- 959 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
"SEVMEK"
toplum olarak o kadar çok şeyler unuttukki ? boynumuza.
medeniyet yuları geçti geçeli sevgi tohumlarını.kaninatın
girdaplarına attık....insanlarda bir bıkkınlık bir vurdum
duymazlıkki sormayın. sevgiyle menfatsız gülenleri görmek
çok zor. sanki tüm insanlığın üstüne nefret tohumları
yağıyor.aylar rahmet ayları hep beraber kapatıp gözlerimizi
tüm insanlığın üzerinesevgi tohumları’nın yağmasını dileyelim.........
Gerçekliğin aynasıdır kalp,dudaklara yansımasıdır duyguların...
Sevmek,gözlerin, gözlerle birleştiği ve zamanın durduğu anlardır...
Herşeyden önce sevmek hayattır...
Nefestir....
YORUMLAR
Gerçekliğin aynasıdır kalp,dudaklara yansımasıdır duyguların...
Sevmek,gözlerin, gözlerle birleştiği ve zamanın durduğu anlardır...
Herşeyden önce sevmek hayattır...
Nefestir....
***
Kesinlikle her harfine katiliyorum bu kisa ama öz olan yazinin. ALLAH razi olsun sizden. Evet Herseyden önce sevmek hayattir!
Saygilarimla efendim.
Sevmek diyor ERİCH FROMM;
---Sevgide iki varlığın bir olması, gene de iki ayrı varlık olarak kalabilmeleri ikilemi gerçekleşir.
---Sevgi bir etkinliktir; edilgen bir olay değildir; bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değildir. Sevginin etkin özelliği, en genel biçimde şöyle tanımlanabilir; Sevgi vermektir, almak değildir.
---Sevgiden vazgeçilemeyeceğine göre, sevgi konusundaki başarısızlığı yenmenin bir tek yolu kalıyor: Önce başarısızlığın nedenlerini incelemek; sonra da sevginin ne olduğunu anlamaya çalışmak.
---Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir.
---Olgun sevgi, “Seni sevdiğim için sana gereksinmem var” der.
---Sevgi yalnız belli bir insana bağlılık değildir; bir tutumdur; kişinin yalnız bir sevgi nesnesine değil, bütünüyle dünyaya bağlılığını gösteren bir kişilik yapısıdır. Kişi yalnız bir tek insanı seviyor, başka her şeye karşı ilgisiz kalıyorsa, sevgisi sevgi değil, birlikte -yaşamaya bağlılık ya da yaygınlaştırılmış bir bencilliktir.
---Sevgi; iki insanın birbirlerine varlıklarının özünden bağlanması, dolayısıyla herbirinin de kendisini varlığının özünden tanıması durumunda doğabilir ancak. İnsan gerçekliği de, canlılığı da, sevgisinin temeli de işte bu “özden tanıma” yaşantısında yatar. Böyle yaşanan sevgi sürekli bir meydan okumadır; bir dinlenme yeri değil, tersine, birlikte oluşma, büyüme ve çalışmadır; uyum ya da çatışma, neşe ya da üzüntü olup olmaması bile önemsizdir artık; temel gerçek şudur: İki insan birbirlerini varlıklarının özünden tanırlar, kendilerinden kaçmak şöyle dursun, kendilerini buldukları için bir olurlar. Sevginin varolduğuna bir tek kanıt vardır ancak; bağlılığın derinliği, seven kimselerin canlılığı ve güçlülüğü; Budur sevginin bulunduğunu gösteren meyve.
............................................
Severek okuduğum bir kitaptı ''SEVME SANATI''
Sevgiye dair güzel bir yazıydı...
Sevgilerimle mahvel...