sahi neden ben anne...
beni bıraktığında
henüz beşikte sallanmayı öğreniyordum
bir iki anlamsız kelime sırasına
anne demeyi katıyordum
sahi anne neden ben
sensizliğe mahkum
boş durmuyordu örüyordu yine ağlarını
hızından da birşey kaybetmemişti
kader hiç yaşlanmadan soluyordu
nefesler hep o’ na gidiyordu
sahi anne neden ben
sensizliğe mahkum
bedenimi attığım zemin
acıtırken kaba etlerimi
ağlıyordum duyarsızca
acıyor anne acıyor üfle anne üfle
nefesin acımı dindirecekti
sahi anne neden ben
sensizliğe mahkum
yitik ormanlarda yitik bir suret
fotoğraflar eski anılara davetiye çıkarırken
hala taze anne hala taze
kabuk bağlasa da yaram kanıyor bak
sahi anne neden ben
sensizliğe mahkum
bir çocukluk işte yaptığım
aldırış etmeden öfke anımda
hırsla kesmişim fotoğrafları
bir ara babamın kafasını buldum
sahi anne neden ben
sensizliğe mahkum
büyümüşüm öyle diyorlar
hatta uslu durmayı da öğrettiler
bir ara elime kitaplarımı da verdiler
masallarda seni bulacağıma bile inandırdılar
sahi anne neden ben
sensizliğe mahkum
her dağınıklığımı özenle topluyorum
sorumluklarım da var biliyorum
yemeden içmeden yaşanmaz diyorlar
neden ben yaşıyorken onlar yaşamıyor
sahi anne neden ben
sensizliğe mahkum
ninniye hasretim anne ninniye
uydurduğum birçok ninni var
hatta mahşerde buluşursak
okurum sana da anne okurum
sahi anne neden ben
sensizliğe mahkum
senin gözlerinde kahverengiymiş
bazen rüyalarıma muzipçe gülümsemelerin gelir
yüzün yok anne yüzün yok
yüzün olmadan gülümsemelerin neye yarar
sahi anne neden ben
sensizliğe mahkum
uçuk..
not: annesiz kalan çocuğun yaşayabileceği tüm isyanları,acıları anlatmaya çalıştım..elimden geleni yaptım..yetişkinde olsa hala çocuk kalıyor bir yanı...
saygılar dost yüreklere..