Elif hanım’a mektuplar (6) Günahlarım ve ben önemliyiz
Tarih:01 Haziran 2009 Pazartesi 10:19:42
selamünaleyküm hocam..
Hocam aklımdan hiç çıkmıyorsunuz... Kendime bile şaşırıyorum... Elimden tespih dilimden dua düşmüyor çok şükür... Biraz boş dursam ya da bir şarkı mırıldanıyor olsam hemen aklıma siz geliyorsunuz. N’apıyorsun diyorum kendi kendime. Başlıyorum dua etmeye... Namazlarımı çok şükür aksatmadan kılmaya çalışıyorum Allah kabul ederse... Hocam Allah sizden binlerce kez razı olsun... Çok şükür her şey yolunda gidiyor gibi...
Ama hoca bir sorunum var. Doğru mu yapıyorum bilmiyorum. Ama uzak kalmaya çalıştığım için oluyor bunlar. Çalıştığım yerde birisi beni seviyor. Bunu benimle konuştu... Evlenmek istiyor ama öncesinde bir birliktelik istiyor... Henüz askerliğini yapmamış. Çok da iyi birisi. Tavırlarıyla belli ediyor kendini... Bir süre görüştük ama bazı şeyler var işte.
Ben ilk önce ailemi düşünüyorum hocam ve onun ailesini... Benim babam lisans mezunu ve imam hatipli. Çok şükür dini bilgisi çok iyi. İmamlık yapmış zamanında. Ve benim getireceğim damadın da ailesinin de dini bilgisinin olmasını bekler. Ben de içinde Allah korkusu olan bir insan isterim, her zaman. Beni doğruya itecek, bana güç verecek, destek olacak, imanımı güçlendirecek bir bey olmasını isterim. Ama o yetersiz. Benim söylememle olacak her şey. Ve ben bunu istemiyorum... Ben zaten yetersizim, günahkârım. Ben nasıl bu haldeyken ona yardım edeyim ya da sevgisine cevap vereyim hocam... Durumu açıkladım. Anlatmaya çalıştım, kalbini kırmadan... Bu kez bana
-ben ölüyorum, gibi laflar etmeye başladı. Hastayım demeye başladı. Hâlbuki yalanmış hocam. Belki kaybetme korkusu ona bu lafları söyletiyor ama ben bu tavırlardan pek hoşlanmıyorum... Ve onu sevmediğimi biliyorum.
Çok üzerime geldi hocam. İlla olsun, diyor... Ben anlatmaya çalıştıkça o daha çok üsteliyor. Ve ben ona karşı hiç birşey hissetmiyorum... Mantığım da olmaz diyor. Ailemin de gönüllerinin razı olmayacağına eminim...
Terslediğim anlarda surat asıyor, iş yerinde üzgün dolaşıyor. Bu da benim yüzümden olduğu için vicdanım acıyor. Elimden geleni yaptım hocam, kırmayı istemedim. Zaman ver dedim. Bari öyle gitsin dedim. Zaten kendimle uğraşıyorum diye açıklamasını da yaptım. Ancak bu zaman vermeyi de beceremedi yine aynı konular konuşuldu... Ve ben çok daraldım bu konudan.
En sonunda yok dedim. Olmayacak. Bu zamana kadar hocam hep alttan aldım. Kırmadan incitmeden anlaması için elimden geleni yaptım ama o beni anlamadı... Ben de söyledim...
-tamam, bir daha aramayacağım dedi. Ama kalbini kırdım hocam... Ne yapmalıyım bilmiyorum.
Ben yalnızlık istiyorum bir süre. Ve böyle çıkma flört gibi bir şey istemiyorum hayatımda... Ve benim için şu an sadece günahlarım ve ben önemliyiz. Tek derdim şu an bol bol dua etmek... Ve o yanımdayken, onunla birlikteyken ben bunu yapamam. Doğru mu yaptım, yanlış mı yaptım emin değilim hocam. Onu istemediğimden ya da bir başkasını şu an için eminim.
Ama onun kalbini kırmakla günah mı işledim diye sormadan edemedim, hocam?
Hocam Allah sizden razı olsun...
Sevgili Elif;
Mektubunun ilk paragrafı sevindirici, bizim rehberliğimizden faydalanacağınız anlamına geliyor. Böyle durumlarda kalben ilgi ve sevgi duymak, manevi bağlantının oluşması için çok önemli. Peygamber efendimiz arkadaşlarına;
-’’ Beni anne ve babanızdan daha çok sevmedikçe tam Mü’min olamazsınız’’ buyurmuştur.
Yani benden yeterince feyz almak, hakikati kavramak, dünya ve ahiret bilgilerine sahip olmak istiyorsanız bütün benliğinizle bağlanmanız gerekir, demek istemiştir.
İnsan karakterinde yaptığı işe bütün bütün ilgi ve alaka uyanmazsa, yeni terimle motivasyon oluşmazsa başarı sağlanamaz. Eğer bugüne kadar yaşadıkların seni mutlu etmemişse, durumundan rahatsızsan ve değişmeye karar vermişsen eski defterleri kapatmalısın.
Bir süreliğine kendini rahatsız olduğun işten ve çevrenden uzak durmalısın.
