Akreple Yelkovan üzerine ahlaka mugayir bir yaklaşım…
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Olmadık takıntılarım vardır… Kimse bilmez, bu araştırmacı ve sorgulamacı yanımı. (Bu yazıyı okuyunca ne kadar ayrıcalıklı olduğunuzu anlayacaksınız. Çünkü yalnızca siz bilin istiyorum.)
Örneğin;
akreple yelkovanı düşünürüm…
(Dişi olan akreptir, uzunu erkek egemendir kuşkusuz.)
Birbirleriyle öpüşerek, koklaşarak, dokunarak, kan ter içinde soluk soluğa üst üste buluştukları ve zamanın durduğu sanılan o özel “an” lar, gerçek bir “birleşme” sayılmalıdır bence?
Masum komşu ziyaretleri mi?
Ah! Evet! Komşu kızıyla komşu oğlu da olabilir, evcilik dokundurmaları içerisinde. Nasıl algıladığınıza bağlı.
"Aile" kavramını iplemeyen, “bohem” ya porselenden zaman serserileri (!) olma olasılıkları da yüksek.
Peki ama düşündüğüm anlamda bir ilişki biçimiyse, ayrıntılara göz atmak gerekmez mi? İlişki yalnızca "zevk" için mi gerçekleştiriliyor yoksa "üremeyle" de ilgili bir yanı var mı? Varsa da biz neden göremiyoruz bebeciklerini, kucağımıza alıp sevemiyoruz hoppidi hoppidi ?
Zamanı kimin için kullandıkları da meçhul mübareklerin!
Peki, ya o uyarmalar, uyandırmalar…
Kurmalı çığlıklarının yanı sıra, sessiz orgazmlar da yaşıyorlar mı fosforlu gecelerde?
Ne kadarı romantizm bu birlikteliğin?
Birbirlerine "aşk şiirleri" de yazıyorlar mı, bizim görme ve bilme yeteneğimizi aşan boyutlarda?
Sosyo-pornografik zaman dilimi ve bilimi açısından yanıtlanması gereken sorular bunlar.
Kafayı yemek üzereyim, en iyisi kısa keseyim…
Aslında bizim zamanımızda da
vardı mutlaka
böyle
ahlaka mugayir
saatler.
Belki biz farkına varmazdık ya da ortalıkta çok konuşulmazdı bacak bacak üstüne şeyler…
Dip notlar:
1) Mahallenin iftirası: Dijital olanlarına aseksüel diyorlar…
2) Necati Güngör ağabeyim: Ne gereksiz bir yazı, hiçbir edebi değeri yok…
YORUMLAR
ahlaka mügayir: genelde resmi konusma dilinde kullanilir, "ahlaki degerlerle örtüsmeyen" anlamina gelir..
konunun ciddiyeti ortada...
kime ve neye göre kabul edilmiş olduğu muallakta kalan sosyal kavram...
zaman kavramına göre güncellenmesi komedisi ile diretilenler topluluğu ''doğru'' çatısı altında buluşan şoşartılarımızın asil üyelerinden, ahlak...
üç kuruşluk aklımın almadığı ise; madem doğru neden yeni yazılımları ortaya sürülüyor. kabul edenler kim? ben nasıl bu jüri içinde yer alırım:)
adaylığımı koysam oy veren olur mu?
muzur yayından poşetlenip, yaşım tutmadığından serbest mi bırakılırım?
deliliğime dem vururlar mı?
vururlarsa onca kanı kim temizleyecek? temizleyici faturasını kim ödeyecek?
yoksa manevi yaşamın ödemesini yine maddi olarak mı çektirecekler bana?...
----
ilgi uyandırma becerisine sahip, düz görünen duvarın üzerinde ışık oyunlarına sebebiyet veren ayrıntıların anlatımı
ki; ayrıntıda ''şeytan'' gizlidir...
''Olmadık takıntılarım vardır… ''
tek kaşın kalktığı meydan okumaya rağmen, ciddi olduğunuzun resmi döküldü önüme:
''Kurmalı çığlıklarının yanı sıra, sessiz orgazmlar da yaşıyorlar mı fosforlu gecelerde?''
sıkıştırılmış karanlık zaman izfiyetlerinde ortaya çıkabilen takıntılarınız...
ve takıntılar:
''Belki biz farkına varmazdık ya da ortalıkta çok konuşulmazdı bacak bacak üstüne şeyler…''
iki bacak arası iması yapılsa kulakları sağır, gözleri ferfecir, ağzı su içinde, beyinse öğreti çalısında takılı kalan insan topluluklarına dair...
Dip notlar:
1) Mahallenin iftirası: kedi ulaşamadığı ciğere mundar der...
2) Necati Güngör ağabeyim: ağızını toparlayabilmesi için limon yiyen abim, herşeyi bilir öyle değil mi?
sevgimle kalın...
Ne kadar güzel bir yazı, yazık ki bir tane bile yorum yok. Neden? Edep ile aklın yerini karıştırıp söz söyleyememe cesaretsizliğimizden mi, yoksa şiir önemli canım edebiaytın yazınsal alanı kimin umurunda gerekçesinden mi? Ya da hepsini geçtim, beğenmedim bu yazıyı ne bu böyle saçma sapan diye düşünerek bir yorum yapma gereğinde bulunamamaktan mı? Peki o zaman neden günün yazısı? Bir tek yorum yok ama seçilmiş... Hayret... Vallahi hayret... Bazen beni gerçekten şaşırtıyor siz edebi dostlarım...
Şu yazının yazılış asaletine bir bakar mısınız lütfen? Ve konunun üryan serzenişine. İpekten dokunuşuna ama kasvetli senaryosuna. Çok beğendim, şaşkınlıkla kutluyorum sizi...