- 1935 Okunma
- 27 Yorum
- 0 Beğeni
76 - UYKUSUZLUK
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Onur BİLGE
Uyku vaktim gelinceye kadar hiçbir şey gelmiyordu. Tam uyuyacağımda bir şeyler gelmeye başlıyordu. Hiçbir şeyin geldiği yoktu ama gün içinde her fırsatta:
’Etini kesseler, doğrasalar da doğruyu söyle! ’ ’Yalancılık en kötü şeydir.’ ’Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.’ ’Nasıl olsa bir gün meydana çıkar, o zaman adın yalancıya çıkar. Bu kara bir lekedir. Bir kere alnına yazıldı mı bir daha silinmez.’ ’Öleceğini bilsen de doğrucu olacaksın! ’ ’Yalan söyleyen her şeyi yapar. Çünkü bütün kötülükler yalanla yapılır.’ diyenler, bir yere giderken ve tam uyuyacağım zaman yalan söylüyorlardı.
Namnavul mutlaka Yunanca bir sözcük ve korkunç bir varlık demekti. Şermin, Namnavul’ün nasıl olduğunu bilmiyordu. Belki şeklini şemailini Giritli Fatma da bilmiyordu. Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte olan devin özelliklerini çeşitli masallardan dinlemiştim, onunla ilgili bilgim vardı. Masallardan çıkamıyorlardı. Annemin korkuttuğu arap; kapkara tenli, bembeyaz dişli, kıvırcık saçlı, kırmızı dudaklı, kulağı küpeli, Alaaddin’nin lambasından çıkan devdi ama onun da geldiği yoktu. Lambada hapisti ve çıktığında dağlar devirmek gibi çok işi vardı. Hep bunların geldiği söyleniyordu, uyuyacağımda. Gerçekten de beni uyutmak için anlattıkları masallarda geliyorlardı ama onlardan neden korkacaktım. Hayal dünyamda arkadaşlarım olmuşlardı.
Ruhumun derinlerine işlemişti korkutularak uyumak. Uyumak, korku ile
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 4
AYNA - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Sevgili şaire,sizi yakından takip etmekle, "...daha önceleri neredeydiniz *.." Ya da
daha önce ben nerelerdeymişim ?..demekten kendimi alamıyorum...
O yaşın ,nekadar da acı,belki biraz da hani [...korkmadığınızı anlatan sözlerinize
rağmen ] yaşanmış acı bir olayın böylesi hoş sunumunu okumak bana da,ne yalan
söyleyim işte ( keyifli geldi..).
KEYİFLİ...Pekçoğumuzca, burada söylenmemesi gereken bir KELİME'dir ya...
Sağlıkla,nice yıllar değerli sunumlarınızı paylaşmağa devam edersiniz İNŞAALLAH..
OKUYUCULARINIZA,TAKİPÇİLERİNİZE NELER BAHŞETTİĞİNİZİ.(;benim gibi 8o ini
aşmış olsalar da .) BİLDİĞİNİZDEN DE EMİNİM...
Selam,sevgi ve saygılar ONUR'lu ŞAİRE'ye..
.
Bekleme salonlarının kimi zaman yalnızlığında kimi zaman da gürültüsü içinde;gözlerimizin ve aklımızın eşliğinde unutulmayanlar isimli ülkeye doğru yolculuğa çıkıp,bekleme salonunun içinde kaybolmak...
