- 1263 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ALLAHIM SANA SIĞINIRIM
Bina içindeki odalar çok karışıktı ve bir türlü çıkış kapısını bulamamıştı.Aşağı kata indi.Az önce geçmişti bu koridordan,geri döndü,ortalıkta kimsecikler yoktu,tam yukarı kata çıkacakken koridorun sonundaki deliği fark etti.”Allah Allah” dedi içinden.Neden daha önce görememişti.Sakince yürümeye başladı.
Yavaşça deliğe doğru eğildi,delik bir merdiven başlangıcıydı. Merdivenden inmeye başladı.Uzun süren merdiven basamaklarından sonra arka bahçeye açılan kapının önünde buldu kendini.
Kapı açık bırakılmıştı.Hoş bir koku vardı dışarıda,hava da kararmıştı,nasıl da geçmişti zaman.
Genç kız endişeyle etrafına bakındı,kimsecikler yoktu.Bahçe,ay ışığının aydınlattığı,yeni çiçek açmış şeftali ağaçlarıyla doluydu.Bir müddet,hayranlıkla berrak gökyüzünü ve ağaçları seyre daldı.Muhteşemdi…
Aniden gitmesi gerektiğini hatırladı.Bahçenin sonunda ki demir kapı takıldı gözüne,birkaç adım attı bir ürperti düştü içine,hızlı hızlı yürümeye başladı.Bir ses duyuldu, kız daha çok ürperdi…
Demir kapı açıldı,birisi girdi bahçeye.Durdu,korkuyla gelene bakıyordu.Gördüğüne inanamadı.Tekrar tekrar baktı,kız şaşkındı.
Ama bu gelen...evet bu oydu.Hiç beklemiyordu,heyecanlandı birden.Adam kendisine doğru yürüdükçe kalbi yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı.
Derin bir nefes aldı,yutkundu.Telaş yapmamalıydı.Her zaman ki ciddi tavrını takındı.
Adam yaklaştı,çok güzel bir takım elbise vardı üzerinde.Gözleri kızın gözlerinde,tebessüm ederek kıza doğru yürüyordu.Kızın içine korku ve sevinç aynı ayda girmişti.
Sevindi çünkü berrak bir gece,muhteşem bir ay ışığı,çiçek açmış şeftali ağaçları,etrafta kimsecikler yok ve karşısında,adını henüz koyamadığı,daha dorusu adını bilip de,kendine bile itiraf etmekten utandığı duygular beslediği o adam..Korkuyordu çünkü kendisini ele verebilirdi.Oysa Allah tan başka kimse bilmezdi kızın içindeki fırtınayı.
Adam kıza doğru yaklaştı tam önünde durdu.Bakışları kızın gözlerine kilitlenmişti.
Olamaz dedi kız içinden.Korktuğunun başına geldiğini anladı.Nasıl olabilirdi ki bu?Ne zaman ve nasıl anlamıştı?
Kız utandı,aniden yüzü yere eğildi.Çok şey söylemek istedi.Elinde olmadığını,saçmalık olduğunu bildiğini,çok utandığını…her şeyi ama her şeyi açıklamak istedi.
Ne çare sesi çıkmadı.eğdikçe eğdi başını.
Adam ,ayağı kızın ayağının ucuna değecek kadar sokuldu,kızın heyecanı daha çok artmıştı.İlk kez bu kadar yakınlaşmıştı bedenleri.Kızın başı hala eğikti.Adam sağ elini kaldırdı,kızın çenesinin altına dokundu, eğik başı yukarı kaldırdı.Kız bir anda adamın gözlerinin içinde buldu kendini..bakamayacaktı…başını eğmeye yeltendi. Adam bu defa iki eliyle kızın yanaklarını kavradı, “eğme başını gözlerime bak” dercesine sıkı sıkı tuttu başını.Kız konuşmak için dudaklarını oynatır gibi oldu,adam parmağıyla kızın dudağına dokundu.Sus diyordu bakışlarıyla…
Bu esnada ayın önüne bir bulut geldi,etrafı karanlık kapladı.
Kızın bütün hücrelerinden bir titreme geçti..
Ona bu kadar yakın olmak bütün ruhunu altüst etmişti.Daha önce hiç hissetmediği bir duyguydu.Yüzü kızardı.Bir başka alemdeydi,kalbi her an durabilirdi.
Kız cayır cayır yanan sol yanağında bir soğukluk hissetti.Bu bir yüzüktü.Ve aslında adamın parmağında ki halka,yanağını değil kalbini üşütmüştü.O halka,adamın kalbinde başka bir aşk taşıdığını,bir kez daha acı ile hatırlatmıştı kıza.
