- 445 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Katılmayan var mı bu duygulara?
Bir kez daha özledim mazide kalan güzellikleri…
Bir kez daha özledim mazimi, bir kez daha imrendim çevremdeki tüm güzelliklere, bir kez daha kızdım bana gülmeyen talihime. Ve bir kez daha kırıldım dost gibi görünüp de sırtımızdan hançerleyen sahtekârlara.
Ve…
Bir kez daha yüreğim burkularak seyrettim çevremdeki tüm mutlu insanları. Kendime sordum, ‘Ben nerede hata yaptım?’ diye. Bir cevap bulamadım. İnsanlara güvenmek, insanları sevmek, herkesi kendin gibi bilmek hata ise… Evet, ben bu hatayı yaptım.
Bu gün yaşanan tüm olumsuzlukların tek sebebini, kaybolup giden kültürümüz, teknolojiye yenilen geleneklerimiz, büyüklerin küçüklere olan sevgisinin azalması, küçüklerin büyüklere olan saygısının bitmesi olarak yorumluyorum.
Öyle ya…
Eskiden böyle bir olaylar oluyor muydu?
Hangi çocuk büyüğünün yanında saygısız bir hareket içerisinde olabilirdi? Hangi büyük bir çocuğun başını okşamadan veya cebinden çıkardığı bir avuç çerezi vermeden yanından geçerdi?
Küçüğe sevgi, büyüğe saygı, ataya hürmet, evlada nasihat etmeden bir gün geçer miydi? Geçmez di. Çünkü ne büyüklerimiz böyle bir olumsuzluğa izin verirdi ne küçüklerimiz böyle bir olaya sebep olacak bir davranış içerisinde olurdu.
Bu gün hangi mesajın veya mail’in ardından, ‘Küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öpüyorum’ diye bir temenni var?
Bu gün hangi bir mesajın ucunu yakarak gönderebilirsin sevdiğine, hangi bir mail’in içerisine inleyen nağmeleri yerleştirebilirsin?
Yok. Olamaz da.
Olsa idi onun adı ‘Mesaj’ değil ‘Mektup’ olurdu. Olsa idi onun adı ‘Mail’ değil, ‘Nağme’ olurdu.
Ve. Her bıçkın delikanlının hatırasında mutlaka ‘Ucu yanık bir mektup’ veya ‘inleyen nağmeler’ olurdu.
Ve gönlü sadece bir kişiye bağlanan genç kızların çeyizlerinin arasında, ‘Karagözlüm efkârlanma gül gayri. İbibikler öter ötmez ordayım’ şarkısının sözlerinin yer aldığı kenarı süslü ‘Er mektubu’ olurdu.
Ancak tüm bu anlattığımız hatıralar mazide kalan güzelliklerden sadece bir kaçı.
Bu gün yaşadığımız dünyada durum ne yazık ki iç açıcı değil. Yaşadığımız hayatta acıdır ki bu güzelliklerin hiçi birisi yok. Çevremizdeki insanların birçoğunda bu geleneklerin hiç birisinin izi bile yok.
İşte bunlar yüzünden içim dolu, bunlar yüzünden kalbim kırık, yüreğim kan ağlıyor.
Tüm bu güzellikler aklıma geldikçe bu gün yaşadığımız hayata, içinde bulunduğumuz duruma bir kez daha kızıyorum. Ali Sait ÖGE Konya Merhaba Gazatesi Muhabiri
Haksız mıyım ne dersiniz!
YORUMLAR
Geçti bizimdevrimiz belki ama bence sorun bizim çağa ayak uyduramamızda galiba. Ve dilediğimiz gibi değilse yeni çağ ve yeni nesil biraz da bizden değil midir sizce ? Savaşlardan zaman bulunamamış galiba yeni neslin yetiştirilmesine..Fakat üzülmeyin , öyle bir nesil gelecek ki tam da istediğimiz gibi...Ömrümüz varsa görürüz...En azından umudum var benim bu konuda...