7
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
4069
Okunma
Gitme Ablacığım!
Günlerdir içimde ağlayan bir çocuk var!
Tıpkı küçüklüğümde yaptığım gibi, eteğinden tutmuş gitme abla, benide götür diyerek ağlayan bir çocuk. Derdini sıkıntısını yalnızca sana anlatan bir çocuk.
Bu çocuğu bırakıp gitme.
Gitmemek elinde değil ben biliyorum, ama ya içimdeki çocuk?
O bunu nasıl anlasın? Annem giderken dur gitme diyemiyecek yaştaydı. Babam giderken seni çok seviyorum babacığım diyemiyecek kadar utangaç ve ürkek bir çocuktu bu içimdeki çocuk.
Ağlayan çocuktum ben.Büyüdüm hala da ağlayan yanım susmadı.
Söyle ablacığım, nasıl dayanırım içimdeki yetimin gözyaşlarına?
Gitme abalacığım ne olur biraz daha büyümeme izin ver. Azıcık sabret, diren ve gitme!
Hatırlar mısın, annemin elbisesini giyinirdin. Biz seni annem sanıp, annem ölmemiş burada diye sevinçten ne yapacağımızı şaşırmıştık, ta ki yüzünü görene dek!
Bak! Bu gün Ramazan bir dedi. Teravi bekliyor bizi.
İftar için sıcak pide kuyruğuna bu kez ben gireceğim sana söz. En sevdiğin yemekleri de ben yapacağım. Torunun Yusuf’a ördüğün yelek yarım kalmasın.El değişikliği olur bak onu ben yapamam.
Gitme abla!
Sen, gitmek için güçlü de değilsin.
Ne olur gitme abla..
Allah’a yalvarıyorum seni benden ayırmasın!
Beni de sensiz bırakmasın!
Madem gitmekte kararlısın benide götür yanında.Okula giderken yaptığın gibi. Ha olmaz mı?
SONGÜL’ÜN