gülü soruyorsun bana...
Sevgili gülü göğe atar, gök deryâsı kana boyanır, aşkının ateşinden kora döner kaybolur. Toprağa atar, aşk rengi biter ölü topraktan. Kimi zaman âşığın göz yaşına çanaktır gül. Kimi zaman sevgilinin fırçası; âşığın gönlünü tuvâl edinir, hüznün tablosunu çizer aşk rengiyle oraya.
kimi zaman yaprak yaprak açılır, al al semâzanler gözlerinde oynaşır, alev alev dönerler. Sam yeli sarhoş, yaprağına değmiş geçerken... Mecnûn divâne, seni duymuş ellerden...
Sana gelmek, sana ulaşmak ne devlet; güllere adını koyan gül.."yollar diken dolu geçemezsin" dediler. ne çıkar!..aşkın nârına yakılmaz mı hârlar?!
Çölün kaynayan bağrı yaprağındaki çiğ damlasına muhtaçken; benim kor bağrım kokunla nasıl yetinir?...Sana külüme basa basa gelirim. kumları yara yara... seni görürüm yüzlerde. hayran hayran bakar, gülümsüyor derim, gülümsüyor...
1999