GELİNE NASİHAT

• 31 Mayıs 2009 Pazar 20:33:24

Özgürlüğün rengine büründüğün, kar beyazı gelinliğindi.
Kuracağın yuva, özlemini çektiğin sarayın olacaktı.
vedalaşırken en son öpüp alnına koyduğun mukaddes eller, annenindi.
yaşlı gözlerle dinlediğin, kulaklarına fısıldayan babanın nasihatıydı:
-Kocana, kaynatalarına, kayınlarına saygıda kusur etme.
Sorulmadan konuşma, konuştuğunda uzatma.
Hürmette kusur etme, hizmetten geri durma.
Kapını pencereni temiz tut, komşuna kınatma.
Denileni yap, vazifen olmayan işlere karışma.
Yanlışta olsa kararlarına uy, yoldan şaşma.
Sözleriyle beynindi yıkattırdığın.
Oysa hepimiz insandık, şaşabilmek özünde var beşerliğimizin.
Reşit oluncaya kadar aile desteğinde yaşar hem erkek hem kadın.
Hayat arkadaşım diye seçtiğin yanında olmalı ve yanında olmalısın yol boyu, omuz omuza, yan yana. Gücüne güç katmalısın eşinin ve desteğiyle güçlenmelisin.
Aldığı kararlarda yalnız bırakma ki yalnızlık çekmeyesin.
Sıkıntılarına ortak ol ki hüzünlerin çoğalmasın.
Yüreğini açtığında sende ardına kadar aç kapılarını yüreğinin.
Sır tutmaz dillere düşmesin dertleriniz, kederler boğmasın.
Sorumluluklarını bil ki sorumluluğunun bilincin de olsun ve elinden geldiğince yerine getir ki yarısını paylaşsın.
Deseydi o gün öğütçün,
Yıllardır aradığın mutluluk içinde olacaktı yuvanın, kapı önünde beklemeyecekti.
Masalların güçlü devi gibi gördüğün eşin, evin hükümdarı olmayacaktı ve sende onun hizmetkarı.
bu cennet dünya sana cehennem eşine zindan olmayacaktı.
kazı artık beynindeki kabuk bağlamış yaraları ve kurtul silerek tüm önyargıları.
açılsın duymayan kulağın, bak çalıyor kapı zili.
hadi durma buyur et yıllarca beklettiğin vefalı misafirin,mutluluğun ta kendisi.

msg