- 890 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
BİR,1 MAYIS VE DÜŞÜNDÜRTTÜKLERİ
BİR ,1 MAYIS DAHA VE DÜŞÜNDÜRTTÜKLERİ..
Bu içimi ne yapmalı bilmem ki.Bugün de 1 Mayıs hakkında yazmak geldi içimden.Dün işimden eve dönerken çok işlek bir meydanda insanların tabir caizse kum gibi kaynadığı bir noktada, birkaç genç kız gözüme çarptı.Bir bildiri dağıtıyorlardı.Göz ucu ile baktım.1 Mayıs nedeniyle alanlarda buluşma ve mevcut düzene düşüncelerini benimsetme konusunda taraftar arıyorlardı.Yazının kısaca özü buydu.
Birkaç saat evvel 10 tane şehit haberi almış ana olmuş,yar olmuş kardeş olmuş ya da sadece insan olmuş acılarını taa yüreğimizde hissetmiştik ulus olarak.Bayraklar asılmış etrafa en azından ben bu devletin askerinin polisinin yanındayım mesajını vermeye çalışmıştık toplum olarak…
Bildiri dağıtan kızlar ve şehit evlerinde yaşanan acılar ,atılan figanlar iç içe geçti yüreğimde.O sırada kızlardan biri bana doğru yürüdü ve bir ilanı bana uzattı.
O an kendimi tutamadım.”10 Tane şehit var ve hala siz bu halkı askeri ile polisi ile karşı karşıya getirecek durumları yaratmak için bildiri dağıtıyorsunuz yazıklar olsun” dedim.
Kız yüzüme baktı.”Bu işçi bayramı,terörle ne alakası var” dedi.Bende “bayramsa ve devlette bunun bir resmi tatille kutlanmasına izin vermişse ve amaç gerçekten baharı kutlamaksa işçi Mehmet amcamı,Köylü Hasan emmimi,Muhtar Ali dayımı,Textilci Ayşe Teyzemi alın gidin kırlara pikniğe alın terinizi, emeğinizi kutlayın, yasal olmayan eylemlere halkı sürmek ,askeri, polisi halkla karşı karşıya getirmek niye”dedim.
Kız bana saygısızsınız dedi.”Kabul ediyorum saygısızlığımı çünkü karşımda saygıyı hak edecek bir davranış görmüyorum.Bu durumda saygı duymam için sebep yok”diyerek yürüdüm.
Paylaşmak istedim.Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara karşı hep birlikte uyanık olalım istedim, bunları yazarken..Dalları kırarak meyve toplanmaz.Barış kardeşlik söylemi taşıyanlar; özel yaptırdıkları odunlarla, sopalarla biriktirdiği taşlarla, alanlara yollanmaz..
Lütfen artık gözümüzü açalım.Bu ülke, bu vatan, bu asker ,bu polis hepimizin…Ekmeğini yediğimiz suyunu içtiğimiz,havasını soluduğumuz bu topraklar gün gelir bizden davacı olur.Tarihte kara birer leke olarak anılırız.Ülkemize sahip çıkalım.
BAŞKA TÜRKİYE YOK!!!!..
TERÖRLE ,KARDEŞ KAVGALARI İLE KAYBEDECEK BİR ELLİ YILIMIZ HİÇ YOK..
Saygı ve selamlarımla tüm şiir dostlarımı selamlıyor.Şehit asker ve polislerimize Allahtan rahmet,ailelerine Allahtan sabırlar diliyorum.
