- 19308 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Erotik Şiir ve Cemal Süreya
-Erotik sözcüğünün tdk sözlüğünde karşılığı şöyle: cinsel şeylere karşı aşırı düşkünlük,kösnüllük,cinsel yan-
Şiirde erotizm deyince akla ilk gelen isim hiç kuşkusuz Cemal Süreya olacaktır.Onun şiirindeki "lirikliği";
garip akımı sonrası türk şiirinin modernleşme dönemine rastlayan ikinci yeninin karakteriyle,
"politikliğini ";şiirlerinin yayımlanmaya başlandığı 1954 sonrası türkiye koşullarıyla ve aldığı mektebi mülkiye eğitimiyle,
"ironikliğini";mizacına denk düşen sanat anlayışıyla açıklayabilirsiniz.
Peki ya şiirlerinin "erotikliğini"?
Şüphesiz bunu psikolojik etmenleri ve şairin yaşadıklarını ihmal ederek, sadece dış şartları tahlille çözümlemek mümkün olmayacaktır.
Belki Freud yaşamış olsaydı; Cemal Süreyanın küçük yaşta annesini kaybedip yatılı erkek okulunda okumasını, üniversite yıllarının son senesine kadar sadece şiirle meşgul olup kadınlardan uzak kalmasını veri olarak kabul edecek ve ünlü "sublimasyon" kuramı ile şairin şiirlerindeki erotizmi; onun yaşanmamış ya da yarım kalmış özlemlerinin telafisi olarak yorumlayacaktı.Sadece psikanalitik bilinç altı yaklaşımları yererli miydi durumu açıklamaya?
Kendisiyle yapılan söyleşilerde şaire en sık yöneltilen sorulardan biriydi bu ve şöyle cevap vermişti bir keresinde:
"Neden mi erotizm var şiirlerimde?
bilmem,belki de öyle birisi olduğum içindir ya da hiç değilse bu konuda kafa yoran birisi olduğum için"
Evet Cemal Süreya bu konuda kafa yoruyor ve toplumumuzda cinselliğin başka toplumlara göre daha ağır ve dev boyutlu koşullar içinde olduğunu söylüyordu.Şaire göre çok büyük bir sorundu cinsellik ve şiirlerinin belirmesinde bu sorunu önemsemesinin payı büyüktü
Yani masa başına sırf müstehcen şeyler yazmak için geçmiyor, toplumsal bir olgu olarak gördüğü cinselliğin, farkında olmadan kendiliğinden şiirine girdiğini söylüyordu.
"Erotizm pornografi müstehcen" başlıklı denemesinde
Paul Varinin "fransız romanında erotizm" adlı eserinden,
Prof. Gunnarın yazdıklarından, François Mitterandın yaklaşımlarından yola çıkarak "erotik" ve "porno" kavramlarını birbirinden ayırıyor,
pornografiyi başarıya ulaşamamış erotizm olarak kabul ediyordu
İnsan doğasında bulunan hiçbir şeyin insan duygusunun yüce bir bilinci olan edebiyata yabancı kalamayacağını belirterek
var olan cinselliğin yadsınamayacağını söylüyordu
Sanatçı onu anlamaktan, insanın onunla gelen özünü açımlamaktan nasıl vazgeçebilirdi.
Yani o ,hayatta erotizm varsa edebiyatta da olacaktır diyordu
Peki ama hayyatta cinsellik kadar yer etmiş olan "din" "ahlak" "maneviyat" gibi değerler de aynı ölçüde sanata taşınmamalı mıydı?
Bu durmda toplumun mahrem sayıp mahrem yaşadığı cinsellik; umuma açık sanat eserlerinde, var olan mahremiyetini kaybetmeyecek miydi ,
ya da sanatçı toplumun gerçeği diye cinselliği sanatına aktarırken
başka bir toplumsal gerçek olan dini ve onun değerlerini nereye nasıl koyacaktı?.-üvercinkada "sayın tanrıya kalırsa seninle yatmam günah,daha neler" mısraları şairin bu sorunsala yaklaşımını açıklar nitelikte-
Şairin erotik ya da pornografik sanat anlayışını en iyi,
yine usta şairin yazdıkları açıklayacaktır.
ONUN ŞİiRİNDE KENDİNİ KAPIP KOYVERMİŞ BİR CİNSELLİK YOKTUR
O ,EROTİZMİ BİR UTANÇ CİNSELLİĞİ OLMAKTAN ÇIKARIP, AŞKTA YERLEŞİK BİR TAT HALİNE GETİRMİŞTİR
Yazıyı büyük şairin konumuzla ilgili seçtiğim birkaç mısrasıyla bitiriyorum
yorum sizin...
