- 918 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Küçük Kızın Hikayesi...
Küçük kızın hikayesi.
Bu küçük bir kızın hikayesi. Yüreğindeki yaraların hesabından açığa çıkıyordu yaşı. Kimlerin nelerin, hangi durumların yarası vardı küçük kızdan başka bilen yoktu...
Kardeşlerinin acısını hafifletemeden büyümeye başlamıştı hayatta. Bu büyük acının ardına gelen binlerce acıyı saklıyordu yüreğinde.İnsanların kalleşliklerinden, yüreksizliklerinden, ben varım diyipte ortada bırakanlardan ve hani bir yürektik diyipte kaybolanlardan alınan yaraların izlerini taşıyordu küçük kızın yüreği.
Evet küçüktü, küçücük, savunmasız, limansız, sığınacak bir yürek ararken kendisinin sığınılan bir yürek limanı olduğunu çok önceleri biliyordu ama yüreği büyük acıları taşısada, limanı olmasını istediği kişileri bırakamıyordu. Onlardan aldığı onca acıya yaraya rağmen yüreği sevgiye açıktı ömrü boyunca.
Hangi fırtınada yıkılmadı ki, hangi olay onu mahvetmedi ki… Kimseler bilmedi bilemediler. Çünki kalbindeki acılardan ayakta kalmasını öğrenmişti o küçücük yüreği ile. Dimdik duruyordu fırtınaya, borana, hayata karşı. Durmak zorundaydı, kimse limanı olmaya yanaşmıyordu. Yıkılmaz dimdik durmaya çalışıyordu hayata karşı. Hayatta ne olursa olsun tutunmaya çalıştığı için kaldıramıyorlardı küçücük yüreğinin büyüklüğünü.
Ama bilmedikleri o küçücük yüreği ile kaç fırtına atlattığıydı. Ve yeni bir fırtınanın, geçmişteki tüm fırtınalarla birleştiğinde yok edici olduğunu küçük yüreğinden başkası asla anlayamazdı.
Yüreği küçücüktü kızımızın, hayatın büyüklüğüne karşı savaş veriyordu. Boranın, fırtınanın, sevginin sürekli yıkmaya çalıştığı o küçücük yüreği kırılmıştı artık hayata, insanlara. Helede en belirgin kırgınlığı değer verdiklerinden aldığı kırılganlıklardı.
Olmaz asla sen nasıl böyle düşünürsün dediklerinde bile, gün gelir bu söylediklerimi hatırlarsın demişti küçücük yüreğinin tecrübeleri ile karşısındakilere. Söylediklerini bir bir yaşıyordu yeniden. Ve insanlara güvenini yeniden kaybediyordu. Hemde en değerli varlıklarından. Yüreğine merhaba diyen o güzelim insanların aslında küçücük bir yüreğe yüklediği üstesinden gelemiyeceğini bildiği merhabanın onu nasıl mahvedeceğini.
Küçük kızın romanıydı bu adını kendine sakladığı ve kimselerin bilmesine izin vermediği, o küçücük yüreğine sığdırmıştı bir çok yılın acısını. Kendisine bir isim bulmuştu, yaralı yürek’ti adı. Çünki yüreğinin yaraları hala aynı derecede kanamaktaydı. Ve asla büyümüyecekti küçücük yüreği.
Sen hep küçük kız kal yaralı yürek. Sen küçük bir kız olarak kaldığında yüreğinin yaralarını daha kolay atlatırsın….
Yarali Yürek - İzmiR
11.07.2009 12:58