ESMİZE 30 Nisan 2009-04-30
İZMİR
YORUMLAR
cevabım zaman keskine eşkinazi misiniz diye sormuşsunuz eşkinaz yahudiler için kullanlan bir terim seferad olan yahudiler için yanlış bilmiyorsam yanlışsa düzeltin ve burdaki yazının ne alakası var yahudilikle onu da anlayamadım ama sorun 1 mayısı desteklemekse evet bende destekliyorum ama işçi partisi gibi yadaa pkk gibi değil zaten işçi partisi de pkky'la aynı safhada size tek bir kesit anlatayım ben izmirde yaşıyorum konak da yürürken referandumdan önce elinde bir broşür adamın biri hayırrr diye bağırıyodu yanına gidip neden hayır dedim açtı bazı dergiler yayınlar göstermeye başladı hepsinin altında doğu perinçek imzası vardı daha tarafsız yazılar yokmu dedim tabi gösteremedi tarafsızdan kastım yandaş medya denen grup zaten onları destekleyenlerde kendi yandaşları her neyse orası farklı bir konu bu sefer bana başka şeyler anlatmaya başladı ''işte bak bütün generallerimiz içeride pkky la mücadele edemez olduk'' güldüm 30 yıldır generalleriniz dışarıdaydı noldu bugune kadar dedim yani 30 yıldır bıtmeyen kavgayı iki yılda bitirceklerdide ondanmı içeri girdiler zaten yarısından fazlası emekli sonra dedi ki ''bak hükümet teröristlerle görüşüyor anlaşmalar yapıyor'' dedi buna da güldüm açıkcası her devletin mutlaka bir kanadı genellikle istihbarat olur bu teröristlerle konuşabilir bu etik değildir ama normal bişeydir ayrıca bu derece bir görüşmeye bile duyarlıysanız eğer!! kendi genel başkanınız abdullah öcalanla sarmaş dolaş kampa gitti ziyaret etti sohbet etti aynı masada yemek yedi teröristlerin elini sıkıp başarılar diledi!!! bu kadar duyarlıysanız kendi başkanınızı neden reddemiyosunuz tabii iyice hiddetlendiler daha sonra sivil bir polis koluma girip uzaklaştırdı beni kısacası şuanda bir tepki var siyasi iradeye bu tepkinin bu kadar büyük olmasının haksız nedenlerini esmize nin veya başka bir kişinin yorumlarıyla anlatmak tabiki burdan çıkar ilişkileri olanları rahatsız ediyor düne kadar ülkeyi bölmeye çalışanlar bugün vatanperver kesiliyor yanlışlar yüzlerine vuruluncada başlıyorlar felsefe yapıp anlamsız konuşmaya...
zamankeskin
hanıma yazdım,1 mayıs gibi konularda şehitlik,vatanseverlik dürtüleri baş gösterir,aslınsa öfke sosyalizmedir,
Esmize - Perihan Kılıç
Tek kelimeyle terörü lanetliyorum.Allah kahretsin bu alçakları ve onlara yataklık edenler ile birlikte açılım adı altında ülkeyi adım adım bölünmenin eşiğine getiren gafilleri.şehitlerimize allhtan rahmet diliyor yakınlarına ve Büyük Türk Milletine baş sağlığı diliyorum.Duyarlı yüreğinize teşekkür ediyorum hoca. saygılarımla.
Bu içimi ne yapmalı bilmem ki.Bugün de 1 Mayıs hakkında yazmak geldi içimden.Dün işimden eve dönerken çok işlek bir meydanda insanların tabir caizse kum gibi kaynadığı bir noktada, birkaç genç kız gözüme çarptı.Bir bildiri dağıtıyorlardı.Göz ucu ile baktım.1 Mayıs nedeniyle alanlarda buluşma ve mevcut düzene düşüncelerini benimsetme konusunda taraftar arıyorlardı.Yazının kısaca özü buydu.
Birkaç saat evvel 10 tane şehit haberi almış ana olmuş,yar olmuş kardeş olmuş ya da sadece insan olmuş acılarını taa yüreğimizde hissetmiştik ulus olarak.Bayraklar asılmış etrafa en azından ben bu devletin askerinin polisinin yanındayım mesajını vermeye çalışmıştık toplum olarak…
Bildiri dağıtan kızlar ve şehit evlerinde yaşanan acılar ,atılan figanlar iç içe geçti yüreğimde.O sırada kızlardan biri bana doğru yürüdü ve bir ilanı bana uzattı.
