- 2040 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GURBET GÜNCESİ
Hani sormuştun ya “bu sızının sebebi nedir bilir misin?” diye. Ben bilirim dost, bu; gurbetlik, hasretlik... Burası tabutluk misali... Sağa dön karanlık, sola dön karanlık, ayağa kalkamazsın, dışarı çıkamazsın, bir adım öteni göremezsin, dedim ya gurbetlik... Nasıl çekilir bu dert, bu hasret? Ben bilirim dost; sırtını yaslayacağın bir duvar ararsın, ama an gelir o duvar üstüne çöker, ezilirsin. Ben bilirim dost; ananla konuşurken “İyiyim ana”, dersin “Rahatım”; yüreğin sızlar, gözlerinden iki damla yaş dökülür, gerisi kan olur akar içine... Üzülürsün... Ben bilirim dost; bir dost dersin; bir dost, zaten bütün gurbetlik böyle geçer, bir dost arayarak. Sonu, hepsi hüsran, hepsi hazan... Hani o iki damla kan vardı ya için için içine sızan, büyür, çoğalır, artar, kanadıkça büyürsün, büyüdükçe kanarsın... Ben bilirim dost, o eski günleri anarsın, sılada geçirdiğin mutsuz günlerini; “Ah keşke sılada olsaydım da tek mutsuz olsaydım.” dersin. Sesin havada kaybolur gider... Ben bilirim dost, “Patlamak üzereyim” dersin; “Patlamak üzereyim...” Cürmünü bile yakacak ateşin olmadığını,içinin ateşinin sadece elindeki tek çöp sigarayı yakmaya yarayacağını bilir, derin bir nefes çekersin... “Kalsın” dersin “Dumanı içimde, kalsın ki boğulsun yüreğimdeki sızı!”...Ne çare sen çektikçe sızı büyür, büyüdükçe çekersin...
Ben bilirim dost; burası gurbetlik, bırakmaz öyle kolay kolay adamı. Sen bilmezsen burayı sıla bilmeyi, artık burada olduğunu bilmezsen, alışırsın sızınla yaşamaya yıllarca, ezilerek... Ve hep daha fazla sızlar “Ayrılık hasretlik” türküsü “Anasız babasız gurbet ellerde” dedikçe... Bilirim; gözlerin dolar, utanırsın, sıkarsın kendini, ağlayamazsın... O damlalar dedim ya içinde kan olur, kin olur, birikir... Bilirim, “Bir rüzgar olsaydım, şöyle essem bizim ellere doğru; bir koklasam gelsem taşını toprağını” dersin... Burada rüzgar bile aldırış etmez sessiz feryadına... Burada adın garip, burada adın öksüz, yetim... Kabul etmesen de öylesin, karşı çıksan da fayda etmez, hani anan, hani baban, hani her gün tartıştığın kardeşlerin, arkadaşların, dostların? Yoklar bak!.. At içindeki keşke’leri, kuşku’ları... Bilirim; burada tek dostun sigarandır, bir de türküler... Sen onları dinlemezsen seni dinlemezler...
Ben bilirim dost; geceleri ıssız odana çekilip iki büklüm ağladığını... Sadece karanlık görür, güler haline, boğacak olursun... Bir bakarsın gün doğmakta, “Yine sabahladım” dersin, bir gün daha geçti gurbet ellerde...
Dedim ya dost;
“Ben bilirim!..”
Bilirim de, ben de öyleyim; söyleyemem!..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.