- 443 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
MİLLİ EĞİTİM, MİLLİ ERİTİM
Kesintisiz zorunlu temel eğitim 9 yıla çıkarılmış.
Bravo!..
Alkışlıyorum!..
Artık eğitim almış bebelerimiz olacak.
5 yaşındaki bebelerimizi vereceğiz Milli Eğitimin eline, 9 sene evire çevire eğitecekler. Ya da öğütecekler. Yahut eritecekler.
Ergenekon soruşturması ve yargılaması aşamasında 8 yıllık zorunlu eğitim, Mesut Yılmaz Hükümeti’ne dayatıldığı zaman, bu ucubenin hangi şartlarla kimlerin projesi olduğunu, ortaya çıkan belgelerden öğrenmiştik. Aslında biliyorduk anlıyorduk da, emekli bir orgeneralin çevikçe hareketiyle konuyla ilgili talimatlar verdiğini öğrendik. Bu uygulamayla dindarların (yoksa dinciler mi diyordu) önünün kesilebileceği, onun için yasanın kesintisiz ve yönlendirmesiz çıkması gerektiği dikte ediliyordu. Burada temel anlayışın “din eşittir, gericilik” olduğunu görmüştük. Detay bilgiler Ergenekon iddianamesinde bulunması gerekir.
Öğrenci 7 yaşında alınacak, kesintisiz, yönlendirmesiz bir şekilde, tertemiz bembeyaz sayfalarına istenilen bilgiler yazılacak, yazın bile olsa dini herhangi bir eğitim alması önlenecek, tek tip insan modeline uygun olarak yetiştirilecek, sonra bu gençler lise ve üniversiteye gidecekler. Ortaokullar kapatılacak, İmam Hatip Liselerinin orta kısımları kapatılacak gençlerin temel dini eğitim almaları bu şekilde önlenecek… Ülkenin sanayisine ve hizmet sektörlerine çırak yetiştiren diğer meslek liselerinin de orta kısımları bu düşünceye kurban edilecek…
İşte amaç buydu.
Ve bu amaç da adım adım uygulamaya sokuldu.
Şimdi bu son derece sakat, çağ dışı, tek tip insan yetiştirmeye yönelik, gençlerin tez elden meslek edinmelerini önleyici, Allah, Kitap, Peygamber gibi temel dini bilgilerden yoksun yetişmesini sağlayıcı eğitim sistemi, bugün amaçlarını devşirmektedir.
Sayın yetkililer, şiddet, cinayet, zararlı alışkanlıklar, öldürücü silahlar ilkokula kadar indi. Her gün çocukların işlediği tüyler ürpertici cinayetleri görüyoruz. Ana öldüren kızlar, baba katleden çocuklar, sınıfları teslim alıp öğretmen öğrenci farkı gözetmeden herkesi öldüren çocuklar… Çocukların işlediği suçlar o kadar arttı ki, medyada artık başka haberlere yer kalmadı gibi. Neden böyle olduğunu hala kavrayamadınız mı?
Çocuklarımıza, ana baba sevgisi, Allah, Kitap, Peygamber bilgisi ve sevgisi, atalarını sevip örnek alma, tarih sevgisi gibi hasletler, ayrıca manevi mesuliyet, Allah sevgisi ve korkusu gibi olması gereken temel kavramları öğretip, uygulatmıyorsunuz. Onların tertemiz, bembeyaz sayfasına kendi kafanızdaki bazı yanlışları yazdırıyorsunuz. Sonra da, toplumun neden cinnet geçirdiğini bilmezden, görmezden, anlamazdan geliyorsunuz. Üstelik bu uygulamalarınızdaki yanlışları düzeltmek şöyle dursun, yeni yanlışlıkları da uygulamaya sokuyorsunuz.
Şimdi de 5 yaşından başlatacaksınız.
