KİMSE GÖRMESİN DİYE SAKLADIĞIN MEKTUPLAR...
BU MEKTUP SANA DEĞİL...2
Bu mektup ta sana değil korkma...oku sadece...
Anlıyor gibi yapıyorsun ama anlamadığını benden önce biliyorsun fakat itiraf edeyim kıskanılacak bir rol yeteneği ve saklamayı becerebiliyorsun.[ Gözlerin hariç ].Belki de bu yüzden kaçırıyorsun da görünmez oluyor bakışların...Anlamıyorsun ve anlamaya hiç yanaşmadın, kibirli yüzün eğilmedi hiç yere pişmanlık ertelerinde...
Kitaplardan satırlar aşırmışsın kendi düşüncelerinmiş gibi satıyorsun, kendini görebilseydin kurduğun cümlelerin üzerinde iki beden bol durduğunu farkedebilirdin.
Benim diyebileceğin tek düşüncen, gizli çekmecelerinde unutulmuşluğa bıraktığın "hiç bir şeyin güzelini hak etmeyişin..." düşüncesi. O da gecelerin isyanına kurbanlık koyun hayırı niyetine...
Her işte iddialısın iş başa düşünceye kadar ama haydi... denildiği zaman bir fırıldak çevirerek kaçmayı başarıyorsun.Yarım yamalak her işin ki sen buna rağmen gözlerini kapatıp gerçeklere başaramadığın şeyleri bile başarmış gibi anlatıyorsun ya da "ah ! son anda şu olmasaydı başaracaktım..." la biten tuzsuz cümleler.Nedir bu her işi başarabilme pozları, üstünlük gayreti ? Gördüğün her yerde mi insanı ezmek istiyorsun, bu kadar mı nefret dolusun ? " Bilmezsin ki asla suçlu olmamaktır insan olmamak " ve " her işte iddialı olmak kadar bilgisizliğini apaçık ortaya seren çok fazla şey yoktur ..."
Taş kalplisin çünkü bozacağını ya da tutmayacağını bilerek sözler veriyorsun. Yemin keffareti umurunda değil, üzdüğün, kırdığın insanların hüznü yumuşatmıyor kalbini.
Seni sevenler duvarlarına çarpıp solan güller gibiler..
Kandırdım zannediyorsun, hayır "kandır" madın ne eşini, ne aileni, ne dostlarını... sevgiye de, güvene de...kandırabilmen için samimi olmalıydın önce kendine ve herkese.Doyuramadın yürekleri hatta gittikçe uzaklaştın ipi kopmuş sandal gibi. "Doyurmadığın halde ne yüzle en güzeli hak ettiğini iddia ediyorsun ..."
Beğeni toplamak için gözlerini dört açıyorsun.Serserisin, bir tatlı [ ama samimi olmayan ] cümleye gülümseyecek kadar ve düşmüşsün...
Sende değerli olan, elde ettiklerin değil, elde edemediklerin.Yanında bulunanlara en fazla soğuk dokunuştur verdiğin ama uzaklardakilere rüyalarını, hayallerini, sıcaklığını, sevgini. ilgini, merakını... verirsin...
Sevgi cümleleri seni 3-4 gün tatmin edebiliyor sonra yine, yeniden başlıyor açlığın
çünkü kendini sevmiyorsun, kim olduğunu biliyorsun. Kendini sevemiyorsan [ ki bu halinle tevbeye muhtaçsın ] daima acıkacaksın ve sana bir şey söyleyeyim " Bu açlık kalıcıdır..."
Bitti mi zannettin ? Hayır daha bitmedi...
Zaten korkma bu mektup ta sana değil...
Sahi bu mektup ta sana değilse kime...?