- 513 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SU
Su rahmettir,su hayattır,bütün bunlar doğru. Ben, işin bu yanına bakmıyorum;suyla şiir arasında bir ilinti kurmaya çalışıyorum. Bütün canlılar varoluşunu suya borçlu olduğu gibi,morel değerlerini de sudan tamamlarlar. Yağmur halinde geldiğinde adını sayamayacağımız kadar morel değerle gelir ve kendisinden, yani sudan fazla bir şey olur. Okyanus olur, çeker bizi derinliklerine,deniz olur rurhumuzla birlikte dalgalanır,göl olur durgunlaşır zaman zaman, dinginlik verir;şelale olur,omuzlarımızdan dökülürmüş gibi haz alırız. Göze olur, yüreğimiz gibi kaynar güzelliklere..Pınar olur,şırıl şırıl iner ruhumuzun derinliklerine..Bütün bunlar olmamış gibi,içeriz birda kana kana...
Hep böyle olmaz elbet;güzellikle kötülüğü birarada kucağında taşıdığı da olur. Kar olur yağar ıpıl ıpıl severiz,fırtına olur umutlarımızı kırar kuru dallar gibi!..Keskin ayazları davet eder gözyaşlarımızı çanağında donduran!...Dolu olur, yağar başlara kırar geçirir,sel olur bazen yıkar götürür!...Ama,o hep sudur...
İlk baktığınızda, sistem çok basit gözükür. Denizler buharlaşır,bulutlar oluşur ve taşınamayacak yoğunluğa eriştiğinde bir türlü dökülür,dökülür çünkü dökülmese olmaz. Sistemi böyle düşününce;bir dağ başında kayalıklar arasından sızan,göze ve ayazmaları anlamaya çalışırsınız. Sondajlama yaparsınız,yerin altının hep su kestiğini sanırsınız. Her nasılsa bunlar da, bir yolunu bulup kendini atar boşluğa ve katırlır hayatın,hayatların bir yerine...
Şiirin,insanda ki kaynağı da,biraz suyun kaynağına benzer. İnsan dimağında nasıl oluştuğunu farkederiz ama,adını çok koyamayız. Bazen gözleriniziden buharlaşarak geldiğini görürsünüz,bazen yüreğinizin yandığını ve şiirin termal sular gibi yakıcı olarak çıktığını farkederiz,bazen buz keser yüreğimiz! İnadına soğuk sözcükler dökülür dilimizden..Bazen şelale olur, serin serin akar şiir..Bazen beklenmez ama,sel felaketi olur,ruhları ezip geçer!..Binleri,onbinleri ayağa kaldırır!...
Bütün bunlara baktığımızda, sanki insan, şiiri sudan borç almış gibidir;sürekli ödemeye çalıştığı ama,bir türlü kapatamadığı bir borç. Öyle bir borç ki,kıtadan kıtaya,dilden dile,nesilden nesile,sürgit devam eden bir borç...
İnsan tabiyatsız yapamaz;tabiyat insanı,insan tabiyatı tamamlayarak hayat olur. Bütün bunları yaparken,tabiyat suyu kullanır ve onunla morel bulur daha çok. Doğada ki,bu suya karşılık,insan ruhu şiiri kullanır. Şiirle bizim ilşkimiz sanıldığından çok fazladır. Çoğu şeyi farkında olmadan şiirsel yaşarız ama,bunlar kelimeleşip kağıda dökülmediği için şiir demeyiz. Ne hayatlar vardır, tek sözcük yazmadan şiirleşen...Bunları biz farkedemeyiz çoğu zaman...Hergün yanımızdan-yöremizden onlarca şiir erkek,kadın geçer;biz şiiri bunların gözlerinden okuruz;bazen sevinç olarak yansır,bazen keder olarak. Biz hiç okumayız bunların şiirlerini. Okuyamıyoruz diye yok saymamız mümkün mü?
Belki de her su içişimizde,biraz da şiir içiyoruz farkında değiliz. Yoksa ruhumuz nasıl serinlesin? Suyla ve şiirle...
Selam,saygı...