- 5542 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
*-TÜRK KAHVESİ
Bilindiği gibi kahvenin günümüzde pek çok çeşidi var ve doğal olarak çeşit çeşit tadı... Bir içecek olarak kahve, önce Avrupa’ya, onlar vasıtasıyla oradan da Amerika’ya Osmanlı’nın Avrupa içlerine yapmış olduğu seferler sayesinde yayılmıştır. Doğu Afrika kökenli bir bitki olan kahve, geçmişte bir tür yiyecek olarak da kullanılmış olmasına rağmen artık günümüzde güzel hoş bir içecek olarak tüketilmektedir. Benim burada değinmek istediğim kahvenin tarihçesi, nasıl yetiştirildiği günümüzde kaç tür kahve olduğu, vs. falan değil tabi. Peki, ne öyleyse? O bir fincan kahvenin (Türk Kahvesi) ocakla tiryaki arasındaki yolculuğunun kısa öyküsünü anlatmak. İşte bu... Benim amacım...
Şimdi "Allah, Allah bildiğimiz kırk yıllık kahveyi nasıl yapıp içeceğimizi de bilemeyecek kadar cahil miyiz yani?" dediğinizi duyar gibiyim. Ya da buna benzer sorular... Evet, tabi ki her Türk insanı kahve yapmayı da içmeyi de bilir. Ne olacak değil mi önümüze koyulmuş olan bir fincan kahveyi usulünce içeceğiz, hepsi bu kadar. Mı Acaba? Bence değil.
Bir tiryaki için kahve içmek bir keyif alma işidir. Hem de başlı başına bir keyif... İşte bu yüzdendir ki gerçek bir kahve tiryakisi için kahvenin yapılışından sunumuna kadar her aşama çok özeldir. Hiç hafife alınamaz.
Günümüzde(daha çok evlerde) kolaylık olsun diye büyük cezvelerde yapılan kahve her ne kadar Türk kahvesi olarak sunuluyorsa da hayır onun adı Türk kahvesi değildir. Türk kahvesi öncelikle kişiye özel bir içecektir ve kişiye özel yapılmalıdır.
Türk kahvesi tek kişilik cezvede yapılır. Nasıl yapılacağı konusu ise yapanın bilgisi dâhilinde gelişir ki işin bu yanını her Türk erkeği ve hanımı bilir. Ama kısaca bir kez daha hatırlatmaktan bir şey çıkmaz.
Kahve soğuk su ile çok hafif ateşte isteğe bağlı olarak şekersiz, az, orta ya da şekerli olarak pişirilir. Şekersiz (sade) kahvenin tabağına bir adet kesme şeker koymak adetten olmasına rağmen, aslında koyulmaması daha doğru olur. Servis edilirken kahvenin yanında bir bardak su olması olmazsa olmazıdır, Türk kahvesinin. Yanında su olmadan sunulan kahve sunan kişinin cehaletine verilir ki büyük ayıptır. Su mutlaka, ama mutlaka olmalıdır. Burası çok önemli...
Türk kahvesinin pişirilmesi ve sunulması kadar içilmesi de başlı başına bir iştir. Öyle kafanıza göre içemezsiniz Türk kahvesini. İçerseniz de için ayrıca. Ama bilin ki kahve içmiş olmazsınız. Ya ne içmiş olursunuz? Hemen cevap vereyim. Tadı buruk, koyu sıcak bir sıvı...
Size sunulmuş olan kahveyi içmeye başlamadan önce yanında getirilmiş olan sudan bir yudum almalı, bu suyu ağzınızın içinde şöyle bir gezdirmelisiniz ki ağızda önceden oluşmuş tatlar yok olsun ve siz kahvenizin gerçek tadına varabilesiniz. Bu işlemin yapılmamış olması içtiğiniz kahvenin güme gitmesine neden olur. Doğrusu ya bunu hiç birimiz istemeyiz. Öyle değil mi? Bu arada kahveniz hiç değilse bir iki dakika kadar beklemelidir ki koyusu (telvesi) fincanın dibine çöksün. Tüm bunlardan sonra artık kahvenizi keyifle içebilir, tadına varabilirsiniz.
Türk kahvesini içerken yapılan en büyük yanlışlardan bir de nedir biliyor musunuz dostlar? Kahvenin yanında içilen sigara... İşte bu yapılmamalı, asla kahve ile sigara içilmemeli. Niçin mi? Çünkü kahvemizin ağzımızda bırakacağı o muhteşem tat başka bir tatla karışıp ağzımızın tadını bozar da ondan. Afiyet olsun.
Not: Türk kahvesi sade, (şekersiz) haydi bilemediniz az şekerli içilir.
RECEP AKIL
YORUMLAR
Kahve seven bilir nasıl içilir, ne ile içilir..
Kimi çokolata ile servis yapar, bakır cezvede pişirir..
Özel bir yeri vardır Türk kahvesinin, tıpkı kahve dostları gibi.Çok severdim, bir ara kalbe zararlı dediler. Şimdi ise aksini söylüyor uzmanlar. Günde en fazla ik fincan öneriyorlar.
Kahvemiz tadında olursa, sohbetimiz o derece tatlı olur:))
Güzel sohbetinize selamlar, saygılar yüreğinize..
Az şekerli bol köpüklü bir kahve lütfen! :))
Ee tabi kahve pahalı bir şeydi, sevgili hocam ve öyle her önüne gelene ikram edilemezdi.İşte bu yüzden biz çocukların en çok duyduğumuz şeydi "Çocuklar kahve içmez." sözü. Ama bakın "Kızlar kahve içmez lafını pek duymamıştım. Belki de kız kardeşim olmadığındandır.Kimbilir:)
Teşekkürler üstad. Türk kahvesi hakkında bayağı bilgi sahibi olduk. Küçükken bize kahve içirmezlerdi. Çocuklar içmez demelerini anlardık da kızlara da kızlar kahve içmez diye içirmezlerdi. Hep kendi kendime sorardım bu kahveyi biz ne zaman içeceğiz diye. Üniversite yıllarında uykum gelmesin diye gece yarıları kahve yapar, içerdim. Belki uykumu getirmezdi, belki de kahvenin uyku getirmediğine inandığım için uyumaz, derslerimi yapardım.
bir fıkra duymuştum anlatayım size buradan:))
atatürk izmire girmeden kemalpaşada belkahvede bir kahveye uğramış .kurtuluş savaşı zamanı.yunanı denize dökmeden önce.
kahveci büyük bir merakla bekliyor.enine boyuna bir adam hayal ediyor ,bakıyor ufak tefek sarışın bir adam,vardır bir hikmeti diyor.
kahveciyi çağırıyorla selamlaşıyor ata ,kahveci gür bir ses bekliyor sakin hafif birses yine şaşırıyor vardır bir hikmei diyor.
oğlum bana şekerli bir kahve diyor ata.dayanamıyor kahveci işte bunu yapmıyacaktın be paşam diyor.
güzel bir kahve kültürümüz var.paylaşım çok gzel
nertenn tarafından 7/20/2009 8:51:57 AM zamanında düzenlenmiştir.