O an kendimi tutamadım.”10 Tane şehit var ve hala siz bu halkı askeri ile polisi ile karşı karşıya getirecek durumları yaratmak için bildiri dağıtıyorsunuz yazıklar olsun” dedim.
Kız yüzüme baktı.”Bu işçi bayramı,terörle ne alakası var” dedi.Bende “bayramsa ve devlette bunun bir resmi tatille kutlanmasına izin vermişse ve amaç gerçekten baharı kutlamaksa işçi Mehmet amcamı,Köylü Hasan emmimi,Muhtar Ali dayımı,Textilci Ayşe Teyzemi alın gidin kırlara pikniğe alın terinizi, emeğinizi kutlayın, yasal olmayan eylemlere halkı sürmek ,askeri, polisi halkla karşı karşıya getirmek niye”dedim.
Kız bana saygısızsınız dedi.”Kabul ediyorum saygısızlığımı çünkü karşımda saygıyı hak edecek bir davranış görmüyorum.Bu durumda saygı duymam için sebep yok”diyerek yürüdüm.
Paylaşmak istedim.Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara karşı hep birlikte uyanık olalım istedim, bunları yazarken..Dalları kırarak meyve toplanmaz.Barış kardeşlik söylemi taşıyanlar; özel yaptırdıkları odunlarla, sopalarla biriktirdiği taşlarla, alanlara yollanmaz..
Lütfen artık gözümüzü açalım.Bu ülke, bu vatan, bu asker ,bu polis hepimizin…Ekmeğini yediğimiz suyunu içtiğimiz,havasını soluduğumuz bu topraklar gün gelir bizden davacı olur.Tarihte kara birer leke olarak anılırız.Ülkemize sahip çıkalım.
BAŞKA TÜRKİYE YOK!!!!..
TERÖRLE ,KARDEŞ KAVGALARI İLE KAYBEDECEK BİR ELLİ YILIMIZ HİÇ YOK..
Saygı ve selamlarımla tüm şiir dostlarımı selamlıyor.Şehit asker ve polislerimize Allahtan rahmet,ailelerine Allahtan sabırlar diliyorum.
öncelikle şehitlerimize Allahtan rahmet diler değerli şehit annelerinin ellerinden öperim.
saygıdeğer hocam YÜREĞİ GÜZEL İNSAN BU HARİKA MAKELENİ CANLA BAŞLA ZEFKLE OKUDUM GENÇ KUŞAKLAR UMARIM ÖRNEK ALIR YÜREĞİNE SAĞLIK TEBRİK EDERİM SAYGILARIMLA.
Verilen şehitlere içi yanmayan insan olamaz...Bu ülkenin evlatlarını teröre kurban vermek başka bir olay..onu lanetliyorum....
Bir Mayıs emekçilrin bayramıdır.Bütün dünya nasıl kutluyorsa bizde öyle kutlamasını bilmeliyiz...Yılbaşını kutlaken laf yok.ama emeğe saygıya gelince kırlara çıkınız......İşte söz burada kırmadan,yıkmadan el ele kol kola,kapitalist sistemin çarkları arasında ezilmeden,insanca yaşanabilecek bir ücret istemenin terörle ne ilgisi olabilir.....
