Deniz ve Adam....
Masmavi gökyüzünün altında,yamaçta bulunan dış cepheleri beyaz renge boyanmış evlerin arasındaki dar sokaklarda koşmaya devam ediyordu.Rüzgar,bazı evlerin balkonlarında ve teras katlarında ipte asılı olan çamaşırları,gökyüzüne doğru havalandırıyordu.Koşmaya devam ettikçe,nefes alıp vermesi sıklaşmaya başlıyordu.
İlkbahar mevsiminin bitmesine az kalan zaman diliminin sabahında,dar sokakların arasında tek tük havlamakta olan sokak köpeklerinin seslerini duyuyor ama önemsemiyordu.Erkenden uyanan yaşlıların bir kısmına yürürlerken,bir kısmına da evlerinin kapı önlerindeki merdiven basamaklarında otururlarken görüyordu.Alnında birikmeye başlamış olan terlerin,yanaklarına doğru süzülmeye başladığını hissediyordu.Akşam vakitleri yemek masasından geç vakitte kalkıyor olmasının,kendi sağlığı için kötü sonuçlar doğurabileceğinide,bu şekilde anlamaya başlıyordu.
Yanından geçmekte olduğu fırının kendisini;iki sokak aşağıda olan,ortasında suyun akmış olduğu çeşmenin bulunduğu,kahvehane ve bir kaç dükkanında köşelerini tutmuş olduğu meydana yaklaştırdığını biliyordu.Meydana geleceği zaman,çeşmenin etrafını dolaşmadan yanından geçerek,karşılıklı duran ıhlamur ağaçlarının altından geçerek gireceği sokağa daha çok yaklaştıkça içindeki heyecanın artmasını durduramıyordu.
Arkasında bırakmış olduğu evlerde sessizliğini ve dar sokaklarda ise sıkıntısını,geride bırakmış olmasının sevincini yaşamaya başlıyordu.Ihlamur ağaçlarının başlangıcında bulunan sokakta,karşılıklı durmakta olan son iki evin önüne geldiğinde,koşusunu yavaşlatmaya başlayarak,bir kaç adım attıktan sonra durarak,kollarını dizlerinin üstüne bırakıverdi.Bir müddet o şekilde kalmasının ardından,nefes alışverişini düzene sokup,eğik olan başını kaldırarak gözlerini,kıyısında tahta iskele olan ve iskelede bağlı durumdaki mavi renkteki kayığa sabitleyiverdi..
Kollarını dizlerinden çekerek doğrulduğunda,yüzüne tebessüm kondurdu.Bütün gece yamacın en tepesinde bulunan denizfenerinde,açıktan geçmekte olan gemilere ışık sağlamış olmanın huzurunu yaşadığını bir kez daha anladı.
Gece gemilere yol gösteren denizfeneri gibi,şimdide tahta iskelede bağlı olan mavi renkteki kayıkta kendisine,mutluluğun yolunu gösterecekti..
Geride bırakmış olduklarının,yeniden karşısına çıkacağını bilen adam,sakin bir şekilde yürümeye başlarken,ona eşlik edecek olan martılarda gökyüzünde kanat çırpıp duruyordu...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.