SARIŞIN, ŞEHVETLİ KADIN.

• 6 Ağustos 2009 Perşembe 00:59:48

“Benim hayatımda derdime derman erkek bir tanedir.
Ben bir erkek için uçuyorsam havaya,
Bırakmam onu ellere…
Bir hata yapıp koy versem de açıp ağzımı düşürmem dillere…”

Açtın ağzını, yumdun gözünü.. İki gün önce ulu orta yerde aşk yaşarken iki gün sonra ne değişti?
Gerek hayata dair her anında bu adamı yaşatıp insanların gözleri içine sokmakla hata yaptın, gerekse de her anında yaşadığın ve yaşattığın bu adamı hayatına sokarak kendi aklını karıştırdın…
Evine davet ettin, yerinden yurdundan ettin… Yatağını açtın.. Sabahlara kadar aşk yaşadığını sandığı bu adamla çığlıklar atarak cüretkar pozisyonlarda seviştin..!
Bazen günlerce hiç çıkmadınız yataktan... Güneşi sevişerek selamladınız her sabah… Ve dudaklarınız birbirine değmeden hiç başlamadınız yeni bir güne…
Ne o hayatı kale alıyordu artık ne de sen… “Öğrencilik hayatı” diye nitelendirdiğin hayatta ; kiraladığın evde internetten tanıştığın bir adamla “seks hayatı” yaşıyordun oysa… Her büyük şehirde okumaya gelen taşralı “özgür kızlar” gibi…
Bornova sokaklarında el ele yürüdünüz.. Denize nazır birkaç kere gün batımını seyredip dudaklarınızı kenetlediniz vücutlarınızla..
Ara sokaklardaki birkaç rock bara gittiniz el ele.. Kırmızı ojelerin ve topuklularınla yanındaki adamın Jeani hiç uymuyordu… Klasik sarı saçlarınla oynayıp sıkıntını göstermeye çalışıyordun.. İlk kopuklukta burada oldu sanırım.. Sen clubların vazgeçilmez kızıydın.. O ise kuytu rock barların müdavimlerinden..
Bu şıp sevdi adamı sen seçmiştin… İşte İzmir’deydi.. Ama artık ilgisizdi.. Sabaha kadar süren sevişmeleriniz artık tat vermiyordu ona.. Önce yatağını ayırdı.. Sonra evini..
Sevişecek birini çoktan bulmuştu sen aşk sancılarıyla kıvranırken… Onlar sabahlara kadar fantezilerini yaşarken sen kokusunu içine çekip sabahlara kadar ağladın…
Uzun sürmedi gerçi seninde yeni birini bulman… Birkaç güne kalmaz yeni “sevdiğinle” yatakta çekilmiş fotoğraflarınızı afişlemeye başlamıştın…
Fakat o sevişmeler sana “İstanbul beyinin” verdiği tadı veremiyordu… Başladın onu yazmaya… Evinden yurdundan ettiğin adamı lekeleyip etiketlemeye…
Fayda eder miydi sence?
Rencide olup sana geri dönmesini beklerken ciddi miydin yoksa ? 
Üzgünüm ama o adam sana dönmez… Sorgusuz sualsiz yatağına girdiği kaçıncı kızsın biliyor musun?
Sabahlara kadar aynı fanteziyi uyguladığı kaçıncı kadınsın…!?
İflah olmaz vücutlarının tatminlerini aşk sanan zavallı hem cinslerim ;
Kanmayın artık göğüs uçlarınızdaki dayanılmaz şehvet duygusuna…!
Sol yanınızdaki hayvan sizi yeniden köreltmesin..!
Ucuz oyunlarla açmayın artık kapılarınızı erkeklere…!
İzmirli yapay sarışın arkadaşın haykırışları dikkatimi çekti bugün.. Bir tanıdığım adama baktım, birde acı çektiğini sanan şehvetli bu kadına…
Üzülmek istedim bu kadın için ama yapamadım.. Evet, evet yapamadım… Aşkı bu kadar küçük cinsel heveslerinin içine sıkıştıran kadınlara acıyamam ..!
En gerçeğini bulana kadar; ne eli elime deyecek, ne dudakları dudaklarıma…!!!
Feminist değil gerçekçiyim..!
“Körelmiş Şehvet Duygularınızı” gururunuzun önüne alıp çıkmayın erkeklerin karşısına..
Ve son bir öneri benden sizlere : Ruhunuzu bulana kadar sunmayın vücutlarınızı bu kadar basit..!
Saygılar (: 23.08 21.07.2009