ETKİLİ KONUŞMA SANATI...
Dil; bir kültür ve iletişim aracı olup, yazılı ve sözlü olmak üzere iki yolla sağlanır. Her ikisinde de asıl olan meramın özlü, düzgün, anlaşılır, etkili biçimde, akıcı ve temiz bir üslûpla (biçem) dile getirilebilmesidir.
Dil, özde konuşmaya dayanır. Konuşma diliyle yazı dili arasındaki nüansları (ayırtı) özümsemiş olmamız dildeki farkındalığımızla doğru orantılıdır. Yazıyla ifade etmekte zorlandığımız hatta başaramadığımız hususları konuşma yoluyla gerçekleştirebilmekteyiz.
Herkes bir şeyler yazar çizer, hatta dilin özgün kuram ve temel dilbilgisi kurallarını da titizlikle dikkate alabilir. Okuyanlarla yüz yüze ve göz göze gelmek söz konusu olmadığı için bunun otomatikman sunduğu bir rahatlık ve ferahlık vardır yazanda...
Hatip olması gerekmese de herkes konuşur, lâkin gerek bire bir, gerekse kitle konuşmalarında çok daha fazla önem arz eden ve ‘olmazsa olmaz’ kabul edilen kuralları hiçe saymak mümkün değildir.
Bire bir konuşmalarda doğrudan konuşulan kimsenin yüzüne, ta gözlerinin içine bakarak ve ismiyle hitap ederek konuşma yapmak son derece etkili ve başarılı olur. Kitlelere yapılacak konuşmalarda ise, toplum psikolojisine vâkıf olmak ve düzeyli, ölçülü ve güçlü hitaplarla söze başlamak, gönül okşayıcı olduğu kadar dinleyenlerin ilgisini çekerek tam konsantrasyon (yoğunlaşma) da sağlar.
Konuşmacının, öncelikle ve özellikle, konusuna hâkim olması ve her türden eleştiriye, yoruma ve soruya açık olması esastır. Bu anlamda etkin ve yetkin bir konuşma yapabilmek için aşağıda özet geçilen başlıca dokuz hatırlatmayı, yaptığı işi ciddiye alanların dikkate alması kadar doğal bir şey olmasa gerek!
1-HİTAP
2-İMAJ (KOSTÜM, MAKYAJ, ...)
3-SES TONU
4-DİKSİYON (TELÂFFUZ)
5-DİLDE HÂKİMİYET
6-KELİME SEÇİMİ
7-AKICILIK
8-VURGU
9-BEDEN DİLİ (MİMİK, JESTLER, ...)
1-İnsanlara kendi isimleriyle hitap etmek onlara hem saygımızı ifade eder, hem de etkili bir yaklaşım sağlar.
2-“Dışının görünüşü içinin aynasıdır.” ile “Ye, kürküm, ye!” ifadeleri bu noktayı yeterince açıklar.
3-Yumuşak, pürüzsüz ve anlaşılır, yani her kelimenin hakkını veren bir ses tonuyla konuşmak elzemdir.
4-Kelimeler, konuşulan dilin fonolojik (ses bilgisi) kurallarına uygun olarak dile getirilmelidir.
5-Kullanılan dilin kuram ve temel dilbilgisi kurallarına muhakkak vâkıf olunmalıdır. Çok okumak, bu hususta yararlıdır.
6-Kelimeler; hitap edilen topluluğun yaş ortalaması ve kültür düzeyine göre seçilmeli, öyle ki büyük çoğunlukla güçlü bir iletişim kurulabilsin.
7-Cümleler ve paragraflar, ıkınıp sıkınmalarla gereksiz yere inkıtaa (kesinti) uğratılmamalıdır. Bunun için hızlı ve titiz okuma eksersizleri yapılabilir.
8-Her cümlede ve her paragrafta hangi kelimelerin ne derecede ve nasıl vurgulu yorumlanacağına önceden karar verilmelidir.
9-Göz, kaş, burun, ağız, kafa, omuz, el, kol, kısaca tüm azaların yukarıdaki basamaklarda belirtilen hususlara uygun ve uyumlu, destekleyici dozda ve tarzda olması gerekir.
Açıklamalarımın yararlı olması dileğiyle, saygılar.