- 1300 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
*)(* ÖZLEŞİM AKADEMİ - 6 - özleşim öğreniyoruz …*)(*
*)(* ÖZLEŞİM AKADEMİ - 6 - özleşim öğreniyoruz …*)(*
“özleşim” öğretmek amacıyla daha önce özleşim atölyesine asmış olduğum çalışmayı sizlerle ve merak edenlerle paylaşmaya devam…
Özleşimcanlar
sizlerle birlikte Özleşimli hayata merhabalar ....
Özleşimle ilgili kuralları hatırlayalım değerli şair dostlar.....
Ölçü sistemimizi dört gruba ayırıyoruz..
1) Hece yapısına göre
2) Kelime yapısına göre (detaylı bilgi daha sonra verilecektir)
3) Ölçüsüne göre :
….a)hece ölçüsü
…..b)özgün Özleşim ölçüsü (ilham vezni)
4) Şekline göre
1) Hece yapısına göre (açık hece –kapalı hece)
açık hece : sesli harfle biten hecelerdi.....( ba-be-bı -bi bo-bö-bu-bü ...gibi)
kapalı hece: sessiz harfle biten hecelerdi..( bak-bal- bıt --biş ...gibi )
ör:
A-ta -türk = sesli hece - sesli hece - sessiz hece
2) Kelime yapısına göre :
uzun –kısa sesli…Türkçe’de yoktur yabancı dillerden geçmiştir.
ör: â = açık hece özleşim de açık hece kabul ediyoruz. ..
(not: aruzda â = uzun / kapalı hecedir..özleşim’ de açık hece kabul ediyoruz. )
* Kelimedeki ses düşmeleri veya türemelerine dikkat etmeden mısradakı yazılmış halini esas alıyoruz...
ör:
ka- ra- coğ-lan ,ney-le yim, na-sıl, ka-roğ-lan ....
ses düşmesi olan kelimeler imlâda yazımda mutlaka belirtilmelidir.
ör :karac’oğlan, n’eyleyim, n’olur gibi ..
* Mecburi durumlarda ulama yapılabilir.
(aruz ve hece ölçülerinde olduğu gibi...yine de kusur sayarız ...)
Not:
2) Kelime yapısına göre ilerde daha detaylı açıklama yapılacaktır bu konu ile ilgili...
3) Ölçüsüne göre :
a) hece ölçüsü
hece ölçüsündeki 3,4,6, ve sadece on birli hece sayısındaki şiirlerde 5 li kalıplar kullanılır.
heceye intibak için 7 veya 7+7 li hece sayısındaki şiirlerimizde 4+3=3+4 gibi kalıplara
yada
4+4 = 8
3+4+4 = 11
4+4+3 = 11
4+4+4 = 12
4+3=4+3 = 14
4+4=4+3 = 15
4+4=4+4 = 16
6+5 = 11
veya bu kalıpların değişik formatlarını kullanarak 9,10,13 hece sayısında şiirler oluşturulabilir.
b) özgün Özleşim ölçüsü (ilham vezni ):
* Serbest şiirin kafiyelenişine uyabilmek için ve serbest şiire intibak maksadıyla dizelerin son son hecesinde açık ya da kapalılık önemsenmez...şaire bağlıdır...
en üsteki mısradan en son mısraya kadar şair
(kendi özgün özleşim ölçünü açık kapalı hece durumunu oluşturarak ) eşitliği sağlar..halk şiirimizin durak prensibine uymaz...ölçümüz hangi kelimeye denk gelirse oraya kadardır...
* Ölçümüzün hedefleri arasında eski halk ve divan şiirlerimizde sık sık rastlanılan ses ve hece tekrarları oluşturmak,( aliterasyon ),ahenk yaratmak için ortadan bölünebilen kafiye durakları oluşturmak, hatta mümkünse alt alta gelen kelimelerde bile kafiye veya ses benzerlikleri
meydana getirmek özel amaçlarımızdandır.Fakat bunu yaparken anlam yüzeyselliğine düşmek asla kabul edilemez.
* ÖLÇÜMÜZÜN NİHAİ HEDEFLERİ sınırsızdır...yaratıcı gücümüzü kullanarak farklı güzellikler elde etmek mümkündür...her yönden ..ters ekolu ..(bkz.sabiha küçüktüfekçi ..)
serbest özleşim ( şiirde en kısa olmasını düşündüğümüz mısrayı baz alarak diğer mısraların bu mısra uzunluğundaki hecelerinde bu ölçüyü kullanıp diğerlerini serbest bırakmak artırmak vs..
( not : şahamettin , babidim , SABİHA KÜÇÜKTÜFEKÇİ ve Özleşim Atölyesine üye özleşim şiir yazan tüm arkadaşların ÖZLEŞİM şiirlerini incelemek yararlı olacaktır..)
4) Şekline göre :
ölçü ve şekil anlayışımız bir bütündür.şiirlerimizde mutlaka dörtlük beyit serbest görünümü göz önünde bulundurmalıyız..ve serbest görünüm havasını vermek için dörtlük ve beyit özelliğini mutlaka kullanmalıyız..
ör:
…………………………
…………………………
…………………………
…………………………
…………………………
…………………………
…………………………
………………………….
………………………….
………………………….
vs. gibi
Şiirimizde mümkün oldukça bir bölümde kafiyeye kullanmamalı bunu yaparken de şiirin ritim ve anlamını bozmamalıyız..