Sevgi, aşk arayışlarında hüsrana uğramış ve vicdan azabına düçar olmuş birisi nasıl olur da yeni bir maceraya yelken açar. Sana birliktelik teklif eden kişinin teklif ediş biçiminde de davranışlarında da tutarlılık olamadığı besbelli. O bir Kazanova. Seninle nefsini tatmin etmek istiyor. Askere gidinceye kadar düzenli yararlanabileceği bir aptal kadın arıyor. Yalanlarını kendin hemen tespit edebildiğine göre seni kolay kandırabileceği birisi olarak görmüş ki sıradan davranışlarla elde etmeye teşebbüs etmekten çekinmemiş.
Eğer temizlenmek, huzura kavuşmak istiyorsan bir süreliğine nefsine hâkim olmalısın.
Sen bu duayı kırk gün oku… Sonunda sana başka bir dua vereceğim. Onu da okuduğunda inşallah en kısa zamanda hem senin hem de ailenin hoşnut kalacağınız, ömür boyu bir yastığa baş koyup mutlu olabileceğin birisi karşına çıkacaktır.
Nikâhsız beraberlikler haramdır, günahı kebair dedikleri büyük günahlardandır. Mutluluk getirmesi mümkün değildir. Dünyanı da ahiretini de mahv eder.
Şimdilik beynini, kalbini cinselliğe kapat.
Korkma; cinsel ihtiyaçlar ertelenebilir. Belli bir süre uzak kalmakla ölmezsin.
Nefsini zapt etmekte zorlanırsan, kendini baskı altında hissedersen oruç tut… Oruç nefse hâkimiyette büyük etkisi olan Allah’ın çok sevdiği, içine riya girmeyen bir ibadettir. Bir süre mücadele edersen bu dua seni zaten rahatlatacak, huzura kavuşturacaktır.
O kişiye karşı kesin tavırlı ol. Ümit verme. Tereddüt gösterme. Zaniye acıma. Seni kullanmak isteyen kişiye nasıl acır, merhamet edersin. Seni sokup zehirlemek isteyen yılana acınır mı?
Bu rahmetin çarpıtılmış halidir. Ehil olmayana iyilik yapılmaz. Zalime acınmaz.
Her sıfatta olduğu gibi merhamet sıfatında da çarpıtmalara izin vermemek gerekir.
O senin şu anda düşmanın sayılır. Seni çıktığın güzel yoldan alıkoymak isteyen, şeytanın askeridir.
Ona acımak demek kendine zulmetmen anlamına gelir.
Kendine acındırılarak da kadın elde edilebilirmiş demek. Senin sözlerinden bu anlaşılıyor.
Beni seviyor diyorsun. Nereden biliyorsun bunu… Yalandan hastalanan yalandan sever. Maksadı seni yeniden günahın içine çekmek, nefsini bir süreliğine zahmetsiz tatmin etmek istiyor.
Namus Allah’ındır. Sen bir emanetçisin. Kendini korumazsan emanete ihanet etmiş olursun ve cezasını hem dünyada hem ahirette çersin.
Beraber çıktığımız bu arınma yolunda devam etmek istiyorsan kesin olarak o delikanlıyı reddetmelisin. Bir süreliğine karşına çıkabilecek başkalarını da. Zikirin tamamlansın ondan sonrakileri değerlendirirsin.
Yoksa benimle olan bağını kesmelisin. Tercih senin.
Seninle ilgilenmek bize de bir yük getiriyor. Devam etmeyeceksen beni bağışla. Allah’ın rızasına yapacağımız çok iş var. Başka arkadaşların olduğu gibi şu anda zikredilmesi anlamsız gelecek başka işlerim de var.
Devam etmek istiyorsan sen kurtuluncaya kadar seninle çabalamaya devam edeceğim. Her an seninle olacağım, dualarımla…
Hadi güzel düşünerek kararını kesinleştir.
Günaha mı sevaba mı devam edelim.
Nefsimize mi ruhumuza, Allah rızasına mı hizmet edelim.
Yolumuzu cehennemden döndürüp cennete mi yönlendirelim, yoksa…
En iyisi mi, sen kararını kesinleştir.
Selam en selame
Tarih:01 Haziran 2009 Pazartesi 15:09:27
Selamünaleyküm hocam.
Olur mu hiç hocam... Benim dualarım hep o yönde. Ben zaten reddettim tamamen ama içim acıdı onu üzgün gördüğüm zaman doğru mu yaptım acaba diye size sormak istedim. Hocam sizden kopmayı hiç istemiyorum... Siz bana yardım ediyorsunuz ben o kadar mutluyum ki bunu anlatamam. Dua ettikçe kendime geliyorum... Bugün namaz kılarken o kadar tuhaf hissettim ki kendimi. Rabbimin bana kulak verdiğini hissettim, yalnızdım mescitte, kendimi tamamen teslim ettim O na. Çok başkaydı hocam... Ne istediğimi çok iyi biliyorum artık hocam. Duaya devam ediyorum. Siz beni bir yola koydunuz hakkıyla bu yoldan yürüyeceğim emin adımlarla. Allah sizden binlerce kez razı olsun hocam. Dualarınızda beni unutmayın.
Sizi Allah çıkardı karşıma hocam ben bunun kıymetini bileceğim.
Selam Elif…
Tamam… Senden bu cevabı bekliyordum. Dualarım senin için. Kurtuluncaya kadar seninle ilgilenmeye devam edeceğim, inşaallah.
Allah ve resulü seninle olsun…İnşaallah tez zamanda hayırlı bir yuva kurarsın...
Selam en selame