Anlaşılan bu sevda, sırtımıza bir yüktü,
Yüreğimin yarası, seni sevmek kadardı.
Zerreden daha küçük, Kaf dağından büyüktü,
İki gönül arası, seni sevmek kadardı.

Yüreğinde ustaydım, bense sana çıraktım,
Dağlar vardı arada, tam o kadar ıraktım,
Gönül nazdan usandı, seni orda bıraktım,
Gözlerimin karası, seni sevmek kadardı,

Fakirdi anam, babam, evlerimiz dam üstü,
Hiçbir sebep yok iken, yar tuttu bana küstü,
Elimi koyduğum yer, yüreğimin tam üstü,
Aha işte burası, seni sevmek kadardı.

Çok düşündüm olmadı, sırra kadem basmayı,
Duvarına iliştir, çıkardığım tasmayı,
Kurutma hiç olur mu? eşikteki asmayı,
Gül bağımın mirası, seni sevmek kadardı,

Sevmeyecek olsaydım, çeker miydim? ben nazı,
Ömrümün baharları, bitirirken son yazı,
Eş etmekti kendime, muradımın en azı,
Ciğerimin yarısı, seni sevmek kadardı.

Ocakta köz kalmadı, bacasından tüteli,
Gönül gamdan çıkmıyor, arkasından iteli,
Ben o gün öldüm zaten, ahde refa biteli,
Ecel günüm sırası, seni sevmek kadardı.

Hiç yalan söylemedim, o topa hiç girmedim,
Bir gün olsun tenceremde, haram ot pişirmedim,
Namusunu sır bildim, hiç yere düşürmedim,
Aşkımızın firesi, seni sevmek kadardı.

İki elim yakanda, gözlerini boyarsan,
Uykuların bölünsün, en ufak ses duyarsan,
Yere düşsen benden, bil artık neye sayarsan,
Vicdanının turası, seni sevmek kadardı.

Kahıroğlan bu dertten, meyhaneleri bekler,
Ayyaşlar tevazudan, hep seni içecekler,
Ahde razı olsaydın, solar mıydı? Çiçekler,
Gülşen’imin sarısı seni sevmek kadardı.