristiyanlarız!" diyenlerden de mîsaklarını almıştık. Onlar da öğütlenmek üzere çağırıldıkları şeyden nasiplenmeyi unuttular. Bu yüzden, aralarına kıyamete değin düşmanlık ve şiddetli nefret saldık. Sınaat/teknoloji olarak ürettikleri şeylerin ne olduğunu Allah onlara yakında haber verecektir.
Maide Suresi 18 Yahudiler ve hıristiyanlar dediler ki, biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz. De ki: "O halde niçin size günahlarınız yüzünden azap ediyor?" Hayır, siz de O'nun yarattıklarından birer insansınız. Dilediğini affeder O, dilediğine azap eder. Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah'ındır. Dönüş de O'nadır.
Maide Suresi 51 Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları gönül dostları edinmeyin. Onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır. Sizden kim onları gönül dostu edinirse o, onlardandır. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.
Maide Suresi 69 Şu bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah'a ve âhiret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapanlar için korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar.
Maide Suresi 82 Şu tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere en şiddetli düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle şirke batanlar bulursun. Şu da tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere sevgide en yakın olanlarını "biz hıristiyanlarız" diyenler bulursun. Bu böyledir. Çünkü o hıristiyanlar içinde derin araştırmalar yapan keşişler, kendini Allah'a adamış rahipler vardır. Ve onlar, kibre sapmazlar.
Tevbe Suresi 30 Yahudiler: "Uzeyr, Allah'ın oğludur." dediler; hıristiyanlar da: "Mesih, Allah'ın oğludur." dediler. Kendi ağızlarının sözüdür bu. Kendilerinden önce inkâr edenlerine sözlerine benzetme yapıyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da yüz geri çevriliyorlar!
Hac Suresi 17 İman edenler, Yahudiler, Sâbiîler, hıristiyanlar, Mecusîler ve şirke sapanlar arasında Allah, kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey üzerine Şehîd'dir, tanıktır.
Kim cimbizladi ayeti efendim?
Bazıları doğruları söyleyince ona verdiğimiz tepkiyi yanlışlara niye vermiyoruz?Çok merak ediyorum.
Efendim zinayı suç olmaktan çıkarırken nerdeydiniz,
Domuz etini kasaplık hayvan sınıfına koyanlara niye tepki vermediniz,
Eşcinsellere dernek kurma izni verilirken sustunuz,
Binlerce kilise restore edilirken ilk kez kuran kursu yıkılmasına seyirci kalındı.
Ezanın sesini kısıp ayetlere sansür koyanlar kimler?
Yeni Papa 16. Benedict’in sevgili Peygamberimiz’i eleştiren sözlerine ciddi bir karşılık verilmedi.
· “Muhammed kılıçla din yaymaktan başka ne yapmıştır…” sözünün alıntı olduğunu söyleyen papaya, hiçbir yetkilimiz “SAYIN PAPA, ÖYLEYSE PEYGAMBERİMİZLE İLGİLİ SİZİN GÖRÜŞÜNÜZ NEDİR?” diyemedi.Ilıman islamcılar niye sustu?
2005’te onaylanan 5. sınıf Din Kültürü kitaplarında “Kelime-i Tevhid, Lailâhe illallah’tır” deniyor. (“Muhammedur-rasûlullah” ifadesine yer verilmiyor.)Bu hangi amaçla yapılmıştır, o zaman niye sorgulanmadı.
Bunların hepsi bu iktidar döneminde yapıldı.Ve ülkemiz cemaatler cenneti o kadar şeyh, cemaat liderlerimiz ve nurcularımız niye sustular .
Bu kadar şey yapılırken nerdeydi kendilerini islamın hizmetçisi olarak sıfatlandıranlar?
:) kendi içerisinde bu kadar tezat bir yazı ile herhalde başka bir yerde karşılaşmamız mümkün değil.
