- 803 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
''Hüzünlü Bestem''le Mehmet Nacar Külliyatına Doğru
‘’HÜZÜNLÜ BESTEM’’LE MEHMET NACAR KÜLLİYATINA DOĞRU
Mehmet Nacar dostluğuyla gözendiğim, sanatından haz aldığım ender kalem erbaplarından biri. Bu yelpazeyi Ahmet Ayaz’dan Mehmet Kara’ya, Ali Çapan’dan Behiye Köksel’e, Ercüment Asaf’tan Fevzi Günenç’e kadar genişletmek mümkün.
Her biri değişik renklerle ve farklı lezzetlerle, edebiyatımıza ve Türkçemize katkı sağlayan yol arkadaşlarımız.
Edebi ve fikri sahadaki çalışmalarını ilgiyle izlediğim Mehmet Nacar’ın şiir sesine yabancı olmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
‘’Hüzünlü Bestem’’ 174 sayfalık bir şiir kitabı, alışılagelmişin dışındaki hacmiyle dikkat çekiyor.
Giderek klasikleşen 64 sayfalık şiir kitaplarını düşündüğünüzde, üç kitaplık bir şiir ansiklopedisini karşıladığınızı fark ediyorsunuz.
Rahat okunan ve okurunu zora sokmayan bir şiir soluğu var Mehmet Nacar’ın. Bunun yanında diğer kitaplarını da aşmaya namzet bir çıkışı hemen hissettim.
1)Senmişsin sevdanın Ebu Cehil’i,
Aşkın yabancısı, kuşku ehili. (Sayfa 14)
2)Gönlümde Mecusi ateşi yaktın,
Çöllere tüterim aylardan beri. (Sayfa 24)
3)Kara bahtım fahişe, şeytan ile zinada,
Felek ile hasımım, hor bakarım ona da. (Sayfa 25)
4)Adını haykırır binlerce sene,
Ayrılık odunda yakabilirsen. (Sayfa 36)
5)Ruhumun çilesi senin eserin,
Sevdanın kuyusu Gayya’dan derin. (Sayfa 43)
Sanatını ayrılık, sevda ve aşk müsellesinde konuşturan Mehmet Nacar değişik imgelerle şiirini güçlendiriyor. Kitabın bütünü içinde pek alışık olmadığımız söylemlere de yer veren şair, taşlama, hiciv ve yergi sanatında da maharetini gösteriyor.
6)Neyzen’cedir seçilmenin usulü,
Kurumuyor deyyusların nesili. (Sayfa46)
7)Tırmandıkça ihanetin süreği,
Utanıyor al bayrağın direği. (Sayfa 58)
8)Ele çamur atar kendi kirini,
Zemzem suyu ile paklar her zaman.(Sayfa 100)
Şairin bu son kitabında ayaklarını yere daha sağlam basan şiirlerine tanıklık ederken, geleneksel kalıplardan beslenen Mehmet Nacar şiirlerinin ölçülü, uyaklı söylemini şairlik sanatından çok ozanca bulduğumu ifade etmeliyim.
9)Özlem pazarında zincirli köle,
Kaç hüzün ederim bilemiyorum. (Sayfa 133)
10)Hasret dergâhında kaldı muradım,
Bahtına darılmış hüzün çölüyüm (Sayfa 169)
11)Yaşamak ne imiş öğrenemedin,
Kendine sultandın ülkesiz tahtsız. (Sayfa 170)
Düz yazıları ve siyasi alandaki analizleriyle yakın tarihimize tanıklık görevini layıkı veçhile yerine getiren Mehmet Nacar, Türk’ün düşünsel ufkunda kalıcı kalem darbeleriyle de öngörüde bulunmayı ihmal etmiyor.
Bu manada, şiir tarzımız birbirinden farklılıklar içerse de, Mehmet Nacar’la hemen hemen aynı fikri çizgide buluştuğumuz vakidir.
Ellerin dert görmesin, soluğun daim olsun sevgili kardeşim.
Tamer Abuşoğlu
06.06.2009
(Gaziantep27 gazetesi)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.