Geçmişte yaşanan acı olayları emekçilerin sırtına yüklemek haksızlık olur sanırım...Saygılar
Yorumunuz için çok teşekkürler öncelikle.Bahar bayramı tabirini kullandığımda bu tip bir eleştiri ile karşılaşacağımı çok iyi biliyordum.Sizinde dediğiniz gibi Devrimci işçi hareketleri ilk olarak halka sevimli gösterilmek benimsetilmek adına bahar bayramı olarak gösterildi.Bu örgütlenemeyi başlatanların bile kullandığı bir söylem oldu.Küba da (1909'dan Sonraki dönemlerde) Jose Miguel Gomez döneminde rüşvet, yolsuzluk ve sosyal adaletsizlik üzerine kurulu bir yönetim biçimi vardı.Özellikle Afrika kökenli kübalıların siyasal haklar ve daha iyi iş olanakları için giriştiği eylemler sert biçimde bastırıldı.Gomez’le birlikte örtülü bir diktatörlüğe dönüşen cumhurbaşkanlığı çoğu kez hileli seçimler ve askeri baskı yoluyla ele geçirilen bir makam durumuna geldi.1933′te ABD’nin desteğiyle Gerardo Machado’yu deviren Fulgencio Batista, en ünlü diktatör olarak uzun yıllar Küba yönetimine damgasını vurdu.Batista zamanında tarım ve hayvacılığın yanı sıra turizm ve kumarhane işletmeciliği de önemli bir gelir kaynağı haline geldi.Buna karşı işsizlik oranın yükselmesi, nüfusun büyük çoğunluğunun yoksulluk içinde kalması ve ekonominin giderek daha da dışa bağlanması Batista yönetimine karşı etkin bir muhalefetin doğmasına yol açtı ve anlatmaya çalıştığınız Fidel castro ve Arjantinli devrimci Che Guevara’nın da katıldığı küba devrimi doğdu.Devrimi destekleyen kişiler neden hazırlayan sebeplerle Türkiye'nin şartlarını kıyaslama zahmetinde bulunmazlar.
Bu günkü yaşanan özellikle doğudaki ekonomik kültürel alandaki yoksulluğun en büyük sebepleri devletin yanlış ekonomik politikaları olduğu gibi daha fazlası çeşitli çatışma ortamları yaratarak.ülkeyi içten çökertme çabalarıdır.Ne kadar aç kalsak yoksul olsak Arjantin deki gibi yağmalar yaşanmıyor ülkemizde bunun sebebi ise Dini ve milli değerlerimizdir.Her ne kadar dejenere edilmeye çalışılsakta çok şükür hala bu değerlerimize bağlıyız.1789 Fransız ihtilali ne gelince Fransa, 16. yüzyıldan beri, katı bir mutlakiyetle yönetiliyordu. Kral, Tanrı'dan başka kimseye hesap vermek zorunda değildi. Adaletsiz ve güç kullanılarak toplanan vergiler, kralın zevk ve eğlencesine ayrılıyordu. 18. yüzyıl sonlarında halk, bu duruma isyan etmiştir.
Fransa'da halk, birbirine eşit olmayan, ayrı hak ve imtiyazlara sahip soylular, rahipler, burjuvalar ve köylüler olmak üzere sınıflara ayrılmıştı. Toplumda eşitliğin olmaması, soyluların ve rahiplerin geniş imtiyazlara sahip olması, zenginleşerek devlete vergi ödeyen burjuvaların siyasal haklar istemesi, hiçbir hakkı olmayan ve en ağır işlerde çalışan köylülerin burjuva sınıfını desteklemeleri, Fransız İhtilâli'nin çıkmasında etkili olmuştur.Ardından da İnsan hakları ve vatandaşlık hakları bildirgesi yayınlanmıştır .(malumunuzdur 1400 yıl önce İnsan hakları ilk kez Peygamberimiz Hz.Muhammet A.S tarafından veda hutbesiyle insanlığa duyurulmuş ve dini değerlerimiz arasında yerini almıştır.)Üstelik ekonomide bu durum sadece ülkemizde yaşanmıyor.Küba da bile yaşanıyor. evet zengin fakir gelir grubunda adaletsizlikler var Fakat bizim toplumumuzda yardımlaşma dini ve milli değerlerde var.Bu gün tüm dünya ülkelerinde ekonomik problemler yaşanmaktadır.
