- 1145 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
DELİRMEYE VAR MISINIZ?
BİR PARÇA DELİLİK
Delilik ile akıllılık arasındaki fark bir saniye kadar. Bu kadar bir zaman beynin başka frekanslara geçmesine yetiyor. Anlaşılır dille yazacak olursam, beyindeki akışlarda küçük bir sıçrama ile boyut değiştiriyor beyin. İşte böylesi bir andan sonra, artık deli denilen kategoriye girmişizdir. Bunun sürekli olması durumunda doktorların yaptığı , bu sıçrama ve geçişleri ilaçlarla normale çevirebilmektir.
Fakat bu terim o kadar sıklıkla kullanılır ki, nerede doğru kullanıldığını artık bilemez hale geliriz.
- Baba, ben okuldaki makale yarışmasında görevini iyi yapamayan öğretmenleri eleştirir türde bir yazı yazacağım.
- Deli misin oğlum? Okulu nasıl bitireceksin sonra, hepsi üstüne alınır,kafayı takarlar sana.
- ?
- Anne, biz arkadaşlarla deniz kıyısında ahtapot yakalayıp inceleyeceğiz, biyoloji ödevimizi yapacağız.
- Deli mi bu öğretmen, başka ödev bulamamış mı, bu nasıl ödev böyle?
- ?
-
- Ah komşu ah, başımıza geleni bir görsen. kızım sabahlara kadar yazı yazıyor, kitaplar etrafında yayılı, şiir defterleri yığıldı kaldı, başını kaldırmıyor, bir tarafta yazdıklarını resmediyor, fotoğraflar çekiyor, çekimler yapıyor, yüzünü görmez olduk.
- Allah Allah,delirdi mi ne?
- ?
-
- Yeni bir proje peşindeyim, şimdiye kadar böyle bir çalışma yapılmadı. Öyle bir yarışma türü hazırlıyorum ki, hiçbir yerde görülmedi ve bunu hazırladığımda herkes bunun kopyasını yapmaya çalışacak.
- Başka işin yok mu? Bilgi ağırlıklı bir yarışmaysa,baştan söyleyeyim hiç tutmaz, deli misin sen?
- ?
Uzayan giden diyaloglar, yarım kalan projeler……Delilik ile suçlanmış fikirler….
Ben gidiyorum dostlar, nereye mi diyorsunuz?
Tabi ki biraz delirmeye…
Müjgân Akyüz
YORUMLAR
İçinde bulunduğumuz kültür değerleri ile hareket etmek; normal sayılmıyorsa, ne'ylesin sakal.
Selâm ederim.
K.Y. Kadir Yeter. 04.11.2009 Çarşamba. TRABZON.
.edebiyatdefteri.com/index.asp?istek=tum_yazilar&k=detay&yazi_id=44079
majegitim Müjgân Akyüz
"DELİRMEYE VAR MISINIZ? BİR PARÇA DELİLİK"
kadiryeter tarafından 11/5/2009 3:46:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
Delilikle ilgili,kendileri birşey söylemediklerinden,onları biz kendimize göre ölçer,biçer ve yaftalarız. Ne hikmetse onlarda delilik olur diye bundan hiç şikayetçi olmazlar. Bu anlamda ilginç bir tespitim var;bunlar biribirilerini iyi seçer ve tanırlar. Hatta bir delinin diğerine bize göstererek deliye baj dediğini gördüm. İlginç değilmi. Anlaşılıyorki bu bir frekans işi.Onlar kendi frekanslarında buluşuyorlar.Biz akıllılar uzaktan seyrediyoruz. Askerdim,dedlini biri camide delirip,tokatlamış cemmati! Birkaç askerle gidip,ip atmak suretiyle bir tür kısrak gibi yakaladık,alıp hastaneye getirdik.Doktor muayene geldiğinde,doktora ağlamaklı gözleriyle baktı."Ya doktor,sen akıllısın ben deli öyle mi?" deyi verdi o sahnede adamın bakışalarını hiç unutmadım.Çok güzeldi.Kutladım efendim.Selam,saygı...
sevgili hocam harika bir konu mükemmel üstü anlatım. avrupalı çocuklarını daha beş, altı yaşlarında psiyatristle tanıştırıyor, maalesef bizde canım sıkılıyor, uyku tutmuyor diye psikiyatriste gittinmi hemen deli damgası vuruluyor. görevim icabı ege üniversitesi psikiyatri ana bölümüne iki kez gittim toplam dört ay orda kaldım, bir kezde manisaya gittim bir buçuk ayda orda kaldım. şizofreni hastalarının dışında olanlar gayet normal ve üstün zekaya sahipler, aklınıza gelmeyecek kadar çok basit rahatsızlıktan yatan ve terk edilen insanlarla dolu.terk edilen dediklerim çocukları tarafından yaşlı diye ve özürlü diye anne baba tarafından bırakılan çocuklar. yaşama dair ayakta durabilmek için inan ki onlardan çok öğrememiz gereken dersler var. asıl deliler araştırmalara, yeni açılımlara, yeni fikirlerin oluşmasına, çocuklarının gelişmesine ve atılımlara engel olan, değişime, yeniliklere çin seddi gibi duvar örenler. koyun sürüsü gibi yaşamaya alışmışlar,asıl deli olanlar engelleyiciler. bir japonya ikinci dünya savaşında iki atom bombası yiyor ve en azından üç yüz elli bin vatandaşı ölüyor ama buğün her konuda dünyaya hakim diğer örnekte kore, demekki onlar komple deli biz akıllıyız sözüm ona.sevgili hocam konu olarak çok güzel ele alınmış bir yazı teşekkür eder,sevgi ve saygılar sunarım.