VEDA..
her veda henüz bitmemiş, yarım kalmış bir romam tadında.
benim için; ağlamak ta bir öğretidir.Bu yüzden vedalarımda gözyaşı olmaz.Hayretler içinde bakarsınız gözlerime, içimde zor tuttuğum yaşları boşaltmamı beklersiniz.
Ben ise; veda zamanlarımı kısa tutarım..sanki; geç kalmışım da yetişemeyecekmişim gibi hızlı, telaşlı, kaçak.
Bilirim ki biraz daha kalırsam içimdeki huzursuz, öfkeli düşüncelerimin oluşturduğu kelimelerim yüzlerinize birer tükürük gibi yapışacak..
Belki de; acının kanamasını durduramaz isem, son sevgiyi de nefrete bular diye korkuyorumdur. Son sarılış,son kokunun tendeki askılı hali,son arzulu öpüşler.
Üzerimizde zamanın içinde yitik kalmanın hezimeti de vardır.
Zaman içinde, masal olan hayatımız bize yine bir masal yazmıştır.
Adımın, adının ne önemi var ki; vedalar olduktan sonra..
Belki de; delice kasedi sarmalıyım.
Başlamalı en başından şarkılar; aynı coşku ile:
Kalmalı/kalmalıyım diye; gözlerine/gözlerime bağlamalyım demir parmaklıkları.
esaretim içinde kalan ben ise zavallı benliğimi unutup.kadeh kadeh üzümleri salkımlarında bırakıp: bostanlarda korkuluklara sarılmalıyım..
UÇUK..
YORUMLAR
Vedalarda başarız olanlar,kavuşmalardan bir şey beklemeyenlerdir. Anlımıza konan bir veda busesinde siz nasıl bakıyorsunuz ki!Göz yaşınız hiç akmazmış gibi yazıyorsunuz ama korkuluklardaki suskunluğınuz binlerce göz yaşı değerinde değil mi? Kaleminize sağlıl.
Nezihe ALTUĞ