Rusyasından tutun Amerikasından çıkın.Bizde tarım destek politikaları toprak reformları vardır.Çİftçiye herhangi bir zorluğunda borcu kredisi vs ertelenir. Ülkemizde 8 saat mesainin üstü fazla mesai olarak kanunlarımızda yer alır.Yani bu derece meme için bu çocukların taşlı sopalı gösterilerle ağlaması için sebep de yok.Sağ yada sol hükümetlerden olsun önemli değil devlet hiç bir zaman ülkemizde sömürge olmamıştır.Aksaklıklar vardır.Bunlarda ferdidir.Biz bir olup ülkemize sahip çıktığımızda milli ve dini değerlerimiz çerçevesinde inanın bunlarda bitecektir.Yorumunuza teşekkürler.Abinize Allahtan rahmet diliyorum.Yazımı ayrıntılı olarak bir nevii düzenlememe de sebebiyet verdiğiniz için tekrar teşekkürler
'''''''O an kendimi tutamadım.”10 Tane şehit var ve hala siz bu halkı askeri ile polisi ile karşı karşıya getirecek durumları yaratmak için bildiri dağıtıyorsunuz yazıklar olsun” dedim.
Kız yüzüme baktı.”Bu işçi bayramı,terörle ne alakası var” dedi.Bende “bayramsa ve devlette bunun bir resmi tatille kutlanmasına izin vermişse ve amaç gerçekten baharı kutlamaksa işçi Mehmet amcamı,Köylü Hasan emmimi,Muhtar Ali dayımı,Textilci Ayşe Teyzemi alın gidin kırlara pikniğe alın terinizi, emeğinizi kutlayın, yasal olmayan eylemlere halkı sürmek ,askeri, polisi halkla karşı karşıya getirmek niye”dedim.
Kız bana saygısızsınız dedi.”Kabul ediyorum saygısızlığımı çünkü karşımda saygıyı hak edecek bir davranış görmüyorum.Bu durumda saygı duymam için sebep yok”diyerek yürüdüm.''''''
&&&&&&&&&
Sevgili güzel ve bir o kadar da duyarlı kardeşim.
Yazını ilgiyle ve keyifle okudum.
Yukarıya alıntısını yaptığım yazı sizin yazınızdan can alıcı bir bölüm olup.
Yaptığınız, ELMA İLE ARMUDUN KARIŞTIRILMASINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL KANIMCA...
Bu yorumu GüneyDoğuda subay yakınını-kardeşini yapılan bir operasyon sonucu çatışmada kaybetmiş, içi yanmış bir abi olarak yazdığımı bilerek okumanı istiyorum.
---- 1 Mayıs bahar bayramı değildir.Bu 1924 anayasasından sonra bizlere 1925 den itibaren emekçi halkın örgütlenmesini, uyanmasını engellemek için yutturulmuştur.
---- Bundan 120 sene önce 14-16 saatlik işgününü ve sosyal güvenceleri isteyen işçiler idamlar başta olmak üzere çatışmalarda 10 larca ölü vererek bügün eğer sen -ben ,patronlara-sermayeye diklenerek 8 saatten fazla çalıştıramazsın diyebiliyorsak ogün o mücadeleyi veren ölen işçilerin sayesinde olduğunu bügüne kadar bilmeniz gerekirdi.İdam olan işçi idam sehpasında ''ben emekçi olduğum için idam ediliyorum'' demekten çekinmemiştir
---- Saygısız değilsiniz.... Ama o kadar dar bir pencereden bakarak elma ile armudu karıştırıyorsunuz ki bu da literatürda bilgisizliğe tekabül eder. Umarım Çalışanların Sanayileşmeyle birlikte 1800 lerin ortalarından itibaren başlattığı haksızlığa karşı mücadelesini araştırma inceleme zahmetinde bulunursunuz. Ben araştırdıkça ilerleyen yaşıma rağmen yeni şeyler öğreniyorum.
Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır.
---- Ülkemizde, Cumhuriyetin kurulması ile birlikte ilk yapılan OSMANLI döneminden beri var olan ilk emek örgütü sendikası ameleyi Cemiyeti kapatılmıştır. Çalışanın örgütü ve örgütlenmesi istenmemiştir. Oysa ilk grevi ve kazanılmış emekçi haklarını bizde bu sendika almış yaklaşık 100 sene önce ve yanılmıyorsam üsküp de...
