- 650 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BENİM YOK AMA, SAYIN HOCAMIN SAKALI VAR!!!
Daha önce de yazdım lakin hiç oralı olunmadı. Bir kişi bile okumadı o yazılarımı. Amacım felaket tellallığı yapmak, panik yaratıp yaşamınızı karartmak değil. Ama uzmanları avaz avaz bağırıyor ve gerçeği bu ülkemizin! Kapıda her an maalesef deprem denen felaket. Ecel gibi, ne zaman, nerede yakalayacağı hiç belli değil.
Daha öncel ve hayati (!) görevleri ve de amaçları olduğu için çoğunluk iktidarının, bu sıkça dile getirdiği çoğunluk için de aynı felaketin, söz konusu olduğunu, hatta kendileri için de göz ardı ediyor ne yazık ki.
Geçenlerde son dakika haberinde yine deprem vardı, sıkça pek çok ülkede ve bizde de olduğu gibi. Çin’de 7,5 şiddetinde deprem olduğu, ardından da Hakkâri’de de olduğu haberi verildi. Sonrasında daha pek çok deprem haberi.
Aynı derecedeki depremde Çin’de 4 ölü, 100 yaralı ilk açıklamada. Japonya’daki sonuçlar ise malumunuz. Bizde ise açıklanan 17 Ağustos depreminde, 25.000, gerçeği 45.000 kişi ölü sayısının, kayıplardan ise hâlâ haber yok!
Ege ve Marmara; İstanbul, İzmir, Bodrum ve Marmaris’te özellikle tusunami beklentisi. 3m yüksekliğe kadar olan yerlerde ve en az 150m mesafedeki bütün binaları yutacağı gerçeği dalgaların!
Ne büyük felaketti o Gölcük depremi, ne acılar, ne korkular yaşamıştık o günlerde. Ne kadar da çabuk unuttuk değil mi? İnsanoğlunun yapısında var unutmak, lakin hükümetlerin yapısında olamaz, olmamalı!
Lütfen bırakalım da türbanı mürbanı ve diğerlerini de, depremi sorgulayalım ve soralım yetkililere: Depreme ayrılan fonlardaki paralar nerelere aktarıldı, nerelerde nasıl harcandı, ne hazırlıklar yapıldı olası depremler adına ve yapılmakta? Belediyeler kendilerine düşeni yaptı mı, gerekli tetkikler, hazırlıklar yapıldı, tedbirler alındı mı? Hastaneler, okullar ve diğer kamu binaları da hazırlıklı mı depreme?
Yanlış hatırlamıyorsam, daha dün topraklarımızdan ayrılmış Yunanistan’da kişi başı gelir Türkiye’nin 5 katı. Bizde göreve soyunanlar, geliri kendilerine temin etme gayretlerinden, arttırma yolları ararken, bir yandan da yandaşlarını nemalandırma hesaplarından fırsat bulup da, bırakın gelir ne kişi başına düşen, aç mı, tok mu umurları değil vekili oldukları asılların!
Uzman açıklamalarına bakışla, bir kişinin ölüm maliyeti ülkeye, 1 milyon dolar. Yaşam maliyeti ise 5 bin dolar. Yani yaşatmak, ölümden daha kolay ve az masraflı.
Bunlar bu konuda da icazet alamamıştır ABD den, iş başa düştü. Bence şimdiden tedbirlerinizi almanızda fayda var. Dur bakalım demeyiniz, neme lazımcı yaklaşmayınız, her an her şey olabilir, belki de az sonra!
Deprem çantalarınızı evinizin birkaç yerine hatta hazırlayın lütfen. Sularınızı, deprem düdüklerinizi, el fenerlerinizi de.
Eşyalarınızı sabitleyiniz; Gölcük depremindeki ölümlerin % 26 sı eşya çarpması sonucu olmuştu, unutmayınız!
Selam vermeksizin geçmeyiniz binanızdakilere, tanıyınız, tanışınız, biliniz hangi dairede kaç kişi ve kimler var.
Kazma bulundurunuz mutlaka, çünkü kepçeler, çıkarttıkları tozla enkaz altındakilerin boğulmalarına da sebebiyet veriyor!
Biraz da bunu, bunları sorup sorgulayalım ve gidelim üzerlerine Amerika icazetçilerinin ve de kendimize düşeni, kendimiz konusunda da lütfen yerine getirelim.
Allah bir daha öyle felaket yaşatmasın diye dua etsek de, yaşatacak ne yazık ki.
Bir kez daha hatırlatmak istedim sadece o bir daha yaşanmamasını dilediğim felaket gününün yıl dönümünde!!!