- 648 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YERLİ KAYA İLE OYNAYAN KAYANIN ALTINDA EZİLİR
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
YERLİ KAYA İLE OYNAYAN KAYANIN ALTINDA EZİLİR
Yerli kaya oynatılmaz. Yerli kayayı oynatan kayanın altında kalır. "O kaya ile oynama" diyerek uyaranlar bile; "Yerli kaya ile oynayanı," kayanın altından çıkarıp alamaz.
Ben Malatya Arapgir Düzce (Pağnigi Kundi)) Köyü’ndenim.
Bundan altmış yıl kadar önce;
Bizim köye çok yakın olan komşu köyümüzden Budak (Pağniği Evranbeyi) Köyü’nden beş on kişi; köylerinden Kozluk Çayı’na yol yapamaya başlarlar. Bu yapılacak olan yol ile yürüme çaya gidip gelecekleridir.
Yol yapılacak yer dik yokuş ve kayalıklar var. İşi bilen birisi; bir eşşeğin üzerine taşıyabileceği kadar yük yükler ve eşşeği yokuşa sürer. Eşşeğin yokuş tırmanırken dönüş yaptığı her köşeye biz kazık çakar. Eşşek bazı kayaların alt kısmından, bazı kayaların üst kısmından geçer. Orada bulunanlara da; "Eşşeğin izini takip ederek yol yapacağız." der.
Orada olanlardan bir kaçı; eşşeğin izini takip edersek iş uzar, onun için biz daha kestirme yol yapalım. Kayaların üstünü dolaşmak zaman alır, biz kayaların alt kısmından yapıp geçelim derler.
Bu bilge kişi; "Bakınız böyle yollarda yolda en fazla yükü eşşek taşıdığı için, yolun nasıl olacağını en iyi eşşek bilir. Gelin şu lafımı dinleyin...." Diyerek ne kadar ısrar etsede; bazı köylülerin "Hayır ne gereği var biz kesstirme yapıp zaman kazanalım" derler. Eşşeği üst kısımda bir yere bağlarlar. Her gün çalışmaya başlarlar. Bir kayanın alt kısmında çalışırlarken, eşşek anırmaya başlar. Çalışanlar duruyor, eşşek anırmayı kesiyor... Çalışanlar kazma vurmaya başlıyor; eşşek yine anırıyor...
Bilge adam yine; "Bakın bu eşşeğin anırmaları boşuna değil, gelin vaz geçin şu işten, kayanın üst kısmından dolanalım, şu yolu yapalım. En fazla bir haftalık zaman alır." desede kimseye laf anlatamaz...
Bu çalışmaları yaptıkları yer köye mesafeli olduğu için erzak, su taşımak için; her gün yüklerini taşıttıkları eşşeği de getiriler.
Bir kaç gün bu kayanın alt kısmında çalışma yapılır ve; o kaya kaymaya başlıyor. Çalışanlar farketmiyor...
O esnada eşşek kesik kesik anırıyor. Bilge adam; "Bakın arkadaşlar bu tehlike işareti. Eşşek üst kısımda yerin kaydığını hissediyor, gelin vaz geçin. şu inadınızdan." diye ısrar eder...
"....Kayaların alt kısmında yer kaymasının başladığı anladığınız an; sessiz olmak zorundasınız. Yüksek ses kayayı, taşı hareketlendirir. Tehlike daha da hızlı gelir..."...
Kimseye laf anlatamz ve; kaya kayar bir köylü arasına sıkışır. Kurtarmak için gayretler kifayet etmez. Ve kaya ile toprak arasında kalan ezilir. Kaya günlerce uğraşılmasına rağmen kaldırılamaz. Ancak manivelalar ile altında kalan kişi çıkarılır. defnedilir.
......
BU HİKAYE HAKKINDA TEREDDÜTE DÜŞENLER İÇİN SÖYLÜYORUM...
ARAPGİR ÇARŞI BAŞINDA KAYMAKAMLIĞA GİDEN BULVARIN BAŞLANGICINDA; "MAVİ KÖŞE BAKKALİYESİ" VARDIR.
NAZMİ BİNGÜLER ABİ İŞLETİR ORAYI....
NAZMİ ABİ’NİN BABASIDIR YOL YAPIMI ESNASINDA KAYA ALTINDA KALIP EZİLEREK VEFAT EDEN KİŞİ... BU HİKAYEYİ HALEN ARAPGİRLİLER KONUŞURLAR... VE BUNDAN SONRAKİ ÇALIŞMALAR KONUSUNDA DİKAKTLİ OLMAYA ÇALIŞIRLAR...
NİHAYET DE BUNUN FAYDASINI.. KOZLUK ÇAYINDAN GEÇİLİP KEMALİYE’YE GİDİŞ SIRASINDA KOZLUK ÇAYI İLE YAYALACIK (ŞEPİK) ARASINDAKİ YOL YAPIMI SIRASINDA GÖRMÜŞLER YOLA ONA GÖRE MEYİL VERMİŞLER, KAYA ALTLARINDAN DEĞİL DE; YA KAYALARIN YANINDAN YA DA ÜST KISIMLARINDAN YOL YAPMAYI YEĞLEMİŞLERDİR...
......
1794 KIRIM HANLIĞI İSYANINDAN SONRA BAŞLAYAN SAVAŞLARIN SONUNDA 1797 YAŞ ANTLAŞMASI OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN KIRILMA NOKTASINI TEŞKİL ETMİŞTİR.