---- Halk arasında bir deyim vardır. '''ağlamayan çocuğa meme verilmez''
Sol literatürde daha türkçesi emek mücadelesinde biz ''' HAK VERLMEZ ALINIR ''' deriz.
Kaç patron kendiliğinden zam yapar. yapsada senin insanca yaşamına yeter mi?
Ya da işsizliğin sorumlusu çalışan sen ben emekçiler mi yoksa ülke kaynaklarını yerli işbirlikçilerle birlikte uluslararası sermayeye peşkeş çekenler mi?
---- Güneydoğuya gelince:
1984 temmuz Hakkari ERUH baskınyla başladı. Ne ilginçtir ki ASALA ERMENİ örgütü suikast eylemlerinide aynı yıl yani 1984 de kesti-bitirdi..
Bu size anlamlı gelmiyor mu?
Bugün pkk biter. Kapitalizmin devamı olan EMPERYALİZM BAŞKA BİR BELA KOYAR. Geleceğini KAPİTALİZMİN ELİNE BIRAKMIŞSAN seni de beni de yani ülkemi de parmağında oynatır durur.
Kapitalizmle işbirliği içinde olmayan KÜBA yı parmağında oynatamamısının gerçeğide burada yatıyor. Çünkü Küba REJİMİYLE fakir ama onurlu ve mutlu insanların ülkesi. ürettiğini tüketiyor. ürettiğiyle alabildiğini ülkesine sokuyor. Kapitalizm belasınıda ülkesine sokmuyor. bir avuç insanın işini bil sende zengin ol edebiyatıyla zengin olmasına sistem gereği izin vermiyor.
Emperyalistler: Küresel Kapitalistler
Bu belaları koyarkende iki veriyi ya da iki insanı değeri suistimal eder...
Bunlar şunlardır:
---- Milliyetçilik DEĞERLERİMİZ.
---- DİNİ DEĞERLERİMİZ.
ülkemizi örneklersek 75 milyon nufüsun 5 milyonu Milli gelirin % 60-80 ine sahip olup harcarken, geriye kalan 70 milyonda ülke gelirinin % 20-40 ile yaşamaktadır.
Daha vahimi 20 milyon kişi ülkemizde günde 1 dolar ile ayakta durmakta. yani aylik 40-60 lira..arsı gelirle bozdurup bozdurup harcamaktadır.
Benim- senin hakkın nerde ve kim veriyor.? Hiç kimse
İşte 1 mayıslar bizleri sömüren emperyalistlere karşı gövde gösterisi olmak zorunluluğu da buradan geliyor.
Mesaj şu oluyor:
Ey Emperyalistler....!!!!
Bizi ezme, hırpalama, biz sayıca çokuz birlikte hareket edersek elinizdeki sermayeyi üretim araçlarınıda kamulaştırırız.
Güvendiğiniz sömürü aracı olarak kullandığınız devletinizi de başınıza yıkarız.
Gelişmemiş ülkelerde örgütlenme kültürü olmayınca zengin tam zengn, fakir tam fakir olmasının espiriside burada. yatıyor. tıpkı bizim ülkemizde olduğu gibi.
Özetle Fransız İHTİLALİ, (1789) DERİNLEMESİNE İNCELENDİĞİNDE.. sadece dini ve milli duygularımızın esiri olduğumuz için, bunuda bize emperyalistler empoze ettiği için, Dünya da ve ülkemizde EMEKÇİ halk kendi sosyal konumuna-sınıfına ihanet eder durur.Çoğunluk bilmeden
Bu uzun yazımı Sınıf Bilincini Bilen ve doğuda yakını-kardeşi şehit olmuş içi yanmış bir abinin bilgilendirme yazısı olarak okuyacağını ve İşçisınıfı mücadelesinin tarihini kapitalizm-emperyaliz ve- faşizm çerçevesinde EMEK ÇEPHESİNDEN, YANİ FARKLI BAKIŞ AÇISIYLA araştıracağın umuduyla yazıyorum.