Sisteminizi gözden geçirmeden, yavrularımıza temel dini ve mesleki bilgileri öğretip bunların uygulanmasını göstermeden, din eğitimini yasaklayarak sisteminizi devam ettirecekseniz yazık edersiniz yavrularımıza. 5 yaş gibi bir uygulama, elbette güzeldir. Ama mevcut sisteminizle asla olmaz. Öğütmeye ve eritmeye devam edersiniz…
Bizim yavrularımız, evlerimizde önce anne baba demeyi, arkasından da Allah, Bismillah demeyi öğrenmektedirler. Bu imkanları da ailelerin elinden alırsanız ve siz de vermezseniz, aile kavramını tam dinamitlemiş olursunuz.
Oturup sistemi gözden geçirin. Temel Dini, Milli, Ahlaki, mesleki bilgileri ve bunların pratik uygulamalarını bu yavrularımıza verin. Belli bir sınıftan sonra da yönlendirme yapmak suretiyle, mesleki beceriler kazandırın. Kılık kıyafet dayatmasından vazgeçin. Teknik imkanlarınızı da düşünerek bu uygulamaya girin. Taşımalı sistemle, 5 yaşındaki bebeleri taşımaya kalkarsanız, anne babaları da taşımak zorunda kalacaksınız. Bunları hesap edin. Sistemin dikte edilip kabul edildiği yıllardaki Milli Eğitim Bakanı gibi, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçildiğinde 3 yıl içinde öğrencilerin 30 kişilik sınıflarda okuyacağını, ilköğretimin 4. ve 5’inci sınıflarından itibaren öğrencilere en az bir yabancı dil öğretileceğini, her ilçede en az iki okula bilgisayar laboratuvarı kurulacağını, taşımalı eğitimde öğrencilere öğle yemeği verileceğini, öğretmensiz okul kalmayacağını, kısacası çağdaş batı ülkelerinde ne varsa bizde de onun olacağını vaat edip “Bütün bunlar için her şeyimiz hazır” kandırmacasına sapmayın. Gerçekçi hedeflere yönelin.
Bunları yapmadan bebeleri de mecbur tutarak, öğütümü yaygınlaştırmayın.Anlayın artık beyinler boşluk kabul etmez. Maneviyatı boşaltırsanız oraya şiddet dolar, şeytana tapıcılık dolar, misyonerler girer, ateistler girer, teröristler girer…
Ve de bitişimiz yakın olur…
www.ekremsama.com
YORUMLAR
doğru söze ne denir ki bu meb çarkı öyle bir çark ki kendi dişlilerini bile eriten kendi personeline dahi değer vermeyen o kadar adi bir çark...
yazınızda da çok isabetli düşüncelerinizle bunu daha da aşikar olarak küçücük tertemiz saf beyinleri hangi ellere emanet edildiği ve bu çarkın ne kadar kokuşmuş olduğuna dikkat çektiğiniz için teşekkür ederim....
Size katılmamak mümkün değil. Ben de kızımla dalga geçerken ( bu konuyla igili) şöyle dedim : " 8 yıl ilköğretim okudun, 4 yıl da lise okuyacaksın, sen liseyi bitirmeden 5 yıla çıkarırlar. Yüksek öğretimi de minimum 6 yıl yaparlar. 2 yıl da mecburi staj eklerler. Kısacası 30 yaşında okulu bitirmiş olursun. Ondan sonra ömrün ne kadar kaldıysa o da hayatını kurmak için sana ya yeter mi bilemem."
Karamizah bunlar....
Saygılar.
ağabey
baştan sona çok isabetli bir yazı..
öncelikle tebrik ediyorum.
Ben bri anne olarak çok üzülüdüyorum yavrularımızın hallerine.. Elimden geldiğince dini eğitimini veriyorum/verdirtiyorum ama nereye kadar.?
Bu arada keşke SBS denen o manevi saçmalığı d akonu etseydin yazında.
Çocuklarımızın daha körpecik yaşında snav streslerine sokulup ergenlik zamanlarının kaosa dönüşmesine ön ayak olan o SBS denen uygulamayı da anlatsaydın ya..
sağol varol
KargülüALMILA tarafından 6/11/2009 12:28:58 PM zamanında düzenlenmiştir.