Ne yazık ki kavramlar biribirine karışmış değerli dost.
Hemen her cümlesinde bir düzeltmeye ihtiyaç var.
Daha çok İslamı sulandırıp müslümanlar arasındaki bağları gevşetmeye, gücü yeterse koparmaya çalışan ulusalcı kesimin söylemlerine benziyor yazılanlar.
Basit bir örnek yazıdan;
"Bu adam ALLAH birdir diyorsa, Muhammed Mustafayi kabul ediyorsa ’ MÜSLÜMANDIR’! Yok hıristiyandir diyecekseniz, yani Isevi kulpunu takacaksanız o zaman bu adam Tevhit inancına inanmiyor demektir. Öyle ya, isevi olan biri Isa için ALLAHIN oğlu diyor.Nasıl Müslüman oluyor bunu diyen biri? !"
Allah birdir dediği ve Muhammed Mustafayı kabul ettiği halde nasıl İsevi dersiniz diyor yazar.
E biz de Allahın birliğine ve ayrıca Hz. İsa ve Hz. Musaya ve onun getirdiklerine de inanıyoruz? Şİmdi biz ne olacağız?
:)
Ilımlı İslam ile önce kelimeyi tevhidi yıkmak istediler ne anlama geliyor? Daha doğrusu bir anlama geliyor mu?
Dinlerarası dialog ile Ilımlı islamın ne alakası var ayrıca.
Hem ılımlı İslamdan ne anlıyorsunuz?
Türkiyedeki müslümanlık anlayışı ile mesela Afganistandaki Taliban anlayışı arasında bir fark görüyor musunuz?S.Arabistan ya da İran daki anlayış ile?
İslamın ılımlısı falan olmaz, aslında tek bir islam vardır elbette.Söylenmek istenen Türkiyedeki gibi bir yorum.Hani aşırılıkları törpülenmiş, laiklikle yumuşatılmış,çerçevelendirilmiş vs.:)
Dinlerarası dialog konusunda İspanya ve Türkiye ciddi çalışmalar yaptı bildiğim kadarıyla.Halk arasındaki bilinirliği için Almanya tecrüeleri ölçü olmaz.Abartılı bir yaklaşım olur.Bizde burada dinlerarası dilogun ne olduğunu bilen kaç kişi var ki? Bildiğini sananlar ise konuyu tam algılayamamış.
Batıda da farkı olduğunu düşünmek abes olurdu zaten.
Kısaca, "dinler arası çatışma, dinler arası savaş" ne demek bunu düşünelim.
Dinler arası dilog konusunu da sonra anlamlandırmaya çalışalım.
Doğruya yakın olarak kavramları yerlerine oturtabiliriz eminim.
Hristiyanlaştırma, vatikan projesi, ABd, A B sarmalı vs. gibi ucuz, basit söylemlerin sığlığını biz bile anlayabileceğiz o zaman.
Ne yazık ki doğru ayetleri yanlış yorumunla mahvetmişsin.
Bir ayet sadece lafızdan mı ibaret?
Çımbızla çekip aldığın ifadelerin önü arkası nerede?
Şimdi bir ayet yazayım bakalım ne anlama geliyormuş sende.
Bakare: 62 – İman edenler, yahudiler, hıristiyanlar, Sabiîler... Her kim Allah’a ve âhiret gününe (gerçekten) iman eder ve amel-i salih işlerse, elbette onların Rab’leri yanında mükafatları vardır. Onlar için herhangi bir korku olmadığı gibi kendilerini üzecek bir şeyle de karşılaşmazlar.
Sen Allahın kullarını neyle nereye çektiğini Ondan iyi mi bileceksin. Senin yaklaşımın bu ayeti de inkar ediyor, iyi bak. Mış mış da mışmış...
Hariciler de Kuran adına Hz. Aliyi tekfir etmişlerdi.
Oysa çöl bedevileri taharet nedir bilmeyen kaba saba insanlardı.