Uzun olduğu için özürdileyerek, anlamını tarihçesini yeterince bilmediğimiz konularda yazarken daha özenli olunması dileklerimi de bir kere daha hatırlatmak istiyorum.
SaygılarımlaO an kendimi tutamadım.”10 Tane şehit var ve hala siz bu halkı askeri ile polisi ile karşı karşıya getirecek durumları yaratmak için bildiri dağıtıyorsunuz yazıklar olsun” dedim.
Kız yüzüme baktı.”Bu işçi bayramı,terörle ne alakası var” dedi.Bende “bayramsa ve devlette bunun bir resmi tatille kutlanmasına izin vermişse ve amaç gerçekten baharı kutlamaksa işçi Mehmet amcamı,Köylü Hasan emmimi,Muhtar Ali dayımı,Textilci Ayşe Teyzemi alın gidin kırlara pikniğe alın terinizi, emeğinizi kutlayın, yasal olmayan eylemlere halkı sürmek ,askeri, polisi halkla karşı karşıya getirmek niye”dedim.
Kız bana saygısızsınız dedi.”Kabul ediyorum saygısızlığımı çünkü karşımda saygıyı hak edecek bir davranış görmüyorum.Bu durumda saygı duymam için sebep yok”diyerek yürüdüm.
&&&&&&&&&
Sevgili güzel ve bir o kadar da duyarlı kardeşim.
Yazını ilgiyle ve keyifle okudum.
Yukarıya alıntısını yaptığım yazı sizin yazınız olup.
ELMA İLE ARMUDUN KARIŞTIRILMASINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL KANIMCA...
Bu yorumu GüneyDoğuda subay kardeşini yapılan bir operasyon sonucu çatışmada kaybetmiş, içi yanmış bir abi olarak yazdığımı bilerek okumanı istiyorum.
---- 1 Mayıs bahar bayramı değildir.Bu 1924 anayasasından sonra bizlere 1925 den itibaren emekçi halkın örgütlenmesini, uyanmasını engellemek için yutturulmuştur.
---- Bundan 12 sene önce 14-16 saatlik işgününü ve sosyal güvenceleri isteyen işçiler idamlar başta olmak üzere çatışmalarda 10 larca ölü vererek bügün eğer sen -ben 8 saatten fazla çalıştıramazsın diyebiliyorsak ogün o mücadeleyi veren ölen işçilerin sayesinde olduğunu bügüne kadar bilmeniz gerekirdi.
---- Saygısız değilsiniz.... Ama o kadar dar bir pencereden bakarak elma ile armudu karıştırıyorsunuz ki bu da literatürda bilgisizliğe tekabül eder. Umarım Çalışanların Sanayileşmeyle birlikte 1800 lerin ortalarından itibaren başlattığı haksızlığa karşı mücadelesini araştırma inceleme zahmetinde bulunursunuz. Ben araştırdıkça ilerleyen yaşıma rağmen yeni şeyler öğreniyorum.
---- Ülkemizde Cumhuriyetin kurulması ile birlikte ilk yapılan OSMANLI döneminden beri var olan ilk emek örgütü sendikası ameleyi Cemiyeti kapatılmıştır. Çalışanın örgütü ve örgütlenmesi istenmemiştir. Oysa ilk grevi ve haklar bizde bu sendika almış yaklaşık 100 sene önce ve yanılmıyorsam üsküp de...
---- Halk arasında bir deyim vardır. '''ağlamayan çocuğa meme verilmez''
Sol literatürde daha türkçesi emek mücadelesinde biz ''' HAK VERLMEZ ALINIR ''' deriz.
Kaç patron kendiliğinden zam yapar. yapsada senin insanca yaşamına yeter mi?
