Ve elbet ay gülümser kedilere
Kediler tırnaklarını gömer derinlerine. Acı gelir geçer sırça yüreklerinden, göz
bebeklerinden doğru yol alır resimler. İncinir tüyleri, dile getirmezler. Diyemez yutarlar zehir rengi anların görselliğini. En sevdiklerinin ellerinde başka el vardır, gözlerinde başka gözler. İnce ince ağlar kediler, en sızılı ezgilerin kıyan sesinde kıyıma uğrar, diyemezler. Mır mır eden dillerinde sus olurlar. Sus olur kediler.
Yitik güllerin dikensi kanamalarında tırnaklarını köreltirler. İnler kediler.
Şubat iner hep iner renklerime, kediler yola vururlar kendilerini. Heybeleri sır ve kum.
Delice yanım acır, kirpiklerime süzülen katre katre kan yakar çizgilerimi. Geride kalan her neyse ve her neredeyse yüklenen sardunaki gecelere, ellerin yok ellerimde. Ne de gözlerin yakın derinlerime. Mağrur duruşuyla yivli minare süzülür gelir rüyalara, ayılır saçlarım şiir kokulu Akdeniz’e. Ağlarım.
Buz dağları oturmuş avuçlarım yangın yeri özleminde mayıs ikindisini çağırır. Gölgelenir elası gözlerimin. Delice yanım ellerindekine kilitlenir, yutkunurum zehir. Irmaklar boşanır sessiz. Dip olur, katran karası her yanım. Gözlerin kuyu. Neredesindir ve neresinde resimlerin.
Sus olur kedilerim. Ay kedisi gecelerimden bir değil, yüz değil, bin bir yıldız düşer parmak uçlarıma. Ödü kopar sessiz çizgilerimin.
Kan çanağı gözlerinde Gelincik kızın cılız sesler haykırır, küskün. Ağır ağır sabah gelecektir sırça divitine. Saçlarında onlarca gemi demir atacaktır, usul. Her gemiye bir balık ismi verecek, oltaları düşünecek, irkilecektir.
Kan kırmızı giysileri içinde yeşile serecektir kendini. Deli dualarında belki son uykusuna vuracaktır incecik gövdesini. Kulağında kedi sesleri, Akdeniz’in Ege’yi öptüğü deniz fenerinin gölgesinde serilecektir tarih dokumuş taşlara.
Ve elbet ay gülümser kedilere bir yerde. Tırnaksız.
Gelincik yaylım ateşine girmişken çetin topraklarda, filizlenir kedinin derin yeşil gözleri. Örtülür karanlık. Hepsinden güzel sözcükler dökülür sürgün çiçeklerin. Kimsesiz kediler kırıldı kırılacak tırnaklarının kan acısında ay kedisi olmayı düşler.
Aydan düşmeyi doludizgin. Gelincik kızın saçlarındaki her gemi bir balık.
Yeniden.
Yeniden.
Kimbilir belki serçeler dile gelir, yağmurlardan. Her kedi ay kedisi.
Yağmur serçesi, gelincik balığı, ay kedisi bir öykü yazarlar tek dilden. Duymuyor musun kediler dökülür aydan.
Azime Akbaş Yazıcı
NefesTen / İlya Yayınları
YORUMLAR
En sevdiklerinin ellerinde başka el vardır, gözlerinde başka gözler. İnce ince ağlar kediler, en sızılı ezgilerin kıyan sesinde kıyıma uğrar, diyemezler. Mır mır eden dillerinde sus olurlar. Sus olur kediler.
Üzülmeye değmez. Ağlamaya ise hiç... Yok sayanı yok saymak en iyisi ve devam etmek, arkaya bakmadan, yola...
Kutluyorum.