Geri çekilmesi gerekiyordu,yapamadı,bulundukları anı bozmak istemedi.Sadece bitkin bir şekilde kaldırdı kolunu ve elini adamın sağ elinin üzerindeki soğuk halkanın üstüne koydu.Gücü ancak bu kadarına yetebilmişti.
Adam kızın neyi anlatmak istediğini çok iyi anlamıştı.
Kızın gözleri parıl parıl parlamaya başladı.Gözleri yaşarmıştı.Zaten kendini zor tutuyordu.
Yavaş yavaş döküldü yanaklarına,gözünde biriken inci taneleri.Sanki aylardır içinde biriktirdiği ne varsa,sevdasına ve acına dair,teker teker adamın avuçlarında toplanıyordu.
Üzgün değildi adam,her zamanki olgun tavrı ve cesaret dolu gözlerle bakmaya devam ediyordu.Başparmaklarını kaldırdı,kızın gözlerinden düşen incileri silmeye çalıştı,oluk gibi akıyordu gözyaşları,kız hıçkırmamak için zor tuttu kendini.Çok utanıyordu bulunduğu durumdan.ama her şeye rağmen ona bu kadar yakın olmak bir başka güzeldi.
Adam ellerini yavaşça çekti,kız ağlıyordu,başını eğmeye hazırlanırken sarsıldı birden.yüzü adamın göğsündeydi.Adam iki eliyle kızın başını kavramış ve sıkıca göğsüne bastırmıştı. Daha fazla dayanamadı bıraktı kendini…hıçkırıklar yükseldi..ağladı…ağladı..ağladı…
Adam,kızı büyük bir şefkatle göğsüne bastırırken,bir tek cümle dökülüyordu dudaklarından “sen günah işlemeyecek kadar masumsun,her şey bir gün geçecek”
Bu cümle kızın kulaklarında birkaç kez çınladı.Anlamaya çalışıyordu.
Adam aniden kızın başını kaldırdı,anlından öptü,kızı bıraktı,arkasını döndü ve hızlı adımlarla demir kapıdan çıkıp gitti.
Ayın önündeki bulut dağıldı,her yer tekrar aydınlandı.O kadar aydınlıktı ki kızın gözleri kamaştı.
Kız pencereden gelen ışıkla,gözlerini kamaştırarak uyandı.Nerde olduğunu algılamaya çalıştı.Oh şükür Allah ‘ım rüyaymış.Nasıl da korkmuştu.Ya rüya olmasaydı.Teker teker her bir karesini hatırlamaya çalıştı.Hatırladıkça hoş duygular kapladı benliğini.
Sonra hüzün çöktü içine,utandı.Bu defa utandığı Rabbiydi."Allahım affına sığınıyorum"diye dua ediyordu içinden,vicdanı sızlıyordu.Kimseler bilmese de Yaradan biliyordu içindekileri ve bu utanmasına yetiyordu.
Hızla kalktı yatağından,masaya yöneldi,bir kitap aldı eline,sayfaları karıştırdı,akşam ilk kez gördüğü bir Hadis-i Şerifi tekrar tekrar okudu.
“Muhakkak ki Allah, ümmetimin kalplerindeki kötü arzu ve meyilleri,söz ve fiil haline çıkarmadıkları müddetçe affeder”.(Buhari,iman;15,Müslim,iman;201)
Bir kez daha Rahmanın sonsuz merhameti karşısında ezilmişti.Bu defa şükür ve minnet duygularıyla doldu gözleri.Ne kadar yansa da yüreği, muhakkak ki Allah sevgisi bütün sevgilerin üstündeydi.
………
Pencereden havanın durumuna baktı.Dışarıda hava çok güzeldi.Giyindi.Kahvaltılık bir şeyler almak için markete gitti.Sebze reyonuna yöneldi.Arkasından biri ona seslendi.Olamaz sesin sahibi oydu.Heyecanlandı.Bozuntuya vermeden döndü arkasına.Adam eşi ve çocuğuyla arkasındaydı.Tebessüm etti.Nasılsın ne yapıyorsun,hoşbeş edildi.Kız,adamın eşiyle şakalaştı,çocuğu sevdi,izin isteyerek yanlarından ayrıldı.
Marketten çıktı derin bir nefes aldı.Kendisini şeytanın şerrinden ve nefsinden koruyan Allah’a binlerce şükür etti.
Elbet bir gün geçecekti..
… ve yürekten inanıyordu ki,bu sınavda da Rabbi onu yalnız bırakmayacaktı..
Karakelle