Ya da işsizliğin sorumlusu çalışan sen ben emekçiler mi yoksa ülke kaynaklarını yerli şbirlikçilerle birlikte uluslararası sermayeye peşkeş çekenler mi?
---- Güneydoğuya gelince:
1984 temmuz Hakkari ERUH baskınyla başladı. Ne ilginçtir ki ASALA ERMENİ örgütü suikast eylemlerinide aynı yıl yani 1984 de kesti-bitirdi..
Bu size anlamlı gelmiyor mu?
Bugün pkk biter. Kapitalizmin devamı olan EMPERYALİZM BAŞKA BİR BELA KOYAR. Geleceğini KAPİTALİZMİN ELİNE BIRAKMIŞSAN senide yani ülkemide parmağında oynatır durur.
Kapitalizmle işbirliği içinde olmayan KÜBA yı parmağında oynatamamısının gerçeğide burada yatıyor. Çünkü Küba REJİMİYLE fakir ama onurlu ve mutlu insanların ülkesi. ürettiğini tüketiyor. ürettiğiyle alabildiğini ülkesine sokuyor. Kapitalizm belasınıda ülkesine sokmuyor.
Emperyalistler:
Bu belaları koyarkende iki veriyi ya da iki insanı değeri suistimal eder Uluslar arası Kapitalizm...
Bunlar şunlardır:
---- Milliyetçilik DEĞERLERİMİZ.
---- DİNİ DEĞERLERİMİZ.
ülkemizi örneklersek 75 milyon nufüsun 5 milyonu Milli gelirin % 60-80 ine sahipken harcarken, geriye kalan 70 milyonda ülke gelirinin % 20-40 ile yaşamaktadır.
Daha vahimi 20 milyon kişi ülkemizde günde 1 dolar ile ayakta durmaya çalışmakta. yani aylik 40-60 lira..arsı gelirle bozdurup bozdurup harcamaktadır.
Benim- senin hakkınnerde ve kim veriyor.? Hiç kimse
İşte 1 mayıslar bizleri sömüren emperyalistlere karşı gövde gösterisi olmak zorunluluğu da buradan geliyor.
Mesaj şu oluyor:
Bizi ezme, hırpalama, biz sayıca çokuz birlikte hareketedersek elinizdeki sermayeyi üretim araçlarınıda kamulaştırırız.
Gelişmemiş ülkelerde örgütlenme kültürü olmayınca zengin tam zengn,i fakir tam fakir olmasının espiriside burada. yatıyor. tıpkı bizim ülkemizde olduğu gibi.
Özetle Fransız İHTİLALİ 1789 DERİNLEMESİNE İNCELENDİĞİNDE.. sadece dini ve milli duygularımızın esiri olduğumuz için bunuda bize emperyalistler empoze ettiği için Dünya da ve ülkemizde EMEKÇİ halk kendi sosyal konumuna-sınıfına ihanet eder durur. bilmeden
Bu uzun yazımı Sınıf Bilincini Bilen ve doğuda kardeşi şehit olmuş içi yanmış bir abinin bilgilendirme yazısı olarak okuyacağını ve İşçisınıfı mücadelesinin tarihini kapitalizm-emperyaliz ve- faşizm çerçevesinde EMEK ÇEPHESİNDEN YANİ FARKLI BAKIŞ AÇISIYLA araştıracağın umuduyla yazıyorum.
Uzun olduğu için özürdileyerek, anlamını tarihçesini yeterince bilmediğimiz konularda yazarken daha özenli olunması dileklerimi de bildiririm.
ARSLAN TUĞRUL ÖZER tarafından 4/30/2009 8:20:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
ARSLAN TUĞRUL ÖZER tarafından 4/30/2009 8:22:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
ARSLAN TUĞRUL ÖZER tarafından 4/30/2009 8:31:02 PM zamanında düzenlenmiştir.
ARSLAN TUĞRUL ÖZER tarafından 4/30/2009 10:46:31 PM zamanında düzenlenmiştir.