- 977 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Hayallerimi Emanete Bıraktım
Bahar o gün çok heyecanlıydı. Hem bir anne, hemde avukatlık diplomasını alacaktı.Kendine gelecek olan emailler için bilgisayarın başına geçti.Oradan oraya dolaşırken çok ilginç bir yazı ile karşılaştı ve okumaya başladı:
HİÇ HAYALLERİNİZDEN SIFIR ALDINIZ MI?
Bu öykü; çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır.
Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğrenimi kesintilere uğramıştı.Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi Türkçe öğretmeni.........
Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan yedi sayfalık bir kompozisyon yazdı.Hayallerini en ince ayrıntıları ile anlattı. Hatta hayalindeki ikiyüz dönümlük çiftliğin krokisini çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, ikiyüz dönümlük arazi üzerine oturacak bin metrekarelik evin ayrıntılı planını ekledi.
Ertesi gün Türkçe öğretmenine sunduğu yedi sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi.İki gün sonra ödevi geri aldı.Üzertinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir ’’0’’ ve ’’dersten sonra beni gör’’ uyarısı vardı.
’’Neden ’’0’’ aldım? diye merakla öğretmenine sordu.
’’Bu senin yaşında bir çocuk için geçerli olmayan bir hayal’’dedi öğretmeni.
’’Paran yok, gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliğini kurmak büyük para gerektirir.Önce araziyi alman lazım. Damızlık hayvanlarda alman gerekir.Bunu başarman imkansız’’ve ekledi:’’Eğer gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm’’
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı ’’oğlum ’’dedi babası’’bu konuda kararı sen vereceksin, bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!’’
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü öğretmenine’’siz verdiğiniz notu değiştirmeyin’’dedi........
’’Ben de hayallerimi’’..............
O orta iki öğrencisi, bugün ikiyüz dönümlük arazi üzerindeki bin metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı.
Öykünün en ilginç yanı ise; aynı öğretmen geçen yaz otuz öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.
Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine ’’sana şimdi söyleyebilirim; ben senin öğretmeninken hayal hırsızıydım, o yıllarda öğrencilerimin pekçok hayallerini çaldım. Allah’tan ki sen, hayallerinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın’’
Bahar öyküyü bitirdikten sonra kendi yaşadıklarını bir film şeridi gibi gözünün önünden geçirmeye başladı:
O saf temiz, çocuk yüreğinde ne hayalleri vardı.Büyüyünce avukat olacak haksızlığa uğrayanları savunacak onlara yardım edecekti.Hayallerini gerçekleştirmek için önce gerçekleri yenmesi gerkiyordu.
Bir gece aniden büyük bir sarsıntı ile uyandı, daha yerinden kımıldayamadan evleri yerle bir olmuştu. Divanın altından onu nasıl çıkardıklarını hatırlamıyordu. Gözlerini bir hastanede açtı ve sonrada kendisi gibi bir sürü çocuğun içine götürüldü. Soramadı bile’’annem, babam, ablab nerede’’diye.
Hep onları hatırlayınca sadece gözlerinden yaşlar süzülüyordu.Çocuk yüreği ile hatırlayabildiği bayram günleri bir sürü büyük yabancıların onlara giysi, oyuncak getirdiği idi. Ona verilenleri alır, gülümserdi, teşekkür eder, köşesine çekilirdi.gerekince alacağım’’diyordu.
Yuvada; ilkokulu üçüncü sınıftan başladı, çok akıllı bir kızdı. Dikkatliydi, daha o yaşında bir hayata direnmenin kurallarını öğrendi. Derslerini çok çalıştı’’mutlaka buradan burslu olarak iyi bir okulu kazanmalıyım’’diyordu. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz demişler, öyle de oldu. Burslu olarak özel bir kolej kazandı. Bu arada iyi bir aile tarafından evlat edinildi.
Aile, bu kızın başarısına hayrandı.Arada bir soruyorlardı’’ne olacaksın sen?’’ O da’’Avukat’’ diyordu.’’Başka bir hayalin var mı?’’dediklerinde’’haksızlıkları yeneceğim, bunca canlara kıyan o mütahhitlere dava açacağım, devletten annemin, babamın, ablamın mezarını soracağım, haksızlığa uğrayan küçük çocuklara yardım edeceğim’’ diyordu.
’’Peki bu kadar hayali hatırlayabilecekmisin?’’ diyenlere ise ’’hayallerimi emanete bıraktım, gerekince alacağım’’ diyordu.
Okul yılları başarılarla dolu bir şekilde geçti. Her dönemde takdir belgeleri, onur belgeleri hep onun oldu.
Üniversiteyi derece ile bitirdi, sıra mezuniyet törenine gelmişti.Oise başarılarından dolayı iş teklifleri almıştı.Ogün kepler havaya atılmış, resimler çekilmiş, mutluluklar havada uçuşuyordu.
O sırada bir kargo şirketinden bir mektup geldi:
Bahar Hanıma
’’Okulunuzdan bugün mezun oldunuz, belki de yarın işe başlayacaksınız, bizde yıllardır emanette duran hayallerinizi size gönderiyoruz.
Dileğimiz bu hayallerinizin gerçekleşmesidir.Hayallerinizden asla vazgeçmediğiniz için kutluyoruz.’’
Bahar çok mutluydu hayal hırsızlarına, hayallerini çaldırmamıştı.Yeni hayatında emin adımlarla yürüyecekti.