Yerli kayalar kaymaya başlamış, her kayanın altında binlerce, onbinlerce insanımızı, evladımızı kaya ile bırakıp çekilmişiz. Bu çekilme öyle yere gelmiş ki;
NEREYSE VATANSIZ KALACAK NOKTAYA GELMİŞİZ....
Bizim asli değerlerimiz terk edilip devşirme yöneticilerin de etkisi ile yabancı patentli yaşam ve yönetim biçimleri devreye alındıkça...
BİR ADIM DAHA ÇEKİLME OLMUŞ... HER ÇEKİLMDE VATANIN HQS EVLATLARININ KANI VERİLMİŞTİR.
Çanakkale’yi geçilmez yapıyoruz ama... 400 bin evladımızın kanı ile toprağına kanımız ile harç olup, yerli kaya yapıyoruz ama; Almanların yenilmesi bahane edilerek; İstanbul ile başlıyan yurdumuzun her yerini saran işgal dalgası yayılıyor. Bu işgallerin öncesinde; "Yerli uşaklar" halkın uyuması için çalışmalar yapıyorlar.
Bu avuç toprağa kapanmak zorunda kalacağımızı bile bazıları göremezken; Bir kaç vatan evladı, bu gerçeği görmüş ve Samsun’dan bir meşale "VATAN BİR BÜTÜNDÜR, BÖLÜNEMEZ, YA İSTİKLAL YA ÖLÜM" Nidaları ile şaha kalkmıştır.
VATANI KURTARMAK İÇİN; ZOR GÜNLER YİNE ZOR İLE AŞILMIŞ... SINIRLAR KANLA ÇİZİLMİŞTİR...
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ... MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE ARKADAŞLARI TARAFINDAAN İNŞA EDİLMİŞ, VE İNŞA EDİLEN VATAN; VATAN EVLATLARINA EMANET EDİLMİŞTİR...
DEVLET YERLİ KAYADIR.
BU KAYA İLE OYNANIR İSE; ÖNCE OYNAYAN ALTINDA KALIR...
ABANT PLATFORMU DİYE BİR ŞEY VAR... BUNLAR ERBİL’DE TOPLANIYOR...
KARARLAR ALIYOR...
BU ALINAN KARARLAR ÖYLE SIRADAN KARARLAR DEĞİL... YERLİ KAYALARIN OYNATILMALARI TAVSİYE EDİLİYOR BU KARARLARDA....
BU KARARI ALANLAR;
"SINIRLARI KANLA ÇİZİLMİŞ" OLAN ÜLKEMİZDE DE EKMEK YİYORLAR
DEMOKRASİ DİYEREK VATANIMIN OLMAZSA OLMAZ DEĞERLERİ İLE OYNANIYOR...
AVUÇLARININ İÇİ VATAN EVLATLARININ KANLARI İLE DOLU OLAN BİR TAKIM HAİNLER BENİM ŞEHİTLERİMİN EMANETLERİ OLAN EVLATLARININ HAKKI OLUP DA VERİLMEYEN PARALARI MAAŞ OLARAK ALABİLİYOR...
HAİNLERLE EL ELE KOL KOLA GÖRÜNMEKTEN DE ZERRE KADAR ÇEKİNMİYORLAR...
ORTALIKTA ELLERİ KOLLARI SERBEST DOLAŞIYORLAR...
AMAÇLARI VATANI BÖLMEK OLDUKLARI AYAN BEYANA BELLİ OLANLAR... DİLEDİKLERİ GİBİ HAREKET EDİYORLAR...
İHANETLERİNİ HER YERDE DİLLENDİRİYORLAR...
YÜCE TÜRK MİLLETİ...
MEHMETLERİN KANLARI İLE TOPRAK TEK PARÇA SARSILMAZ PARÇALANMAZ BİR KAYA OLMUŞTUR...
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ YERLİ BİR KAYADIR... KİM Kİ BU KAYANIN ETRAFINDA ALTINDA DOLANIRSA...
ÖNCE; BU KAYANIN ETRAFINDA, ALTINDA DOLANANLAR BU SARSILMAZ KAYANIN ALTINDA EZİLİRLER...
DEMOKRASİNİN ÖLÇÜSÜ DE BELLİDİR, ADI DA BELLİİDİR.
SINIRLARI ZORLAYAN, YÜCE TÜRK MİLLETİNİ, ECDADINI, ŞEHİDİ HORLAYAN BİR DEMOKRASİ OLMAZ...
KENDİ KENDİNİ HORLAYAN DEMOKRASİ ANCAK VE ANCAK İHANETE HİZMET EDER.. ONA DA DEMOKRASİ DENMEZ...
DEMOKRASİ İLE İHANETİ BİR BİRİNE KARIŞTIRDIĞIMIZ ZAMAN BU İHANETİN SONU GELMEZ...
DEVLETİMİZ; MİLLETİ , BAYRAĞI VE TOPRAĞIYLA BİR BÜTÜNDÜR...
BÖLÜNMEZ, DİLİNMEZ...
BÖLMEYE KALKIŞAN DA FATURASINI ÖDER...
FATURASI DA BELLİDİR...
FİYATI MI...
VATANI BÖLMEYE KALKIŞMAK ATEŞE EL UZATMAKTIR....
MEHMEDİMİN KANINA DİL UZATMAKTIR...
FİYATI MEHMETLERİN KANIDIR....
UNUTMAK GİBİ LÜKSÜMÜZ YOKTUR...
HAYIRLI SEÇİMLER DİLİYORUM...
ALLAH YÜREKLERİNİZİ NUR EYLESİN....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.