"GÖMDÜM OĞUL SENİ TOPRAĞA GÖMDÜM"
Selda Bağcan’ın seslendirdiği ezgilerden biriydi sanıyorum bu ezgi. Akan gözyaşımla pınara döndüm. Tabudun üstünde dirildim öldüm.
Yazılma nedenini bilmiyorum .Ama dün ağzıma hep bu mısralar takıldı.Öğretmenlik hayatımın en zor günlerinden biriydi dün.Yetişmesi için bin bir emek verdiğimiz ,bir şeyler öğretebilmek için kişiliğinin haritasını çıkarıp ,bu süreç içerisinde onun mükemmelliklerini farkedip yeteneklerine hayran olduğumuz,süreç işlerken de kendi evladımız gibi seviverdiğimiz bir canı ,hem de onsekiz yaşındayken ,hayatının baharındayken,yolun henüz başındayken kara toprağa veriverdik.
Emrem ,ateş attın yüreklerimize.Meğer seni ne çok seviyormuşuz da farkında değilmişiz.Seninle birlikte kalbimizden bir parça da toprağa girdi.Bizler öğretmenlerin olarak bilmesek de biliyor gibi davranırız bazen.Ama gittiğin yerde neler olup bittiğini gösteren bir kamera yok . Tertemiz ruhunla gittiğin yerleri aydınlık,mütebessim çehren gibi aydınlatacağından şüphem yok.
HERGÜN ONLARLA BABA OLURUZ BİZ,
HERGÜN ONLARLA ANNE.
SEVGİ EKERİZ,SEVGİ BİÇERİZ
NE BİZ ŞEYTANI TANIRIZ
NE DE ŞEYTAN BİZİ
ELLERİNDE SÖNMEZ MEŞALELER
VE DAĞARCIKLARINDA BİLGİ
ŞAFAKLARA TÜRKÜLER SÖYLEYEN
ÖĞRETMENLERİZ BİZ.