ÇAY ,BEN VE KELİMELERİN GETİRDİKLERİ
Günlerden pazartesi,saatlerden akşam üzeri,duygulardan karışık.Defterimdeki yazıya ilişti gözüm.Kim demiş bilmiyorum.’’Birisi mutsuzluğundan söz ediyorsa uzağında biri vardır.Mutluluğundan söz ediyorsa yakınında.’’.Oturmuş çay içmekteyim.Bir bardak çayın dumanında saklı belki herşey.O duman kadar gerçek,o duman kadar yalan herşey.İçilince duman da, yalan da,gerçekte içe gömülüyor.Derinlerde birikiyor.Çok sıcaksa yakıyor.Hangi kafedeydi ,duvarda bir yazı vardı:Çaydanlık ne kadar kibirli olursa olsun,çay bardağının önünde eğilmek zorundadır’’Niçin aklıma geldi bu şimdi?Akıl bir kuyu,bu da içine attığım bir taş işte.Gelip buldu beni.Çarptı dilime,düşştü yere.Yerden kasıt sayfa elbette ....
Bir yudum daha çay.Beni bu koyuluk getirir kendime.Tavşan değil de sanki kendi kanım içtiğim.Kendimle besleniyorum.Kendim olmadan kendime gelemiyorum.Ne demişti hocamız?
Gittim,gelmediler
Ben de kendime geldim....
Kendim eve gelse ben de gideceğim ona.Oysa onu evde bulmak ne mümkün.Kim yazmıştı bunu bana:
Ara ki bulasın inci tanesi
Yok ki annesinin bir tanesi....
O vakitlerde de yokmuşum.
Belki de hiç olmadım
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.