- 585 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ölümün Elinden Kurtulan Resim
’’Anı yazmak, ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır’’ Andre Gide ; çok güzel söylemiş ben de hep düşünmüşümdür, öldüğüm zaman onca yaşadığım acı, tatlı, mutlu, mutsuz günlerimi kim hatırlayabilir ki. Yazmalıyım diyordum, yazarken de yüzleşmeliyim iyi kötü yaptığım herşeyle yüzleşmeli ve öleceksem de öyle ölmeliyim.
Önce mesleğimin ilk başlangıcını yazmak isterim. Daha başlar başlamaz dakika bir gol birle başlamıştım. 1976 yılının eylül ayında göreve depo tayini ile Afyonkarahisar’ın Cumhuriyet İlkokulu’nda başladım. Müdür bey bana 1. sınıfları verdi. Hiç unutmam 1-B şubesiydi. Sınıfa girdim 40 çift meraklı göz bana öyle şaşkın bakıyorlardı k acaba üstümde başımda bir şey mi var diye bakındım. Fakat hiçbir şey yoktu. Sınıf yoklaması yaptım, adlarını öğrenemeye çalıştım. Defterleri kontrol ettim. Tam bu sırada cılız bir ses:
"-Bundan sonra sen mi bizi okutacaksın?" diye sordu.Birden o sese döndüm. Boncuk gibi mavi yaşlı bir çift göz. Neden ağladığını sordum, verdiği cevap beni iliklerime kadar dondurdu.
"-Bizim öğretmenimiz öldü biliyor musun?"
O anda zil çalmıştı. Hemen sınıftan çıkıp müdür beye gittim, sordum ve öğrendim. Geçen hafta Bekir Çavuşkılıç adlı genç bir öğretmen kalp krizinden vefat etmişti.
Şimdi öyle şaşkındım ki o çocuklara neyi anlatabilirdim? Onlar ölümü ve onun soğuk yüzünü bilemezlerdi. Birden gözüme masa üstünde toplu çekilmiş bir resim ilişti.
"-Bu nedir?" diye sordum. Müdür bey: "Bekir bey vefatından bir kaç gün önce çocuklarla bu resmi çektirmişti." dedi. Hemen aldım ve "Bundan 40 tane istiyorum." dedim. Parasını ödedim ve o tek resimle sınıfa girdim. Çocuklara "Bakın öğretmeniniz size resim bırakmış, bundan hepinize birer tane vereceğim." dedim.
Ve 1 hafta sonra resimleri dağıtıp; "Bunu ömrünüzün sonuna kadar saklayın." dedim.
Anı yazamamıştık ama ölümün elinden bir resim kurtarmıştık.