- 585 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATIM ARTIK HEP SICAK
hava soğuk, ev dışarıdan daha soğuktu. oysa ki, dışardan gelirken kapıyı açtığımda yüzüme vuracak sıcaklığın hayaliyle yürüdüm onca yolu. bir de sobanın üstünde sıcak su varsa hemen çay demler bir ufak kahvaltı yapardık. içeri girince daha bir üşüdüm ıslak pantalonun çıkardım bacaklarım buz gibiydi, ayaklarım ıslak değildi botlarımı maaşımın yarısıyla almıştım. demekki verdiği paraya değmiş dedim.
üstüme başka giysiler giydim, tv açtım bir çay bari yapayım dedim içim ısınsın.sonra da yatar uyurum yapacak bişey yok. eve birilerinin gelmesini beklemekten bıkmıştım artık, hem yatınca ısınırdım.
yatınca aklıma ilk sevgilim geldi nedense. aslında çok üşüdüğümde ara ara aklıma gelirdi sevgimden değil sadece beni ona iten ve uğruna fedakarlık ettiğim şeylerden ötürü hep düşünürüm aslında. ama en çokta bu ayazı yediğimde.
çok uzun süren bir ililki değildi bizimki, benimki toyluk ve ailesinde en basit şeylerden mahrum kalan bir çocuğun- genç kızın avuntularıydı. o da yeni bir iş kurma gayretindeyken dinlendiği boş zamanlarını bana ayırıyordu, ben üniversitedeydim, aramızdaki mesafe uzundu, fazla zamanı yoktu. yaşanan duygular elle tutulurdu belki ama derinliği pek yoktu onun için. ayrıldık, beni alıştıra alıştıra bıraktı diye kızdığım zamanlar çok gerideydi artık ama evine girince sıcacık yüzüme çarpan havayı, demlediği çayı, çoraplarımı alıp kaloriferin üsütünde ısıtmasını ve ıslanan ayaklarımı avuçlarıyla...sırf bunlardan ötürü bıraktım peşini, yeterdi bana bunlar. güvensiz, korunmasız olan hayatımın bir dönemindeki sıcaklık olarak aklımda kaldı hep.
onun çocukluğu da soğuk yerlerde geçmiş, benimkiyse hem soğuk bir ev hem soğuk aileyle... ne acı.
********
kendime acımayı bıraktım elbette, büyüdük, yaş aldık, hayatın 3/2 si geçmiş. kaloriferler söndü az önce de, ayaklarım üşüdü, öylesine bir yazı döşeneyim dedim. kusurlarımı görmeyin, henüz yeniyim. saygıyla...