- 564 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Kıyamet Biziz. 2...
Gittikçe terleyen sırtının verdiği rahatsızlıktan ötürü doğruldu ve pencerenin yamacına ürpererek yaklaştı. Perdenin yırtık kumaşını inceledi bir süre. Örümceğin tavanda ki yerinde olduğunu görünce rahatladı biraz.
Perdenin arkasını görmek için bir adım atmıştı ki ayakkabısından boşalan kanın verdiği korku ve pencereden dökülmüş camların üzerine düşme tedirginliğiyle hızla koltuğuna hareketlendi. Yine bir camın üzerine basmış olmalıydı. Daha çok sandaleti andırmasına rağmen çaresizlikten kullandığı ayakkabısının kırmızıya boyanmışlığını aldırmadan batan camı çıkardı keskin bir çığlık atarak. Ayağında ki yaraları görmemek için yanında duran masadan örtüyü çekti ve ona dehşet veren, sıklıkla yaşadığı dakikaları sardı kuvvetle.
Kum yığınları arasına kurduğu sadece bir pencere ile dışarı açılan sığınakta sıkılmaya başlamıştı. Eski kasetleri karıştırdı.dakikalarca incelediği kasetlerden birine uzandı.aldığı kaset sahnede bağırmaktan başka şeyler yapan nadir sanatçılardan birine aitti.boğuk sesini aldırmadan şarkıya eşlik etmeye başladı:
Gelecek geçmişe utançla
Bir ayağı çukurda
Savaş, can savaşı
Hayat mı ölüm mü?
Hangisi dayanıklı?
Kurşun insandan çok
Batı kültürden
Ceset mezardan.
İsimler bile uydu sağa sola
Nezle oldu yaşam
Uykuda…
‘isimler bile uydu sağa sola’
Jacob, ismini hiç beğenmemişti aslında. Karıştırdığı tarih kitaplarında gördüğü özünü, Türklüğü gösteren isimler daha uygundu ona. Ali, Muhammet, Kemal…
Eski evinde bıraktığı kütüphanesinde birçok kitap mevcuttu. Türklerin her şeyini öğrenmişti kitaplardan. Keşke biraz uyanık olsalardı da şimdi haritalarda Trakya’nın yanında diğer 6 bölgede okunabilseydi. Vurdumduymazlık ve sonuç…
Batının isimleri kalmıştı alınmayan o bile geçti Türklerin aklına. Ama o akılların hepsi çürüdü şimdi. Dışarıda her gün 5 milyon insan ölüyor. Uyanıklar sömürüyü geçti öldürüyorlar şimdi.
O sırada sallanan yer onun koltuktan düşmesine neden oldu. Kafasına aniden bir şey indi. Gözleri kapandı. Galiba yakın bir yerlere ateş düşmüştü yine. Kim bilir kaç can yanmıştı geçmişin mektubundan.
Şimdi dünya güneşten daha gürültülü… Ve güneş artık dünyadan ısınıyor…
Jacob orta gelirli bir ailenin tek evladıydı.ailesini kaybettikten sonra okuduğu kitaplarla hayata dönen jacob, kendi kurduğu hayattan uzak sığınağında sakin ama haberli bir yaşam sürüyordu.23 yaşında ki ruhuna karşın fiziği 40lı yaşları andırıyordu.ve şimdi o dayanıklı güçlü cesur adam gözlerini sıkmış kulaklarını tıkamış yatıyordu.
Ama böylesi daha iyiydi. Bu durumda olmak için her şeyden vazgeçeceğini bilmiyordu henüz…
Mertcan Akkoyun
’balaban Kent Şairleri’
YORUMLAR
arkadaşım mertcan gerçekten dünyanın gelmiş olduğu durumu belirtmiş ve çok güzel bir şekilde de irdelemişsin dünyaya asıl zulümü yapan biziz ama daha farkına varamadıkmı! yada farkındayızda yoksa! farkında değil gibi mi davranıyoruz anlamadım gitti.
tebrikler,kalemin daim olsun dosça kal.
Osman Erkenkalkan
Balaban Kent şairleri.
Osman Erken tarafından 6/14/2009 12:17:45 AM zamanında düzenlenmiştir.