- 597 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DEMEDİ ..., YAŞASIN .
- Demedi, demedi...
- Kim demedi.
- Hüseyin.
- Hangi Hüseyin.
- Canım bizim Hüseyin. Barak Obama olan Hüseyin.
- Ne demedi.
- Soykırım demedi
- Güzel, peki ne dedi
- Bilmiyoruz, anlamadık ama başka bir şey dedi, soykırım demedi.
- Hımmm
- Yaşasın, yaşasın, demedi...demedi.....
Bazı konularda ne kadar şanssız bir milletiz. Yani bu kadar olur.
Her sene büyük bir coşkuyla 23 Nisan ’ı çoluk-çocuk elbirliği ile hoplaya-zıplaya kutlar, mini mini birlerden bakan, çok bilmiş ikilerden başbakanlar seçip, asıllarını olduğu gibi bayramlık suretlerini de ağzımız açık, alkışlarla sözünü keser öyle dinleriz. Yoruluruz tabi ve tam bu yorgunluk üzerine de ohh diyerek ayaklarımızın altına puf çekeceğimiz sırada takvim döner ve 24 Nisan oluverir...
Ve 24 Nisanla birlikte de ’diyecek-demeyecek’ beklentisi şap gibi oturur günümüzün orta yerine...
Bu çok uzun yıllardan beri böyle gelmiştir ve böyle de gideceğe benzer...ABD başkanları seçim propaganda gezileri dışında kolay kolay ’demez’ ler. Çünkü derlerse kebap yanar, demezlerse şiş yanar. Böyle anlaşılmaz gevelemelerle durumu kurtarır, iki tarafa birden göz kırpar ve şişi de, kebabı da yanmaktan kurtarmış olurlar... Gelecek 24 Nisan’a kadar. Sonra gene aynı senaryo tekrarlanır ve bu böyle sürer, gider.
Yani demeyince ve kebabı yani bizi yanmaktan kurtardığı zaman ne oluyor. Bu konuda nikah öncesi adeti gibi ’söyleyecek bir şeyin varsa ya şimdi söyle ya da sonsuza kadar sus’ kuralı işlemez ki.
Aradan çok geçmeden kıpırdanmalar türlü-çeşitli bahanelerle başlar, mangal bahçenin ortasına kurulur ve üzerine şiş kebaplar dizilir ve yemek saati çalınca temcit pilavı eşliğinde sofraya konulmak üzere beklemeye bırakılır.
Demeyince böyle. Peki derse ne olur...
Sanki her denilen oluyormuş ya da herkes dediğine inanıyormuş gibi.
Lafın gelişi hepimiz bir şeyler söylüyoruz icap ettiği zaman.
Laik demokrasiden yanayız diyoruz mesela, Atatürk ilkelerine bağlıyız diyoruz, Hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına inanıyoruz diyoruz..
Hatta Türkcell süper liginde, bitime 3-5 hafta kalmışken liderin neredeyse 10 puan gerisinde kalmış olan takımımız için, şampiyon biz olacağız merak etmeyin bile diyoruz sırası geldiğinde.
Yani demekle de pek bir şey olmuyor, dememekle de...Lafla peynir gemisi de hiç bir denizde yol almıyor...
Güzel bir hafta sonu diliyorum...size, ülkemize ve tüm insanlığa...
Yarınlarınız aydınlık, yolumuz açık denizlere doğru olsun...
Saygı ve sevgiyle...
Cevat Çeştepe
YORUMLAR
Diyebilirdi de...
Şöyle naneli ciklet kokan nefesini yüzümüze doğru püskürterek;
"Soykırım olmuştur"
diyebilirdi.
Yıkılırdık, biterdik...
Şimdi mutlu ve mesuduz.
Demedi...
Ama biz her ihtimale karşı gözlerimizi yine dolgun dudaklardan ayırmayacağız taa ki bir dahaki 24 nisana kadar.
Dudaklar hafif aralandı mı, nefeslerimizi tutacağız.
Naneli değil yok, çilekli olacak bu sefer belki, ama nefesle birlikte soykırım çıktı mı diye kulak kabartacağız.
Sonrasında da, " vay be , demek ki yapmışız"
"hah tamam, yapmamışız" seçeneklerinden birisine sarılacağız.
Bizim dudağımız, bizim yüreğimiz, bizim sözümüz değil bizim ve medyamızın ilgilendiği.
Varsa yoksa elin ne söylediği.
Böyle millet olunmaz.
Böyle devlet de olunmaz.
Demedi demeyin...