- 606 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAKKI OLAN YERE GELEMEYEN SÖKE (Makalelerim)
DENGE
Ne demektir; hakkı olan yere gelememek? Yüzyılı aşan bir zamandır belediyelik ve ilçe kategorisinde yer alan Söke; hâla bir kent olmamışsa, bunun birden fazla sebebi var, demektir. Aslında en büyük engel; yıllar yılı bu olumsuz etkenler bilindiği, tartışıldığı, defalarca sö-züm ona masaya yatırılıp, bozulmuş uzuvlarına neşter vurulmak üzere gündeme getirildiği halde, tüm çabaların yalnızca havada kalmasıdır. Sözün özü, bu engelleri gerçekten çözmek istemeyen kişilerin elinde, ölü doğumla dünyaya gelmiş çocuk olarak, ortada bırakılması acı vericidir. Ümit ederiz ki; bugünden sonra bu olum-suz etkenlerin acısını yüreğinde hissedenler, sorunlara vakıf olarak olaya el uzatırlar da, bekleme süreci sona erer ve Söke, hak ettiği yere en kısa zamanda ulaştırılır.
Bu olumsuz etkenleri maddeler halinde sıralayacak olursak, çözümde daha yardımcı olurlar.
a)- Söke’nin iklimi ve yerleşim yeri özelliği,
b)- Söke’nin çevresinde yer alan tarihi ören yerlerinin çok oluşu, bundan azami ölçüde yararlanamamak,
c)- Söke’nin politik yapısı, gelmiş geçmiş siyasilerinin Söke için, yeterince varlık gösterememeleri, sorunlarına radikal ağırlık vermemeleri,
d)- İdari kadrolara gelip geçen yöneticilerin yalnızca, geçici çözümlerle zaman geçirip, toplum, politik ve hiyerarşik sistem içinde sorunlara önem ve ağırlık vermemeleri.. Söke’yi siyasi kariyerleri için yalnızca bir sıçrama tahtası olarak görmeleri. Öyle ya da böyle görev sürelerini doldurup Söke’den ayrılmaları,
e)- Söke’mizin çevresinde çok yakınında bulunan ören yerleri, sahil kentleri, Söke’den yararlanıp Söke’nin gelişmesine engel olmaları, Söke’den onlara yapılan turizmle ilgili yatırımların Söke’yi gölgede ve geride bırakması, Sökeli’nin de yalnızca tarıma yönelip sorunlarımıza başka çıkış ve çözüm kapıları aranmaması,
f)- Söke’nin turistik, sahil kentleri ve ören yerlerinin merkezinde olması, ancak onların ekonomik girdilerinden yararlanamayıp, sadece bir geçiş yeri, dağıtım merkezi olarak kabul edilmesi,
g)- Söke Türkiye genelinde; Edebiyat, kültür, sanat alanında önemli sayılabilecek bir potansiyele, sanatçıya sahip olduğu halde, bu alanda yeterince ilgi ve destek görmediği, umursanmadığı üzülerek görülmektedir. Bu konuda daha duyarlı olmaya ihtiyaç vardır. Diline, edebiyatına, kültürüne, sanatına sahip olmayan toplum bir gün, tarihten silinmeye mahkûmdur.
h)- Söke’nin bir başka sorunu da; çok fazla göç alan bir kent olmasıdır. Son yıllarda bu durum gözle hissedilir hale gelmiştir. Ekonomisi her gün daralan bir kentin sürekli göç alması, bu kentin eğitimini de engellemekte, her yönden sorunları fazlalaşır hale getirmektedir. Sayılı, sınırlı olan eğitim binası, araç, gereç ve kentteki eğitimci, öğretmen sayısını da olumsuz etkilemektedir. Uygarlık düzeyinde bir eğitim verilememektedir.
ı)- Kentte giderek gecekondulaşmayı çoğaltıp, kültür çatışmasına neden olacak bir kozmopolitik karışım medyana getirmiş, bu durum hep yok sayılıp, yeterli iyileştirme, eğitim ve sosyal uyumluluk tedbirleri alınmamış, göç akınının durdurulması yolunda çareler bulunmamıştır.
i)- Kentte; tarım girdileri haricinde, ekonomiyi geliştirip, iyileştirecek çözümler, alternatifler aranmamış, duyarsız ve ilgisiz kalınmıştır. Bu da kentin gelişmesine engellerden birini teşkil etmiştir. Yatırım yapılırken Söke ilçesi hiç düşünülmemiş, Söke’de kazanılıp daha büyük getirim için bu yatırım sermayeleri her zaman Söke dışındaki kentlere harcanmıştır. En önemlisi, Söke’nin oylarıyla göreve seçilen siyasiler, Söke için yeterince çalışmamışlardır.
k)- Yukarıdaki; bir oturuşta yazılabilen bu olumsuz etkenler, açılıp genişletilerek yazılmaya kalkılsa, birkaç ciltlik bir kitap serisini oluşturur. Ancak; sorunların başlangıcını oluşturan bu maddelerle şimdilik yetineceğiz. Zaman içinde gelişmeleri izleyelim… Daha sonra, o gelişmeleri hep birlikte ayrıca değerlendirebiliriz. 27. 07. 2005 / SÖKE
Suat TUTAK(Makalelerim Dosyasından)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.