DİYECEKLERİM HERKESE (MÜSLÜMAN)

• 20 Ağustos 2009 Perşembe 13:16:53

“mübarek vaktin içindeyim”

Sadece bir uyarı benim ki. İşte bizi yaratan Mevla’mız biz seçkin kullarını tekrar ulaştırdı o rahmet ayına. Efendimizin müjdelediği, bizim deyimimizle onbir ayın sultanı. Siz de benim gibi ne kadar şanslı olduğunuzu hissediyor musunuz? Ömrü hayatımızda bir ramazan daha. O ulvi rızaya muhatap olabilmek için, erebilmek için bir fırsat daha. Allah (c.c.) Teala işte yine bizleri çağırıyor. Gelin ey benim kullarım, gelin ve benden af dileyin. Siz isteyin ki bende size tükenmez hazinemden vereyim.

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. (Bakara 183.)”

Peygamber; “Ey Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl, bizi Ramazan’a ulaştır.” Diye dualarıyla çağırırdı O’nu. O’nun istediğini bizde isteriz. O’nun sevdiğini bizde severiz. O’nu ölesiye sevdiğimiz gibi. Yeşil sarıklı yar…

Ramazan bir başka. Her günü kutsi bir ay. Bu günleri iyi değerlendirmeli. Atılan adımlar, tebessüm bile bir başka olmalı. Her kim ne iş yapıyorsa bir başka özen göstermeli. İşine bir başka sarılmalı ve hakka her zamankinden daha fazla riayet etmeli. Herkes muhatabıyla iyi konuşmalı, güzel sözler sarf etmeli, gönüller alınmalı, kırgınlıklar yerini kardeşliğe bırakmalı. Komşuluk haklarına dikkat edilmeli. Bol bol hayır işlenmeli. Çevremizde aç veya açıkta olan varsa sıkıntısı giderilmeli. Gerekli olan bir şekilde tedarik olunmalı. Dünya bu ayda istenilen haline bürünmeli. En azından kendi memleketimizde, kendi şehrimizde, kendi semtimiz, kendi mahallemiz, kendi sokağımız, kendi apartmanımız ve kendi evimizde.

“Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kuran’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. ( Bakara 184.-185.)”

Cehennem kapılarının kapanıp, cennet kapılarının ardına dek açıldığı, şeytanın kördüğüme vurulduğu bu ay; Allah’ın (c.c.) sonsuz rahmet, mağfiret ve affına erişmek için kaçırılmaz bir fırsattır. Buhari’nin bir hadisinde Efendimiz; “kim, ramazanın faziletine inanarak ve mükâfatını Allah’tan umarak oruç tutarsa, geçmiş günahları affedilir.” Buyrulmuştur. İşte olayın özü bu hadis’te gizli dostlar aslen. Lekesiz bir hayata merhaba demeyi kim istemez ki?

Mukabeleler inlesin iri sütunlu camilerin bağrında. Hafızlar, müezzinler, imamlar yarıştırsınlar latif seslerini. Mest olsun gönüller. Sofralara bereket yağsın Allah katından. Peygamber en özel misafiri olsun evlerimizin. Aman üzmeyin yavrucakları. Onlar tekne orucu tutsa da olur annesi.

Heyecan basıyor her bir yanımı.
Sakın alışverişinizden sonra imsakiyenizi unutmayın.

“…Ramazan ayı öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtuluştur…” (et-terğib, c.2, s.72)

Ve işte işin bir başka özü; “Teravih.” Ahmet amca da oradadır, kemal bey de, arka sokakta oturan fakat iş yoğunluğundan pek birbirinizi göremiyorsunuzdur. O da orada omuz omuza saf tutmak için seni bekliyor. En ön saf mahallenin en yaşlılarınındır hiç kimseye kaptırmazlar. Efendimin sallahualeyhivesellem buyurmuştur ki; “Allah (c.c.), Ramazan ayında oruç tutmanızı farz kıldı. Ben de, Ramazanın gecelerinde kıyam etmenizi (teravih namazı kılmanızı) sünnet kıldım.(ibn mace)”

O halde canlar… Hakk için sevelim sevilelim. Birbirimizin affı için dua edelim. Efendimiz sahabesine hitap ederken bir gün der ki; temiz ağızla yapılan dua kabul olunur. Sahabeden biri;
- Efendimiz temiz ağız nasıl olur der?
Efendilerin efendisi cevap verir Müslüman’ın Müslüman kardeşine ettiği dua temiz ağızla yapılan duadır der. Çünkü herkes günahı kendi ve kendine işler. Başkasının sana duası temizdir o senin adına günah işlememiştir.

Birbirimize dua edelim, hiçbir ibadetten geri durmayalım. Hoş görüye sımsıkı sarılalım. Allah (c.c.)’ın settar sıfatına bürünelim ve kimsenin hatasını açık etmeyelim. Biz affa muhtaç iken başkalarını bağışlamamak gibi bir hadsizliğe kalkışmayalım.

Bismillah deyin ve atın şer’in küfünü omuzlarınızdan ve yüreklerinizden. Dualarınızda beni de unutmayın.