tiyatro...
İlk makale denemem Tiyatro üzerine olacak. Hayatta kuralları olan bir tiyatro değilmidir? Öyle ise; Tiyatroyu bir sanat dalı yanında; kuralları olan; hayat olarak da görebiliriz.
Tiyatro " insan yaşamını sahneye aktaran, doğa insan ilişkisini harmanlayan, ülkenin tarihi,politik,ekonomik, sosyal,yeterli,yetersiz koşullarını ortaya döken, bilinçlendiren, hayalleri zorlayan,güldürürken düşündüren,taşlaması olan, doğaçlaması olan, şarkılı, danslı,canlı insanlar ile oynanması nedeni ile; insanlar arasında etkileşim sağlayan, sahne ile oyuncular ve seyircileri bir bütünün parçası yapan, toplumun toplumla,ülkenin ülke ile,geçmişin gelecekle ilişkilerini anlatan, tarihi aydınlatan, bazen başkaldıran, bazen alaya alan ülkeler arası kültür alışverişini yapan, gerçekçi" en önemli sanat dalıdır.
İnsanların avcılık dönemlerinde; dinsel ayinleri ile ilk tiyatronun tohumlarının atıldığı düşünülmektedir. Sözsüz oyunların yanına; zamanla sözlü oyunlar, metne dayalı, belgeli oyunlar da katılır.Tiyatro; birçok karanlık çağ’ a ışık tutmuştur. Doktor ve hasta arasındaki bağa benzetirim. Ruhum hastalandı ise gideceğim yer; tiyatro olmalıdır. Tanzimat fermanının kabulü ile Batı tiyatrosu da toplumumuza kazandırılmıştır.
1960 tarihinde kurulan ilk tiyatro; Gedikpaşa tiyatrosudur. İlk kez Türkçe yazanların oyunları da; sergilenir. İstanbul’ un birçok semtinde Sadrazam Ali Paşa tiyatro salonları açar. Türk oyuncular ve yazarlar yetişir.Türk toplumunda Batı ve Doğu kaynaklı tiyatrolar oluşmuştur. Batı tiyatrosunun temelini de Aiskhlyos atar. İlk Türk Müslüman kadın tiyatro sanatçısı; Afife Jale’ dir. Tiyatro’ yu çağdaş sanat alanına dönüştürmekte ilk büyük katkı Muhsin Ertuğrul’ dan gelir. İlk Türk Tiyatrosunun temeli atılmış olunur.
1949 yılında Devlet tiyatrolarının resmen kurulması ile tüm şehirlere hızla yayılır. Halk tarafından benimsenir. Osmanlı Döneminden Cumhuriyet Dönemine geçişteki sıkıntılı durumlarını yansıtan; Reşat Nuri Güntekin’ in Yaprak Dökümü adlı eserini örnek olarak verebiliriz. Tiyatro; İşçi kesimin, köylülerin sorunlarına değinir. Toplumsal sorunlarının kaynaklarını ve nedenlerini irdeler. 1960 tarihinde Haldun Taner tarafından epik müzikal yaratılır. Keşanlı Ali Destanı bu döneme aittir. ayrıca; yerli yabancı siyasal,belgesel oyunlar sergilenir. Gerçekçi köy oyunları, tarihsel, geleneksel Türk Tiyatrosunun özelliklerine dayalı müzikli oyunlar,kabare oyunları,epik oyunlar yazılır.
Yazımı; Meddah,Karagöz ve hacivat, Orta oyunları,kuklacılık vardı bir zamanlar diye bitirmek istemem. Günümüzde;unutulmaya yüz tutmuş olsalarda varlıklarını sürdürmek için mücadele ediyorlar. Bu mücadele bittiğinde; Türk insanının kültürünü aktaracağı birşey kalmayacaktır. Hasta doktorsuz kalırsa ne olur. Aynı durum ülkemiz için de geçerli olacaktır.
YORUMLAR
Ne zaman ilimize tiyatro gelse doluğu oarada alıyoruz iki elimiz kanda da olsa.
Çünkü tiyatro izlediğim zaman tüm dünyamın değiştiğini hissediyor ve salondan çıktığım anda bile aynı duyguları günlerce yaşıyorum.
Umarım tiyatrolar hiç bir zaman ölmez ve her ile en az üç dört tiyatro merkezi açlır ve herkez koşarak gider ve izlerler.
Çok özel hazırlanbmış bir yazı idi okuduğum. Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize
sevgili lizeyam;
Elimden geldiğince kısa ve öz tarihini,katkısını anlatmaya çalıştım..uzun uzun anlatsaydım..sayfalar yetmez di..
Sırf özetlerim 15 sayfayı bulmuştu..15 sayfanın içinde evet; ilk tiyatrocularımızda vardı.. birini yazarsam,diğerini de yazmam gerekirdi derken..bu sefer sayfalarca bir yazı olurdu..bende ilkleri yazmaya çalıştım..Tiyatroyu ve sanatçılarımızı anlatmaya kelimeler yetmez.. Bende isterdim..Tüm sanatçılarımızı da anlatayım tek tek.. ayrıca;Tiyatroyu bende severim..:))
saygılarımla...
UÇUK tarafından 7/2/2009 3:49:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
sevgili uçuk, bir ara tiyatro ile yakından ilgelenen biri olarak yazını merak ve ilgiyle okudum..
başlık tiyatro ise, bu yazılanlar çok yetersiz..bence bu konuyu biraz sınırlasaydın..mesela; tiyatronun insan üzerindeki etkisi, veya ilk türk tiyatrocuları...gibi..
demek istediğim..bu başlık altında ne yazılsa yetersiz olacak tı zaten..çünkü çok geniş bir konu..
ilk makale denemen bu tabii, oldukça başarılı, araştırmışsın da..
yeni makalelerini bekliyoruz..
başarılar sana..
Tiyatro sinema gibi rağbet görmüyor.Ama asıl seyre değer tiyatrodur bence. Performansı duyguyu canlı görüyorsunuz. Atmosferiş bile çok farklı.
Tiyatroyu ve tiyatro sevginizi gayet güzel ve başarılı cümlelerle anlatmışsınız.Tebrik ederim...Şiirde olduğu kadar, yazıda da başaırlısınız...