Hüznümün kalesinden suya karışanlar…
Umutsuz umut..
Anlatmayı bıraktım.
Zaten anlamsız. Adı; anlatmak ama hiçbir şeyi anlatamıyor. Yetmiyor kelimeler.
On ikiden vurmasını beklemek saçma.
Bir itiraf;
Tamamen umutsuz işler uzmanıyım.
Bir ölüden medet ummak kadar yararsız,
Bir bencilden anlamasını dilenmek kadar gereksiz, boş.
… ve bir dua kadar ‘belki’, beklenenler.
…ve bir kalpsiz kadar taş umut edilenler.
Dönüp dolaşıp geldiği yer düşüncelerin, kurguları oluyor yine..
Gerçeğe ulaşamayınca beyin, hayallerinin o sakin limanına sığınıveriyor.
Yavaş yavaş içeri çekiliyor yine bilinç. Geride endişe izlerini bırakarak.
Umutlarsa açık denizlerde kala kalıyor,
artık can simitsiz…
Çalkalanıp duruyor bağlanacak bir kayasız. Bağsız yosun.
Ve yoksunnn…
Ben bile sahip çıkmıyorum umutlara.
Umutlar umutsuz…
‘öykü yazma teknikleri’ bile izaha yetersiz.
( hoş; zaten hiçbir zaman işe yaramamıştı ya… diğer verilen tüm ‘akıl_sızlık_lar’ gibi.. neyse)
Boş verdim; suya bıraktım c.i!….
gülden
(5temmuz’07_prş.ev2.y…)
Hüznümün kalesinden suya karışanlar… Yazısına Yorum Yap
"Hüznümün kalesinden suya karışanlar…" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.