ör:örnek : Ezgiler Eza Eder,Leylamız Cunbasında,Garip Daha Ne Eylesin şiirlerindeki gibi. (bkz..şahamettin ..)
not:
özleşim şiirlerinde aruz kalıpları kullanılmaz..
her şair özgün " ÖZLEŞİM ÖLÇÜSÜ nü (ilham vezni) " kendisi oluşturur...
bir sonraki çalışmamız :
Özleşim şiiri nasıl yazılır ...? olacaktır....
sevgi saygı selamlarımla...
sabiha küçüktüfekçi
SABİHA KÜÇÜKTÜFEKÇİ - 27 Aralık 2008 Cumartesi
YORUMLAR
edebiyatta değişimler kişilerle başalr..eserlerle devam eder..yaşayıp yaşmayacağı da zaman içindeki süreçle ilgilidir..yeni kelimelerle yenililerin gelmeyeceğini b ilen herkes beklemeli yeni anlayışın üretilen eserlerini..görmeli..okumalı..yorumlamalı v edebi zevke göre yeri belirtilmeli belleklerde ve gönüllerde..seri kabul ya da red değil..eserin edebiyata kazandıracakları noktasında olmalıyız derim ben de..!
edebi zevkler edebiyat severleri biribire bağlamaz kendiliğinden..yeni akımı destek anlamında değil..yeni akımın eserlerini bekleyenlerden biri olarak sabrısızlığımı haykırıyorum adeta..ben okumayı severim..yorum yazmayı tercih ederim..ben bekliyorum..!beklemedeyim..!sevgilim şair dostlar..!
sevgisaygı
Sabiha hanım,
Uzun zamandır sizi takip ediyorum ve -doğrusu- ne yapmak istediğinizi anlayamıyorum. Ben daha önce Şahamettin beyle de bu hususu tartışmıştım. Sonra ona kırıldığım için bir daha yazmadım.
Siz edebiyatımızda şekil bakımından (özü bir yana atmışsınız görünüyor) bir devrim yaptığınızı düşünüyorsunuz. Adına da 'ÖZLEŞİM' diyorsunuz. Yeni hiçbir şey söyleyemediğiniz gibi eskiden de kurtulamıyorsunuz. Diyorsunuz ki 'her şair kendi özleşimini kendisi düzenler'... Peki o zaman neye göre ölçeceğiz biz bu şiirleri? Hecenin bir takım hususiyetlerini -mesela durak sistemini- kabul etmiyorsunuz ama kalıpları adlandırırken yine bir durak sistemi ve hece sayısı belirliyorsunuz! Aruz'un uzun-kısa, kapalı-açık hece sistemini kullanmıyorsunuz; ama size ait olduğunu söylediğiniz ölçü sisteminde yine açık-kapalı hece sistemini kullanıyorsunuz. Allah aşkına, bunun -yani sizin ölçü sisteminizin- hece ve aruzdan farkını anlatın en hızlı özleşimci ben olacağım:)
Bir yerde diyorsunuz ki: 'Şiirimizde mümkün oldukça bir bölümde kafiyeye kullanmamalı bunu yaparken de şiirin ritim ve anlamını bozmamalıyız..' Bunun mantıklı bir izahını yapar mısınız? Neden bir şiirde mutlaka en az bir bölümde kafiye kullanmamalıyız? Zannediyorum 'yeşillik olsun diye' düşüncesindesiniz.
Bazen oturup yazdıklarınızı büyük bir dikkatle uzun uzun okuyor ve üzerinde düşünüyorum. Size haksızlık etmemek adına epey emek sarf ettiğime lütfen inanın; ama okudukça, düşündükçe insanlarla dalga geçtiğiniz hissine kapılıyorum. Bir yığın kural; ama hepsinin temelinde kuralsızlık var. Bazılarının beğenmediği ve kuralsızlıkla suçladıkları Garipçiler bile sizden çok daha kuralcıydılar. Adam gayet ne söylüyor: Kafiye yok, süslü anlatım yok... Sonra buna sadık kalıyor ve bunu yapıyor. Siz hem kafiye kullanıyorsunuz, hem de bölümlerden en az biri kafiyesiz olsun' diyorsunuz. Bu kadar tutarsızlık olmaz ki...
Daha bir şey söyleyeyim, bu yazıyı size yazarken kendimi çok aptal hissediyorum...
Sevgi ve selam ile...
size bişey deyimmi sanırım burda bu yazdıklkarınız bi anlam ifade etmiyor nedeni herkes kedine göre yazıyorda ondan bide klasik olmuş iltifatlar yokmu adamı deli ediyor herkes bir birini pofpofluyor biz sanırım okumayı bilmeyen bir toplumuz öyle olsa idik dediğiniz gibi daha akademik yaklaşırdık sanata burda şiirin ölçüsüne hecesine sanatına bakan yok nesir gibide yazsan şiir oluyor ve harika idi mükemmeldi gibi basit sözlerle yazan övülüyor sadece hep alıntı şöle içli derin manalı kelimeler türetemeyen mısralardan oluşuyor burdaki şiirler ve maalesef çoğu okunacakta olsa okumadan kısadan ve ezberden yorum yapıyor işte tam burda yazmanın ve paylaşmanın bir anlamı kalmıyor yinede paylaşımınız ışık tuttu bizlere emeğinize sağlık saygılarımla