Çok güzel yazıyorsunuz.Tebrik eder ve kalbinizden geçip aklınıza uğradıktan sonra,ellerinizde son bulan yazılarınızın yolculuğunun son bulduğu, burada ki bekleme salonunun müdavimi olmak güzel...
sayın Fikret Tezal
babalar günü dün idi. ve dün güne gelen yazı babayla ilgiliydi ve güne gelen şiirler seçki alan şiirler içinde de baba şiirleri vardı
bu nasıl bir mantıktır ki... her özel gün ya da bir olay da günlere ya da haftalara o ayrımı yayalım. burası edebiyat sitesi Fikret bey
edebi paylaşımlardır bizim gündememiz. ve yine de özel anları, günleri bir şekilde gündeme alıyoruz ve değerlendiriyoruz
şiir ve yazıların altında sadece şiir ve yazı için yorum yazılacaktır diye bir kuralımız olduğunu da iyi bilenlerdensiniz.
hiç alakası olmadığı halde bir üye arkadaşınızın sayfasında böyle bir yorumun ne gibi bir amacı olabilir ?
ve;
bir arkadaşınızın yazısı altında gelip başka arkadaşların yazılarını ve isimlerini reklam etmek... gerçekten saygısızlıktır
yazıya dair olarak yeniden düzenler misiniz yorumunuzu.. yoksa silinecektir
saygıyla
İrkildim. Sanki o karın deşilirken ben de oradaydım. Beni kan tutar.Bu yüzden Kurban Bayramları iki gün sokağa çıkamam.Şimdilerde artık bu kurban işi daha bir düzenli hale geldi de ben de biraz rahata erdim.Nereden mi çıktı bu kurban işi şimdi diyeceksiniz.Hepimiz aslında birer kurban değilmiyiz ki bu dünyada,kurtulmaya çalışan...
bu nasil birsey anliyamadim ben.nasil olurda bir hastanin girmis oldugu odanin kapisi acik kalir.tabiiki o yillarda sizde cocukmussunuz belki yillarin gecmesiyle birlikte hastanelerde de bir gelisme olmustur ümid ediyorum.gerci hijyen konusundaki eksiklikler bugünde halen gündemde türkiyedeki hastanelerde.ve biirde parasi olmayani tedavi etmiyorlar diye haberlerde defalarca gördüm.
bilemiyorum,hakikatten öylemi acba.
hic böyle birseye sahit oldunuzmu siz?
yalanci insanlar evet yalaninin ortaya ciktiginda dislanmis bir vaziyette kalirlar.
ve bence cocuklarini korku ile susturan yada uyumaya zorlayan ailelerde bilincsizlik var.
zaten normalde cocuklarin belirli yataga girme saatleri vardir.
bu gece ki yazi olumsuzluklardan ibaretti sadece.üzücü yani bazi konular özellikle hastaneler ile ilgili konu..
tam uykum kacti simdi.
saygilar.
büyük bir heyecanla vede saskinlikla okudum hikayeni.
hikaye icerisindeki bilgiler, uyarilar icin Allah razi olsun.
doktorun yaptigi nasil bir dikkatsizlik böyle, anlamakta güclük cektim. iste canim türkiyemde olup biten ve belkide halen düzelmeyen eksik düzenlerden sadece biri.
cocukken veya daha sonrasi yasanmisliklar bilinc altinda yerlesiyor ve bu kisiyi depresyona kadar götürüyor.
kisi, daha sonra, aliskanliklarini degistirp hayatini düzene soksa bile, önceden bellege islenen yasanmisliklar huzurlu, mutlu yasamasina aman vermiyor.
yani, RUH derin yaralar aliyor. acikta olan yaralar sarilsa bile ruhdaki yarayi hic kimse saramiyor.
______velhasir tek sifa KUR'AN olabiliyor.
Rabbim cümlemizin yar ve yardimcisi olsun, kalin sevgiyle...
psikiyatr ların çocukluğa inmak dedikleri bu olsa gerek bilinçaltına yerleşen olaylar korkular ..basite alınıp hep es geçilir ama çok önemli ayrıntılar..o karnı kesilen hasta sanırım siroz hastası o nedenle parasentez uygulanmış..çok eğitici bir yazı birçok açıdan ..birçok aileye çocuk yetiştirmenin incelikleri hakkında da yol gösterici önemli ayrıntılar barındıran bir yazı kaleme almışsınız..teşekkür ederim.kaleminize sağlık