- 528 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Sensizlik Güncesi
Bugün mavi giy üzerine, mavi gülsün gözlerin
Çık gel karanlıklardan, ellerini bulsun ellerim
Ezinçler kaybolsun, kanımdaki çıralar tutuşsun
Uyandır sevda uykularından, seni bulsun yüreğim.
Yüzüne çarpınca yıldızlar, ağlaması bitmeyen çocuklara benzersin. Ben, resmini kuşlarla birlikte çekmeyi ve acıkmış kuşları ellerinle okşamanı seviyorum. Kirlenmiş sokak lambalarının altında saatlerce seni bekleyip, mevsimin güzü çağırdığı bir kentte seni düşünüyorum.
Acılar ve unutuluş türküleri ıslığımdır benim. Sararan yüzleri öpen dudaklarım, acılı bir yürekte kaybolmalarım ve depremlerin salladığı bir kentte yürümelerim sırf sevda içindir. Sırları dökülmüş aynalarda bile güzelliğini görür, gülüşünün mürekkebiyle aşkı, yalnız aşkı yazarım.
Bugün sebebini bilmediğim, anlamını çözemediğim bir hüzün var içimde. Ruhumun inatçı üzünçleri ve yüreğimin beni paralayan basınçları dayanılmaz bir halde. Bir veda tüneline girip sarılmak istiyorum tüm sevdiklerime. Yıllardır sevgi uğruna yazdığım sözleri, sayfalar dolusu şiirlerimi yeniden taradım, okşadım ellerimle. Yarın sensizlik, yarın sensizlik güncesi gibi duruyordu önümde ve ben yere düşüp kırılan bir kristal vazo gibi parça parça, darmadağınığım şimdi gözlerinde.
Kelimeler fırtınalara kapıldığında, günaydınlara elveda demek de sensizlikmiş meğer. Dudaklarım bir liman meyhanesinde sensiz değecekse kadehlere ve yitireceksem gizemli bakışlarını neyleyim bu iğrenç hayatı. İmkânsız sevgilerden saraylar kurmaktan, aynı saraylarda kaybolmaktan bıktım ben. Gönlümdeki asma bahçelerine tırmanacak sevda değil, yüreğimdeki sevda mahzeninde aşk’a kadeh kaldıracak sevgiliyi bekliyorum ben.
Madalyasız kahramanlardan, sevgisiz ölenlerdendi belki de Hektor. Kendinde olmayan sevgiye, onur coşkusuyla kılıç salladı. Yanan bir karanfile, üşüyen rüzgâra karşı savaştı ve bir savaş arabasının peşinde sürüklendi. Yenilgiler çölünde sessizliğe gömülmelerin, şafağı soluk soluğa beklemelerin ve sevgiyi arayan sevdalı gönlün gibidir aşk yüreğinde senin. Hayatı bir serüven gibi yaşamaya kalkan Archiles benzerleri üstüne kurulmuş bu garip dünya.
Diyorsun ki; yaşamak bir balona dokunmak ve patladığında ağlayamamak. Bu garip felsefeyi sever miyim, bilmiyorum. Ama sana söz gizemin kızı, bundan böyle ayrıntısız da yaşayabilirim. Gözlerini, gülüşlerini ve yüreğini takmayabilirim. Hatta seni sevdiğimi unutup, ben de hayatla yalan bir halaya durabilirim.
Dilersen, evrene ektiğin sevgi sözcüklerini toplama zamanı olsun yarın. Sevginin kapısına dayanarak, yüreğimizi yıldızlara sererek ve kırarak usumuzdaki tabuları bir ayine duralım seninle. Hesapsız, sorusuz, korkusuz, yürek yüreğe ve birlikte bu garip gezegene asla silemeyeceği kutsal bir çentik atalım.
O zaman kapat gözlerini şimdi tüm acılara. Vefasızlıklara ve yaşanmamış sayılan günlere. Dinlendir muhteşem bedenini ve tapılası yüreğini. Geceler utangaç maskesini taksın ve karanlığına dönsün. Rüya melekleri en güzel oyununun perdesini sana, yalnız sana açsın. Geceyi bekletme gizemin kızı, bekletme ki sessiz şair huzur bulsun, huzurla uyusun.
Selahattin Yetgin
YORUMLAR
hüzünlerinizi yel alıp savursun uzaklara
hep böyle kalacak değildir elbette.
hep güzel yazılarınızı okumuşken
hüzün size yakışmadı
Bu fani dünya sahnesinde oynanan tüm olumsuzlıklara karşılık ve her şeye rağmen... ve inadına
gönlümüze güzel duygular yaşatan
aşk ve sevgi ve sevda ve güzellikler
bir veda tünelinde kaybolmaktansa
yaşasın sonsuza kadar .
geleceğe dair umutlarınız ve sevdalarınız
hep artarak sürsün temennimiz.
"üzerini toprakla örtüğün köpükten kulelerin
içinden yaşatmak için seçip aldığın" Sevgi suskun kalmasın.
Elinize ve gönlünüze sağlık güzel yazıydı , tebrikler