Sınav Sizin İçin Ne Anlama Geliyor
Çalıştığım kurumda öğrencilere “Sınav Kaygısı ve Motivasyon” konulu bir program yapmaya karar verdik rehber öğretmen arkadaşımla. Konuyla ilgili hazırlıklar yapıp slaytlarla seminer programımız hazırladık. Sınıfları paylaşıp programa başladık. Bugün benim günümdü ve sekizinci sınıflarla başladım.
40 dakikalık ders saatinde sohbet havasında bir seminer yapıyordum. Son saatte 6’cı sınıf öğrencileri vardı ve seminerin başlama cümlesi “Sınav sizin için ne anlam ifade ediyor?” sorusuydu. Aman Allah’ım! Karşımda minicik, şirin mi şirin çocuklar ve bu soruya verdikleri, beni daha seminerin başında üzen ve ezen cevapları:
“Sınav bizim hayatımız demek!”,
“Sınav geleceğimiz demek!”,
“Sınav bizim için iyi bir meslek demek!”…
On iki yaşında çocuklar ve oyun çağındalar. Çocukluklarını yaşamaları gerekiyor. Onların bu cevapları, o masum bakışlı yavruların bu küçük yaşta omuzlarına yüklediğimiz sorumluluk öyle bir ezdi ki beni…
Selim Sırrı Tarcan’ın 1913 tarihli “Eğitimde Oyunla İnkılap” başlıklı bir yazısı geldi aklıma bu minik yavruların gözlerine bakınca. Sitemiz yazarlarından Hüseyin İspirli nakletmişti makaleden alıntıları "Çocuklarınızla Oynayın" adlı yazısında. Bakın ne diyor Selim Sırrı Tarcan:
“- Okul çocuklarının bedenlerinin sağlıklı olması için oyun gereklidir. Eğitimde okuma yazma kadar oyunun da büyük önemi vardır.
- Bir okul yaptırılırken düşünülecek şeylerin ön önemlisi çocukların koşup oynamalarına imkan veren ağaçlı bir bahçedir.
- Çocuk mümkün olduğu kadar çocuk kalmalıdır. İleride, zaman onu olgunlaştıracaktır. Meyve yetiştirir gibi onun yetişmesini zaman bırakmalıyız. Çarçabuk oldurmak ona suikast etmektir.
- Oyun çağındaki çocuğa birçok şey öğretmek, onların dimağlarının kolaylıkla kabul edemeyeceği şeyleri belletmek bir cinayettir.
- 4 duvar arasında 8 saat kapanan çocuklar fikren, bedenen gereği kadar gelişemezler.
- Oyundan mahrum edilen çocuklarda kalbin faaliyeti azalır. Duran damarda bir hastalık araz olur. Yavaşlayan kalp kanı her tarafa ihtiyaç nisbetinde sevk edemez. Kanın yapısı bozulur, raşitizme, şeker hastalığına yakalanırlar.
- Oyun bir ihtiyaçtır. Çocuk oyunla güler, oynamaktan mutlu olur sıhhat kazanır.
- Öğretmenler, babalar, anneler; çocukların ileride Türk’ü kurtaracak mahiyette seciyeye sahip müteşebbis, faal bir insan olmalarını arzu ediyorsanız onları oynatınız. Oyuna teşvik için sizde bazen onlarla birlikte oynayınız.”
Hangi eğitim sistemi altıncı sınıfta yarış atına dönüştürür çocuklarımızı? Hangi eğitimden bihaber zihniyet oyun yaşındaki çocukları onların en tabi hakkını gasp eder, bu denli oyundan mahrum bırakır onları.
Gecenin onunda arıyor veli beni: “Hocam, bu çocuk hiç ders çalışmıyor, bak şimdi TV izliyor, şimdi bilgisayar onuyor. Zaten akşama kadar top oynadı dışarıda.”
Bırakın oynasın diyorum. Oynasın çocuk, onun oyuna da ihtiyacı var. Gel gör ki bir şey anlamayan öğretmen oluyorum velinin nazarında.
Sayın bakanım, kaldırın bu SBS eziyetini çocukların omuzlarından. Nedir bu sınavı “Hayatı, geleceği” görecek kadar büyük bir yükün altına sokmak yavrularımızı?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.