TARİHİ MAKALE - BUGÜN OTUZ AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI.... (Makalelerim)

• 30 Temmuz 2009 Perşembe 18:41:09

TARİHİ MAKALE


BUGÜN OTUZ AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI....

Tarih boyunca Türk Ulusumuzun şanlı tarihinin zaferlerinin çoğu Ağustos ayı içerisinde kazanılmıştır. O nedenle bu ay; bizim tarihimizde yer alan takvim ayları içinde, çok önemli bir aydır. Asra yakın bir zaman önce, BİRİNCİ DÜNYA Savaşında, Osmanlı İmparatorluğu döneminde; savaşan uluslar iki guruba ayrılmışlardı. MÜTTEFİK DEVLETLER, MUHALİF DEVLETLER diye...
Bu iki gurup arasında savaşlar devam ediyorken, Osmanlı İmparatorluğu’nun taraf olduğu MÜTTEFİK DEVLETLER, karşı taraf olan MUHALİF DEVLETLERE yenildiler. Savaşı kaybettiler. Aslında, Osmanlı Devletinin dışındaki devletler savaşı kaybettiler. Osmanlı Orduları savaşa girdiği her cephede aslanlar gibi savaştılar. Tek bir harbi, tek bir cepheyi bile kaybetmediler. Ancak dahil olduğumuz Müttefik Devletlerin bir çoğunun askerleri, birçok savaşı, birçok cephede kaybettiler... Muhalif ordulara yenildiler. Dolayısiyle Osmanlı Devleti de yenik sayıldı. Ardından savaşı kaybeden devletlere yüklenen ağır fatua, Osmanlı’ya da yüklendi. Haksız yere ağır şartları kabul etmek zorunda bırakıldı.
İşte bu vahim savaş sonucu, ağır şartlar gereği Osmanlı orduları dağıtıldı. Tersanelerine el konuldu. Silahları elinden alındı, siyasi ve ulusal hakları kısıtlandı. Hükümet yönetimi galip ulusların denetimine verildi. Kalelerine burçlarına yabancı bayraklar dikildi. Yabancı ülkeler arasında bölge bölge vatan toprakları bölüşülüp, pay edildi.Yeni sahip ülkelere teslim edilmeye başlandı. Anadolu kan ağlıyor, inliyordu. Resmen ülke sahipsiz kalmıştı. Ulusumuz kendi kaderine terk edilmişti. Her gün bir başka Muhalif ülke orduları Anadolu topraklarının bir köşesine çıkıyor, işgal ediyor, yönetimi ele geçiriyordu. İşte o günlerde, yaşadığı yüzyıla bir güneş gibi doğup aydınlatan, aydınlığı ve ışığı bugüne taşıyan çok değerli şair ve yazarlar, yer yer ülke halkını cesaretlendirmeye, moralini diri tutmaya çalışıyorlardı. Onlardan önde geleni olan Namık KEMAL ; “DÜŞMAN VATANIN BAĞRINA DAYAMIŞ KARA SAPLI HANÇERİNİ, YOĞ İMİŞ KURTARACAK BAHTI KARA MADERİNİ” sözlerini söylemiş, toplumun içindeki acıya tercüman olmuştu...
Bu söz üzerine yüce Atatürk şu muştulu sözlerini söyleyip, bugünlerin müjdesini o kara günlerde halkına duyurmuştur. “ VARSIN DAYASIN DÜŞMAN VATANIN BAĞRINA KARA SAPLI HANÇERİNİ, BULUNUR KURTARACAK BAHTI KARA MADERİNİ...”
Evet sevgili okuyucularım, can dostlarım, bu şartlar altında inleyen ulusa büyük ve tek ümit olarak ortaya atılan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, gizli bir örgütle KURTULUŞ SAVAŞI’na hazırlanmaya başladı. 19 Mayıs 1919’da bir başına karadenizden Samsun’a çıkarken, aklında bu sözündeki muştuyu düşünüyor, Türk Ulusunu bu kara günlerden nasıl kurtacaklarının hesaplarını yapıyordu. İşgal devletlerin gizli açık ajanları kendilerini adım adım takip ediyordu. “Hasta adam” dedikleri Osmanlı devleti onların nazarında ölmüş, mirasını aralarında pay ediyor, zafer çığlıklarıyla, eğlenip naralar atarken Osmanlı’dan Atatürk gibi bir kurtarıcının ortaya çıkıp, çağın akışını dahi değiştirebileceğini düşünemiyorlardı... Hepsi zaten zafer sarhoşuydu. Anadolunun her köşesinde en çirkin icraatlarını yapmaya başlamışlardı bile.
Atatürk Samsun’a Ordu Müfettişi olarak padişah onayıyla gönderilip Anadolu’da art arda Erzurum,Sivas,Amasya vb.kongreleri yaparken, aklında hep Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin hayali vardı. Bu o sıralar birer hayal, dahası mani hülya idi... İmkansızdı. Zaten sadece akıllarda resmi belirlenen, yalnızca bir son şekildi. Kimseler bilmiyordu. Bu kongrelerden sonra Milli Mücadele Orduları oluşturulmaya başlandı. Osmanlı İmparatorluğu Devleti ve mirası red edildi. Başkent Ankara olmak üzere yeni bir Türk Devleti oluşumunun ilk adımları atıldı. Yapılan savaşlar sonucu düşman askerleri adım adım Anadoluyu terk etmeye başladı.
Kurulan resmi ve Nizami ordu teşkilatıyla daha güçlü bir askeri güce sahip olundu. Atatürk “Hattı Müdafa yoktur.Sathı müdafaa vardır.O da bütün bir vatandır” sözüyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin sınırlarını aklında çizmişti. Daha sonra da ordularına son tarihi emrini verdi : “ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR, İLERİ..!!!” Düşman 9 Eylül günü büyük bir yenilgiden sonra İzmir’de denize dökülürken, dünya uluslarının şaşkınlığı içinde Anadolu toprakları tek tek düşmandan temizlendi. İşte 26 Ağustosta başlayan Kurtuluşun büyük taaruz tarihi zaferin başlangıcı kabul edildi. Her yıl o tarihte başlayıp 30 Ağustosa kadar süren bu kurtuluş günleri ZAFER BAYRAMI olarak kutlanmaktadır.
TÜRK, HER DÖNEMDE TARİH YAZMIŞTIR... FAKAT; TARİHİ YAZANLAR TÜRK OLMADIĞI İÇİN, TARİHİN HER SAFHASINDA TÜRK’E YER VERMEMİŞTİR.

30 Ağustos 2009
SUAT TUTAK

ÖNEMLİ
NOT. GÜNÜ gelince ön sayfada yer verilirse sevinirim.Saygılarımla.