***
OYSA BİR BARDAK SU YETİYORDU SAÇLARINI TARAMAYA
BİR DİLİM EKMEĞİN BİR İKİ ZEYTİNİN BAŞINAYDI DOYMAMIZ
SENİ BİR KERE ÖPSEM İKİNİN HATIRI KALIYORDU
İKİ KERE ÖPEYİM DESEM ÜÇÜN BOYNU BÜKÜK
YÜZÜNÜN BİTİP VÜCUDUNUN BAŞLADIĞI YERDE
MEMELERİN VARDI MEMELERİN KAHRAMANDI SONRA
SONRASI İYİLİK GÜZELLİK
1954
***
KIRMIZI BİR AT OLUYOR SOLUĞUM
YÜZÜMÜN YANMASINDAN ANLIYORUM
YOKSULUZ GECELERİMİZ ÇOK KISA
DÖRT NALA SEVİŞMEK LAZIM
1957
***
BİRDEN NASIL OLUYOR SEN YÜREĞİMİ ELLİYORSUN
AMA NASIL OLUYOR SEN YÜREĞİMİ ELLER ELLEMEZ
SEVİŞMEK BİRDAHA YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR
BÜTÜN KARA PARÇALARI İÇİN
AFRİKA DAHİL
1956
***
DÜNYANIN EN GÜZEL KADINI BU OYDU
SAÇLARINI TARASA BAŞTAN BAŞA RUMELİ
1957
***
BENİ ÖP SONRA DOĞUR BENİ
1968
***
SEVİŞ YOLCU BÜYÜK SÖZLER SÖYLE VE HEMEN AYRIL
UÇURUMLAR BİRLEŞTİRİR YÜKSEK TEPELERİ
1969
***
AMA KADINLAR, TANRIM
ÖYLE SEVDİM Kİ ONLARI
GELECEK SEFER
DÜNYAYA
KADIN OLARAK GELİRSEM
EŞCİNSEL OLURUM
YORUMLAR
Dünya edebiyatında Boccacio’nun Decameron, Laclos’un Tehlikeli Alâkalar, D. H.Lawrence’in Lady Chatterley’in Sevgilisi adlı yapıtları erotik edebiyatın bayağılaşmayan başyapıtları arasındadır.
Çağdaş yazarlardan Henry Miller’in yapıtları da, kimi yanlarıyla tiksindirici, aşırı biçimde açık saçık bulunsa bile, erotik edebiyatın başarılı örneklerindendir.
Türk dilinin en eski sözlüğü olan Divanü Lugat’it Türk’te sözcüklerin açıklanması sırasında verilen pek çok örnek cümle, atasözü ve şiirde cinsellikle ilgili sözcükler açık açık anılmakla birlikte, Türklerin cinsellikle ilgili sözcükleri uluorta kullanmadıkları, toplulukta söyleyen olursa yadırgadıkları öğrenilmektedir. Bu anlayış edebiyatı da etkilemiştir. Nitekim Divan’daki şiir örnekleri arasında sevgiyi, sevgiliyi konu alanlarda cinsel ilişkiye kadar açılan bir anlatımdan kaçınıldığı, utandırıcı olmaktan uzak kalındığı görülmektedir.
Cemal Süreya, şiirlerindeki yeni biçim, içerik ve anlatım özellikleriyle İkinci Yeni şiirinin öncülerinden olmuştur. İlk şiir kitabı “Üvercinka” ile 1959 Yeditepe Şiir Armağanı’nı kazandı. İkinci Yeni şiirinin en iyi şairlerinden birisi olarak kabul edilir. Şiirlerinin yanı sıra, deneme ve eleştiri türündeki yazılarıyla da tanındı. Ekim 1956 tarihli “A” dergisinde yayımlanan “Folklor Şiire Düşman” başlıklı yazısında savunduğu görüşleriyle, yıllarca süren tartışmaların odağında kaldı.
Üvercinka/ sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalsa seninle yatmak günah daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil
Bir kadın canıma mercan sokuyor
Dayamış ağzıma bir memesini;
Bir tel uzayıp gidiyor saçından
Damağına muhabbetle gömülmüş dişleri
İyi yazı.
Tebrik ederim
h.kaynak tarafından 7/24/2009 5:48:02 PM zamanında düzenlenmiştir.