Biraz rahatsızdım bu yazıyı okuduğumda. Yorum yazacak gücüm yoktu. Gerçekten duyarlısınız. Severek okuduğum bir yazarsınız. Kutluyorum.

NE GÜZEL ŞEYLER YAZIP BENİ MOTİVE EDİYORSUNUZ...SEVGİLİ UÇUK, ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM...

HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM.

aynur hanım; sizin yazılarınızda bir büyü var...
insanı içine çeken...sizinle birlikte görüyor,izliyorum...
o mendilci amcayı bile hayal ediyorsam bu da sizin iyi bir yazar olduğunuzu gösterir..
gerçekleri,duygulaarınızla anlatmışsınız..
saygılarımla..

aynur hanım, yazınız güzel ama yüreğiniz daha da güzel...yazılarınız bunu gösteriyor...istemeden bunları yazıyorum.....elimde değil...iyisin, fazlasıyla...tebrikler...

sokak günlüklerimde yazdığım bütün karakterler gerçektir...Tastamam izlerken düşündüklerimi yazdım hep...Malesef yaşamın kurgusu bunlar...

Ayrıca, ben kimseyi azarlamadım.Neden beni hep azarcı durumuna düşürüyorsunuz Fikret Bey. İstediğiniz börek olsun...Nasılsa bir veren bulunur...



aynur engindeniz tarafından 7/1/2009 9:59:38 PM zamanında düzenlenmiştir.

YAZINIZ HARIKA ÇOK GUZEL EFENDIM ÇOK BEGENDEIM YUREKTEN KUTLUYORUM SAGLICAKLA KALINIZ

Sevgili aynur, yazınızda anlattığınız olayın gerçek olduğununa inanıyorum ben. Mendil bile satamayıp bir köşede adeta ölümü bekleyen yaşlılarımız var. Paylaşımınız için teşekkürler, harikaydı...

sevgili aynur, acıklıydı bu öykün..yani insan üzülüyor işte böyle şeylere..sanki gerçekmiş gibi , şimdi önümüzde yaşanmış gibi...
sen bunu yaşatıyorsun..

sevgilerimle..


not.
fikret tezal da o adama olmak istiyor..her şeye rağmen olacak gibi..ona bir parça börek ikram et istersen..ne kaybedersin!!!!!!!

AYNURCUĞUM NE KADAR GÜZEL ANLATMIŞSIN İKİNCİ SINIF DURUMA KOYULAN İNSANLARIMIZIN ÇEKTİKLERİNİ.BEN DE ÇOK GÖRDÜM O MUAMELEYİ..DONDURMA YALAYAN ZENGİN ÇOCUKLARINI ÇOK SEYRETTİM KARŞIDAN..YÜREĞİNE SAĞLIK CANIM BENİM..SEVGİLERİMLE..

Eskiden olsaydı eğer; bu öyküye girer,o mendilci adam olurdum. Sırf o bayanın bana o börekten alacağını umduğum için, plânlı bir şekilde orada bulunduğumu anlatırdım. Sonra da bir yerlerden hatırladığımı anlatırdım onu. Elâzığ'dan.. Hani o kocasına dövdürttüğü adam olduğumu anlatırdım..Ve halâ o parkta, o bankları ıslak parkta oturmuş, o börekten alıp bana getirmesini beklediğimi anlatırdım..
Dedim ya eskiden olsaydı....Son girdiğim öyküde fırçayı yememiş olsaydım yani....

Sıradan insanlardan anlamlı dersler çıkarmak ve bu olguyu da sanata ince bir motifle işlemek o sanatcının yüceliğini ortaya koyar.
Kutlarım,Aynur hanım.Okuduğum yazınızda kendi dünyamdan bir şeyler buldum ve gözlerim doldu...
saygı ve sevgilerimi gönderiyorum...

Harikaydı sevgili dostum. Hepimizin farkında olduğumuz fakat umursamadığımız, gördüğümüz fakat gözlerimizi kapattığımız gerçekleri göz önüne çıkartmışsın. İşte ! yazar da bunları yapmalı zaten. Sevgi ve tbriklerimi gönderiyorum sana. Kutlarım canım benim

hayata ve akışına çok ince ve en nazik yerinden bir sataşma dupduru bir yazı teşekkürler.elinize ve yüreğinize sağlık.